• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
GAZA BASINCA FİRENİ UNUTANLAR
05/03/2018
Dış odaklar bir ülkeyi hedefe koyduklarında önce o ülkeyi psikolojik olarak hazırlar. Bu, kutuplaştırmakla ve halkı birbirine düşman etmekle olur. Böylece her şey bir kıvılcıma bakar hale gelir. Bunun yolu ise ülkenin, en azından belli bir kesimin değerlerini alenen aşağılamaktır. Buna ortam hazırlamaktır.

Türkiye'yi zor günler bekliyor haberlerinin ayyuka çıktığı bir süreçte Atatürk'e alenen hakaret edenlerin bu kadar çoğalması tesadüf değildir. Bunlar neden son dönemde arttı, niçin, hangi sebeple ve nasıl bu kadar rahattır? Bu, oldukça düşündürücüdür. Bir gün maazallah başımıza bir felaket gelirse bunun tek sebebi dış güçler olmayacak, toplum kin ve nefretle hazırlanırken susan ve sadece izleyen herkes olacak, bunu hiç unutmayalım.

Ülkeyi terörle, maskeli, provakatif sokak gösterileriyle vs Kürt Türk; kahve tarayarak, kapı işaretleyerek vs Alevi Sünni diye birbirine düşüremeyenler (millet bu iki konuda aşılı) yeni bir kavga alanı seçti:

Osmanlıcılık Cumhuriyet, Atatürk Abdülhamid kavgası... (Ne yazıktır ki bu konuda aşılı değiliz)

Durup dururken bu ayrımı yaratmak, durup dururken bu ayrışmayı devreye sokmak, seviyesiz bir dille Atatürk düşmanlığı üzerinden muhafazakar demokrat ve liberal demokrat kesimi tahrik etmek, kin ve nefret oluşturarak halkı birbirine düşman haline getirmek... Böylece maazallah pimi çekildiği gün patlamaya hazır bir bomba haline çevirmek... Bu kirli, bu sinsi oyun sahnede ve acilen ciddi adımlar atılması gerekiyor.

İnsan herkesin tek tek öldüğünü görür ancak ölümü kendisine yakıştırmaz. Bu sebeple de bu sonu kendisinden hep uzakmış gibi algılar, öyle hisseder. Elbette bu yazıda dikkatleri çekmeye çalıştığım sorunu ülkemize yakıştıramıyoruz. Ancak ciddi sinyaller ortaya çıkıyor ve tedbirli davranmak mecburiyetindeyiz.

Bir süre önce bir çay ocağına uğrayarak üç beş kişiye bilinçli olarak şu soruyu yönelttim: Bir gün Allah korusun ama ülkemizde bir iç kavga çıksa ne olur? İstisnasız herkes bir kesimin diğer kesimi (kesimler değişiyordu) bastıracağını ifade etti.

Bu kişilere "Suriye'de taban açısından azınlığı temsil eden Esad sonunda daha geniş kesimlerce onay bulan muhalifleri bastırdı. Muhtemelen de kazandı. Peki ülke ne hale geldi? Sonunda bir kesim elbette kazanır. Her kavganın mutlaka bir kazananı olur. Ama kaybedeni bütün ülkedir, herkestir. Bir kesim kazanırken ülkenin, herkesin kaybettiğini görüp bu dersi alabildik mi? Suriye özelinden bu farkındalığı kazanabildik mi?" dedim.

Durdular, cevap dahi veremediler.

Maalesef ülkemiz duyguyla, dolduruşla hareket eden, analitik düşünemeyen, sorgulama yetisi güdük kalmış, gaza gelince fireni unutan milyonlarca insanla dolu.

İran gibi koyu sofu bir ülkenin dahi Cumhuriyete özendiği, adının başına Cumhuriyet ibaresi koyduğu bir çağda hala Cumhuriyete, hem de sırf Atatürk kurduğu için, evet, sırf bu sebeple düşman haline gelen bir kitle var.

Dindara kızıp dine düşman olunmaz, zengine kızıp paraya düşman olunmaz diyen ama sıra Atatürk'e gelince zihin işleyişleri birden değişen, Atatürk'e kızıp sırf o getirdi diye Cumhuriyete düşman olan bir kitle bu.

Evet... Bu kitlenin mantığına göre;

Dindara kızıp dine düşman olunmaz.
Zengine kızıp paraya düşman olunmaz.
Ama Atatürk'e kızıp Cumhuriyete düşman olunabilir.

İşte ülkemiz düşünce sistematiği olmayan, düşünce işleyişini büyük ölçüde hamasi, yanlı, abartılı bir takım duyguların belirlediği yığınla insandan oluşuyor.

Bu sebeple uyanık olmalı, insanları, hele hele bizim gibi soğukkanlı olmayan, gazla hareket eden, çabuk dolduruşa gelen milyonların bulunduğu bir ülkede önceden gerek psikososyal gerekse de hukuki açıdan tedbirler almalıyız. Rumi'nin dediği gibi akıl sonradan ah çekmek için değildir, önceden tedbir almak içindir.



576 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı