• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
BİZİM KURUMDA ÜÇ OTORİTE VAR ANCAK MÜDÜRÜMÜZ TEK
06/12/2017
Şirkin kısaca ortak koşmak olduğunu herkes bilir. Burada bir sorun yoktur. Üzerinde pek durulmayan bu ortak koşmanın ne demek olduğudur.
 
Burada iki tane kavram vardır Ortak ve koşmak! Bir ikişiyi yahut nesneyi bir yaratıcıya ortak etmek anlamına gelir.
 
Ortak koşmak çoğumuzun sandığı gibi iki Allah var, üç yaratıcı var şeklinde bir ortak koşmak değildir. Tek tanrılı hiç bir dinde aynı anda iki, üç yaratıcıya iman edilmemiştir. Hemen hepsi istisnasız olarak tek bir yaratıcıya inanmışlardır. Fakat Allah onların çoğunu yine de müşrik diye tanımlamıştır. Onlar peygamberlerini ve din adamlarını rab edindiler demiştir. Demek ki şirk koşmak için illaki iki üç yaratıcıya aynı anda iman etmek gerekmiyor.
 
O halde şirk daha çok nasıl gerçekleşiyor? Bunu şu örnek ile izah edelim:
 
Bir kurumda hiç bir yetkisi olmadığı halde bir memurun müdür gibi davranması, onun gibi emirler vermesi, görevlendirmeler yapmaya, plan, program hazırlatmaya kalkması o memuru müdürün yetkisine ortak eder. Bu durumda o memur müdüre ortak olmuş olur. İşte burada anlattığım ve bir yetkiye ortak olmak şeklinde gerçekleşen olgunun dini literatürde yaygın olarak kullanılan terimi ortak koşmaktır.
 
Kulların Allah gibi haram helal koyması
 
Kulların Allah gibi buyurması, emretmesi
 
Kulların Allah gibi hüküm vermesi, dine ilave yapması
 
Kulların Allah gibi yargılarda bulup kararlar vermesi
 
Tüm bunlar ve daha fazlası kulları Allah'ın yetkisine yani otoritesine ortak eder. Bir dünyevi kurumda dahi aynı anda iki müdür olmadığı halde dinde iki müdür yani iki, üç otorite nasıl olabilir?
 
Bir köyde aynı anda iki muhtar, bir ülkede aynı anda iki devlet başkanı olur mu? Tıpkı bunlar gibi dinde de olmaz. Peki pratikte durum böyle midir? Bu sorunun cevabı maalesef ki olumsuzdur.
 
Ufacık bir köyde bile kimseyi bir muhtara, onun yetkilerine, muhtarlık otoritesine ortak etmeyen zalim insanoğlu sıra dine gelince alemlerin rabbine, onun yetkilerine, otoritesine nice ortaklar edinmiştir. Bunları da her seferinde dini bir kılıfa uydurarak yapmıştır. Başka türlü nasıl yapabilir ki zaten?
 
Bunların başında da peygamberlerini ve din adamlarını Allah'a ortak etmek gelir.
 
Peygamberleri, alimleri, din adamlarını dinde Allah gibi söz ve yetki sahibi yani paralel otorite görüp lafa gelince biz ortak koşmuyoruz diyenler, ortak koşmayı taştan heykelin önünde yere kapaklanmakla sınırlı olarak algılayarak kendi durumlarını gerek kendileri gerekse diğer insanların nazarında gözlerden saklayanlar belki seni beni kandırabilirler ancak Allah'ı asla kandıramazlar.
 
Peygamber de Allah gibi buyurabilir, haram helal koyabilir, dine ilave yapabilir ancak Allah'tan başka ilah (otorite) yoktur demek bizim kurumda müdürden başkası da emreder, yetki verir, yöneticilik yapar ama bizim kurumda tek müdür vardır demek kadar abestir. Akıl dışıdır. Gelenek bu basit gerçeği dahi görememiştir zira gelenek dini akıl değil nakil işi olarak görmüştür. Bu noktanın anlaşılması için lazım olan şey cilt cilt kitaplar değildir, aklı özgürce işletebilmektir.
 
Peki milyonlarca insan bu korkunç savrulmayı nasıl olup da farkedemiyor? Şirk mevzusuna Allah, kendi gündeminde ve kitabında o kadar fazla önem verirken inandık, iman ettik, müslümanlardan olduk diyenlerin ona bir domuz eti yiyip yememek kadar bile, hatta bir sakızın orucu bozup bozmayacağı meselesi kadar dahi gündemlerinde yer vermeyenlere Allah'ın bu kadar aleni savrulmayı görecek bir hikmeti ve basireti vermemesi, hatta bu hususta kalpleri, gözleri ve kulakları mühürlemesi bence gayet doğaldır. Sizce de öyle değil mi?

Kul sözüyle Allah sözünü yanyana koyup ikisine de dinimiz diyorlar. İnsan Allah'ı hakkıyla kavrasaydı bu aklına geldiğinde bile ar eder, bu düşüncesinden ötürü secdeye kapanır, ağlaya ağlaya saatlerce tövbe ederdi.

Şüphesiz ki en doğrusunu yalnızca Allah bilir.


426 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı