• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
ANLAYANA İBRETLİK BİR DERS
29/05/2013
Her şeyde bir hayır yok mu?
 
Var!
 
Her şey Allah'ın takdiri değil mi?
 
Evet!
 
Öyleyse sayın Adnan Oktar ve ekibinde de hayır var! Niye yok, onlar "her şey" denilen bu sınırsız kapsamın dışında mı?
 
Bence yüce Allah bu ekiple ve yaptıklarıyla tüm İslam alemine mesaj veriyor. 
 
Hatta ibretlik bir ders! Ve hatta ceza!
 
Sayın Oktar'la hoca kesimine; talebeleriyle de geniş halk kesimlerine ibretlik bir ders veriyor bence! Kuşkusuz ki en doğrusunu O bilir...
 
İlahiyat profesörüne, arapça hocasına, tefsir alimlerine, fıkıh ulemasına, medrese şeyhine nasip etmediği hizmeti bir felsefe mezununa nasip ederek yapıyor bunu! Bir profesöre değil, fakülte mezununa nasip ediyor bu ağır ve zor işi!
 
Yüce yaratıcı sayın Oktar'ı teklikten çokluğa taşıyarak, yerelden dünyayı silkeleyen büyük iman ve delil hareketine dönüştürerek bu saydığım kesime lisanı hal yoluyla, "Siz kredinizi iyi kullanamadınız, çekilin kenara, benim size ihtiyacım yok, "Ben" siz olmadan da yaparım yapacağımı..." diyor adeta! 
 
Dünya imansızlık yahut delile dayanmayan zayıf iman yüzünden akın akın dinlerden kaçarken siz camiye hangi ayakla girileceği ve bu işin dindeki ehemmiyeti dersiyle uğraştınız yıllarca. Ya hakkı söylemediniz cesurca, yahut da sustunuz. Üstüne kalktınız buna sağduyu veya soğukkanlılığın muhafazası dediniz. 
 
Oysa derin imanı olan birisi alacağı tek bir kitapla dahi bu işleri iki saatte öğrenebilirdi. Siz sadece suyu, ekmeği, parayı, zamanı değil elinizdeki tüm fırsatları israf ettiniz; hoyratça harcadınız.
 
Ya keyfinize düşerek ya yerinde kullanmayarak ya bir şeylere alet olarak hor kullandınız size tanınan tüm nimetleri. Kredinizi bitirdiniz. Adeta siz olmazsanız sanki din olmazmış gibi bir mantığa düştü, böylesine gizli bir kibre bile kapıldı bazılarınız.
 
Alın görün, ben istersem bir felsefe mezununa bile gördürürüm işimi. Devasa maddi imkanlarınızla ve insan kaynaklarınızla yapamadıklarınızı bu "bir" kişiye yaptırıyorum ben. Güç sadece benimdir. Görün ve ibret alın" dedi besbelli ki.
 
Talebeleriyle de geniş Müslüman ahaliye - mütedeyyin halk kesimlerine mesaj verdi.
 
Dini kendi yitik malınız gibi sahiplendiniz. Adeta onu -bazı sembollere, şekle ve teferruata aşırı anlam yükleyerek- ötekileştirdiğiniz kesimden alabildiğine kaçırdınız. Ama bize ait dediğiniz bu yüce emanetin hakkını da vermediniz. 
 
Kıldınız namazınızı en fazla, ötesi bana lazım değil dediniz adeta. Tebliği zaten kendiniz gibi inançlı konu komşuya ısrarlı anlatım yani psikolojik baskı olarak algıladınız. Çünkü bu kolaydı. Tebliğe gerçekten ihtiyaç duyan uzak kişileri ve kesimleri unuttunuz. Çünkü bu zordu, zahmetliydi, riskliydi.
 
Şeytanın Allah'a giden yola pusu kurduğunu unuttunuz; şeytanın en fazla sizin gibi olmayanların yoluna tuzaklar kurduğunu sandınız. Şeytanın orada ne işi var!
 
Sadece kendiniz gibi olanlardan oluşan farklı farklı sosyal yapılar, kapalı klanlar inşa ettiniz kendi bölgelerinizde.
 
Kaynağından uzaklaşan su kirlenir ilkesini göz ardı ederek ara yol ve yöntemlere sığındınız. Bunun adına da sıratı müstakim dediniz. Hepiniz en doğrusunun sizinki olduğunu düşünerek, aksine ise en ufak bir ihmal vermeyerek sürekli ferahlandınız kendi içinizde.
 
Lime lime bölünerek dağıldınız. Birbirinize; ya sevgisiz ve merhametsiz yahut (lafta seviyoruz dediniz lakin) nefret eder gibi yaklaştınız. 
 
Türban için verdiğiniz gayreti ve savaşı yeryüzündeki masum ve zulüm gören geniş halk kitleleri için vermediniz. Irak'ta bir buçuk milyon insan ölürken çıkıp sokaklara demokratik bir gösteri ve protesto bile yapamadınız doğru düzgün.
 
Vefasız çıktınız. Şehit cenazelerine katılımınız bile çoğu zaman beş - on bin kişiyi geçmedi. Oysa bir ilahi konseri için statları dolduruyordunuz. Güzel bir sesten aldığınız duyguyu manevi haz sandınız! Sesi güzel olmayanın okuduğu Kur'ana bile burun kıvırdınız.
 
Kayırmacı oldunuz.
 
Adaleti bıraktınız.
 
"Bizden mi, değil mi" diyerek iş yapar hale geldiniz. Parayı bulana kadar yaşadığınız mazbut hayata takva, bulunca kapıldığınız lükse ve gösterişe dinin izzeti dediniz. Hiç samimi olmadınız bu konuda! Köprüyü geçene kadarmış her şey!
 
Başı açığa yeri kesin cehennem olan bir betbaht gibi baktı çoğunuz!
 
Tüm hal ve hareketlerinizle başı kapamayı dine giriş ya da dinin kapısında kalış vesikası olarak yansıttınız adeta. 
 
"Ben de o kıskançlıkla ve hasetle baktığınız, kendilerine olan nefsani hıncınızı dini bir tutum sandığınız, emanetimi kendilerinden ırak kişiler olarak kabul ettiğiniz o dışları açık ama daha önemli yer olan kalpleri ve ruhları tesettürlü kişileri dinime hizmet ettireyim de görün siz" dedi. "Ben" ancak kalplerde olana bakarım, bunu bile bilemediniz.
 
Çatır çatır çatlayın şimdi! Kalplerde olanı en iyi "Ben" bilirim, sizi değil bu yüce hizmette onları seçiyorum. Bakın görün; onları muvaffak ediyorum" dedi sanki.
 
1,5 milyar kişi ile yapılamayanı 300 kişiyle yaptıran, anlayana böyle ibretlik bir ders ve psikolojik ceza veren Allah ne yüce!


1894 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı