ALLAH'IN İBRETLİK CEZASI

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

ALLAH'IN İBRETLİK CEZASI

04/03/2013

Neredeyse saman nezlesini bile yüzde yüz kesinlikte tedavi edemeyen şanlı tıp şaşırtmaya devam ediyor.

Tıp hizmeti adeta git gel Konya altı saate dönüşmüş durumda.

Aksi halde bunca uzman ve hastane bolluğuna rağmen hasta ve hastalık sayısının hızla düşmesi gerekirdi.

Evet, bakıyorum da artık tedaviler yılan hikayesine dönüşmüş!

Hastanede çalışıyorum, izliyorum sürekli. Hasta olarak gelenlerin tamamına yakını hasta falan değil. Hasta insan az çok belli olur!

Ancak bunu söyleyecek, uyaracak, hasta değilsiniz kardeş gerek yok diyecek kişi kalmamış.

İyileştirmek için var olan bir sektör iyileştirdiği kişi sayısından değil; bakılan hasta sayısından nemalanır olmuş!

Yani çok iyileşen hasta sayısı değil; çok hasta çok kar demek artık!

Sektör vaziyetten son derece memnun! O toplum sağlığı aleyhine dahi olsa bindiği dalı, yumurtasını yediği tavuğu layıkıyla kesmek istemiyor sanki.

Artık bizlerin sağlığı yumurta kadar bile kıymetli değil yani...

Sorulursa kamufle hazır:

Kronik hastalık...

Oysa hiçbir hastalık kronik olmaz; senin o hastalığı tedavi edecek kapasiten yoktur en fazla.

Ama bu etiketleme sektörün şanına halel getirir, karizmasını çizer!

Onun için kabahat sektörde değil, hastalıktadır her zaman!

Dedim ya hep hastalıklar kroniktir bu yüzden!

Toktamış Ateş hoca ağrıları için gitti, orada vefat etti.

Gazeteci Mehmet Ali Birand rutin kontrole gitti, alakasız bir komplikasyondan vefat etti.

Böyle bir sürü örnek yaşandı son dönemde.

En son rahmetli Müslüm baba!

"Kalbi durdu çalıştıramadık" dedi doktoru!

Heyhat!

Duran bir kalbi bile çalıştıramayan koca tıp sektörü!

KANAATİMCE

Genelini tenzih ediyorum lakin bu sektör, en büyük derdi daha fazla kar olan ilaç sektörüyle yakın bir ilişkiye girdi.

Sağlık gibi kutsal bir olgu her geçen gün daha da artan bir ivmeyle suistimal edilir oldu.

En basitinden bir performans sitemi ile bile bir anda ilaç giderleri katlandı; ameliyat oranları tavan yaptı.

Üstelik de buradaki vahim, trajik suistimal o kadar normal bir süreçmiş gibi kabul gördü ki.

Oysa bu durum beğenmediğimiz eski Roma'da falan yaşansa pek çok kelleyi giyotine götürmeye yetecek bir tablodur!

Ama doktordur, ne yapsa yeridir mantığının hakim olduğu bir dünyada yaşıyoruz artık!

Diğer yandan modern tıp kendinde aşırı, adeta Tanrısal bir güç vehmetti.

Hatta kendisini Tanrı'nın yeryüzündeki eli olarak tanımlayanları bile oldu içlerinden!

Oysa o ne derece aciz olduğunu, çoğu zaman duran bir kalbi bile çalıştıramadığını hep unuttu!

Kibirlendi!

Kibir Allah'ın en çok gazabını çeken, şeytanın ise en sevdiğim günah dediği bir tavır bozukluğudur! Bu bozukluk en çok bu sektörde gözlenir oldu!

Artan suistimaller...

Ve adeta sektörün olmazsa olmazı haline gelen kibir...

Allah da sanki tıbbın o eski gücünü alarak anlayana ibretlik bir ders veriyor şimdilerde!

Evet, modern tıp onca ihtişamına ve teknolojik imkanına rağmen artık bir saman nezlesini bile neredeyse yüzde yüz tedavi edemiyor!

"Allah haksızlık ve zulüm yapana başka bir zalimi musallat eder" denir dinimizde.

Allah da kibirli tıp sektöründen şifa gücünü almaya, bu gücü ota böceğe yani horladıkları bitkisel gıda ürünlerine vermeye başladı!

Balkonumuza taktığımız, tencere kapağından farksız bir teneke yığını olan (çanak) antenle, üstelik de binlerce kilometre öteden yüzlerce kanala ses ve görüntü aktaran rabbimize bu hiç zor gelir mi!

Velhasıl

Sektörden kaçan hasta sayısı hızla artıyor!

Sektörün, "Modern, tıp, hekim, onlar bilim değil" falan demesini yeterli gören, buna itibar eden kişi sayısı hızla azalıyor!

Modern tıp eski mütevazi, olgun ve etik değerlere bağlı günlerine geri dönmezse yüce yaratıcı sektöre aczini hatırlatmaya, sahip olduğu iyileştirici gücünü beğenmedikleri, sürekli küçümsedikleri ota ve börtü - böceğe devretmeye kararlı gibi görünüyor!

En doğrusunu şüphesiz ki Allah bilir!

Yorum Yaz

3057 kez okundu. Yazarlar