• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
MÜFİD YÜKSEL ÖZELİNDE İSLAMCILIĞIN İFLASI
30/12/2017
"İran'da en önemli sorun, devletin/rejimin direk İslâm'ın /Din'in kendisi ile özdeşleştirilerek, hataların/problemlerin faturasının İslâm Dinine çıkarılmasıdır. Bu da ülkede Din karşıtlığının dinsizliğin/ateizmin yaygınlaşmasına neden oluyor. "Masum İmamlar-İmamiye" akidesine dayalı siyasi gelenek, İran'da İnkılâb sonrasında Devletin kendini, özdeş görmekten dolayı, Dinin yerine ikâme etmesine ve oluşan tüm problemlerin muhalefet tarafından Allah'ın (C.C) Dinine/Dinimize fatura edilmesine yol açtı. Devletlerin/rejimlerin hataları/adaletsizliklerinin faturası İslam'a çıkarılamaz. İslam tüm bu tartışma ve mülahazaların üstündedir. İran'da muhalefetin, devletle/rejimle olan sorunlarının /çelişkilerinin faturasını yüce İslâm Dinine/Dinimize çıkarmaya hiçbir şekilde hakkı yoktur. Devlet/rejim İslam'a, İslami Kurallara dayanabilir. Ancak Dinin/İnancın bizzat kendisi değildir." İslamcı Yazar Müfid YÜKSEL

Daha önce de bir başka İslamcı yazar Levent GÜLTEKİN "Ömrüm Atatürkçülüğü eleştirmekle geçti. Ancak gelinen noktada görüyorum ki Atatürk olmasaymış Ortadoğu olur muşuz. Her yer Cübbeli zihniyetiyle dolar taşarmış. Bunu artık bir çok İslamcı görüyor ancak yenilmişlik psikolojisi nedeniyle çoğu açıkça ifade edemiyor" demişti.

Bu analizler devletin dininin olamayacağı, olursa sonucunun ne olacağı hakkında eminim ki bize iyi bir ders olur. Atatürk bu gerçeği 100 sene önce gördü, bazıları ise yeni yeni fark ediyor. İşte bu sebeple biz zalim, nankör, riyakar insanoğlu eliyle işletilecek hiçbir rejimin ilahi, şer'i yani dini/kutsal olamayacağını, bir rejim kendisini kutsala dayarsa kutsalın zarar göreceğini, zulümlerin din haline geleceğini, nitekim de öyle olduğunu, dine en büyük zararı bu katı ve kapalı rejimlerin verdiğini, devletin dininin sadece adalet olduğunu söylüyoruz.

Müfid YÜKSEL bu ifadelerinde büyük bir çelişkiye düşüyor ve "Rejim kendisini İslamla özdeşletirdi" diyor.

Şeriat zaten bunu gerektirmiyor mu? Kendisini Allah'ın dininin tatbiki olarak görmüyor mu? O halde nasıl din ile özdeş görmeyecek kendisini?

Ben dini bir rejimim ama dinin kendisi değilim... Bu ne biçim bir mantıktır? Dinin kendisi değilsen dini bir rejim olabilir misin? Olamayacaksan neden dini rejim kavgası veriyorsunuz, adınızı İslami koyuyorsunuz, diğerlerini batıl sayıyorsunuz o halde?

Ben şeriatım, Allah'ın sistemiyim diye iş başına geleceksin; sorun çıkınca ise rejim dini bağlamaz, din rejim üstü diyeceksin; öyle mi?

Rejim iş yaparken sırtını dine dayıyor da sorun çıkardığında neden sahiplenmiyor?

Rejim Allah'ın rejimi olacak ama sorun üretirse bundan sistem sorumlu olmayacak! Allah'ın sistemi sorun üretir mi? Laik rejimlerdeki sorunları sisteme yükle ama şeriat rejimlerine gelince faturayı rejime değil de başkalarına kesmeye kalkış!

İslamcı yazar Müfid YÜKSEL yine, "Rejim kendisini İslamın kendisi olarak göremez. İslam bu tartışmaların üzerindedir" diyor.

O halde neden sürekli İslami rejim deniyor, niçin tarih boyunca İslamcılar tarafından bunun amansız mücadelesi veriliyor? Madem İslami denilen rejim İslamın kendisi değil ise kendisine İslami deme hakkını nereden buluyor? O halde dini olma olmama konusunda diğer rejimlerden ne farkı kalıyor?

Tekrar soruyorum: Mücadelesi verilirken Allah'ın rejimi de, sorun ortaya çıkınca da rejimi bağlamaz, İslam rejimin üstündedir de. Devlet kendisini İslamın kendisi olarak göremez ise, İslam rejimin üstünde ise neden İslami rejim kavgası veriliyor, bu rejimlere İslami deniyor bazı kesimlerce? 

Yazısının devamında ise, "Devlet/rejim İslam'a, İslami Kurallara dayanabilir. Ancak Dinin/İnancın bizzat kendisi değildir" şeklinde konuşuyor.

Bir devlet dini kurallara dayanacak ama dinin bizzat kendisi olmayacak! "Ben dine dayanıyorum" diyecek ama kendisini dinin kendisi görmeyecek! Böyle bir mantık olabilir mi?

Bu durumda bir devlet dine dayandığı halde dinin kendisi olmayacaksa dine dayanıyorum, rejimim şer'i, ilahi, Allah'ın sistemi nasıl diyebilir? Ona dini rejim denebilir mi? Rejim dine dayandığı halde İslami olmayacaksa o halde neden diğer rejimler İslam dışı görülür ve şer'iat kavgası verilir ki?

"Yenildik, rejimin ilahisi olmazmış. Hata ettik" demek çok mu zordur? İyi günde dini rejim vardır, ötekiler beşeridir deyip şeriatı savunmak; zorda kalınca bunlar rejimi bağlamaz, rejim İslami bile olsa İslam bunların üstündedir demek büyük bir çelişki değil mi?

Demokrasiye beşeri diye karşı çıkıp beşeri olan binlerce ilmihal hükmünü ve ulema kanaatlerini din, dini/İslami/şer'i sayanların bu çelişkileri görmesi için daha hangi bedelleri ödemek gerekecek? Bizdeki İslamcılar Arabistan'dan ve İran gerçeğinden ne zaman ders alacak?

Rejimle ilgili olarak yazdığım yoruma Müfid YÜKSEL "İslama savaş açmaktan vazgeç" yazmış. Hani İslami rejim İslamın kendisi demek değildi? Bu durumda rejime eleştiri niye İslama savaş açmak oluyor ki? Bunlarda çelişki yaşam felsefesi olmuş. İşlerine gelince rejim demek İslam demek değildir, rejim İslamı bağlamaz; işlerine gelince de rejimi bile eleştirsen İslama savaş açmış olursun! Bu sadece İslamı, kendi hezeyanlarını savunmak için bir paravan olarak kullanmaktır. Zaten iran da bu günlerde rejimin yanlışlarını eleştirenleri İslama ve Allah'a savaş açmak "suçundan" yargılıyor, hatta idam ediyor. 

Evet...

Biz İslami denilen bir rejimi eleştirince İslama savaş açmış oluyoruz. Kendileri ise işlerine gelince İslami rejim İslam demek değildir, rejim İslamı bağlamaz diyor! İşlerine gelince, özellikle de kitleleri propaganda yoluyla ikna etme sürecinde şeriat Allah'ın rejimi olur... Arıza ortaya çıkınca ise şeriat Allahı, İslamı, dini bağlamaz. İyi işler bizden, kötü işler dış güçlerin işi meselesi.

Bunlarda ne çelişki biter ne de bunlar ders alır. Bu rejim kavgası da kıyamete kadar sürer gider. 



651 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı