• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
İFRAT VE TEFRİTE DÜŞMEDİĞİMİZ NERESİ VAR
31/05/2013
Bırakın başka şeyleri, Kur'an hususunda bile ifrat ve tefrite düşüldü.
 
Kimi Kur'anı sadece yüzünden okunacak bir sevap kitabına dönüştürdü.
 
Abdestsiz dokunamazsın, özel günlerde okumak daha sevap denildi. (Buradaki gizil mesaj: Okuyacaksan bazı kandil vb. özel zamanlarda oku, her zaman değil)
 
Anlamadan okuyanlara, "Hatim indirdin, çok sevaba girdin" denildi. Hatta daha da ileriye gidildi, para ile başkasına hatim indirtildi ama buna kimsenin gıkı bile çıkmadı. Çok sevaba giren girdiği bu çok sevapla sevindi, sevindiği için de yetindi. Anlamak için ihtiyaç hissetmez hale geldi.
 
Kimi de Kur'anı gizli mesajlar hazinesine ve mucize şifreler kitabına dönüştürdü.
 
Şifreler arandı, saklı mesajlara teviller getirildi, yorumlar çıkarıldı. Bu yorumların sonuna, "Bu bizim beşeri görüşümüz, Kur'an değildir. Dolayısı ile bu çıkarımlarımıza iman etmeniz şart değildir. En doğrusunu şüphesiz ki Allah bilir" denilmedi. Bu hayati not çoğu zaman güçlü bir vurguyla düşülmedi.
 
Adeta, "Tefsir olmazsa Kur'an anlaşılmaz" deme anlayışı her yeri sardı. Demek ki birileri çıkıp da tefsir yapmasaymış Kur'anın en azından bazı ayetleri -haşa- boşa inmiş olacakmış! Şükür ki bu kişiler sayesinde inen Kur'an bizlerin nazarında "anlamını bulmuş" oldu!
 
Oysa Kur'an ne sevap kitabı sadece ne de gizli hazinelere ulaşma kitabı. 
 
O sadece alemlere rahmet olan bir ilahi mesajdır.
 
Bu ilahi mesajlar hiç bir tevile veya tefsire mahal bırakmayacak derecede açıktır.
 
"Meal olmaz" dediler yıllarca. Ta ki mızrak çuvala sığmayana kadar! Daha düne kadar bu konuda susarak böyle bir anlayışın gerek yeşermesine gerekse yerleşmesine hiç çekinmeden göz yumanlar bugün senden benden daha fazla mealci olmuş durumdalar.
 
Dine göre bu dünya bulmaca çözme, gizli şifreleri deşifre etme ya da saklı manaları en iyi kimin çıkaracağının anlaşılması yeri değil; bir imtihan sahasıdır. Bu imtihanda esas olan yapılması gerekenler ve yapılmaması gerekenlerdir. Yani emirler ve yasaklar...
 
Evet bizler son derece açık olan, hangi dile çevirirsen çevir asla anlamı değişmeyen bu iki yönlü mesajlardan mes'ulüz; içinde bulunduğumuz şu ilahi imtihanda. Dediğim gibi bu mesajların özü emirler ve yasaklardır. 
 
Emirlerin ve yasakların yoruma ihtiyacı yoktur. Yorum gerektiren yerler mutlaka netliğe kavuşturulması gereken yerler değil; bırakıldığı gibi yoruma açık kalması gereken yerlerdir.
 
Çünkü bunun için öyle bırakılmıştır; bir net hükme bağlanmamıştır zaten. Öyle bırakılanı öyle bırakmamak, mutlaka bir hükme bağlamaya çalışmak zorlama bir çabadır ve Kurana sadık kalmamaktır. Bu çabanın ürünü ister tevil isterse tefsir olsun Kur'an değildir; olamaz da!
 
Kur'an indiği saf haliyle Kur'andır sadece.
 
SONUÇ
 
Asırlar boyu daha Kur'anı bile doğru anlayamadık, bu konuda bile ifrata ve tefrite düştük.
 
Kimi bu ilahi mesajı şifreli sayılar, saklı kelimelererden yorumlar çıkarma ve gizli hazineleri keşfetme kitabına çevirdi.
 
Ya da sadece oku ve sevap al uygulamasına dönüştürdü.
 
Kur'anın apaçık bir kitap olduğu ve ebedi hayatı kazanmak için gerekli olan hükümleri net bir biçimde içinde barındırdığını, başka beşeri çabalara ihtiyaç bırakmadığını dillendiren pek olmadı.
 
İnsanoğlu egosu gereği bir şeye olduğu gibi bağlı olmakta, olanı olduğu gibi aktarmakta zorlanıyor; bu işe mutlaka kişisel bir inisiyatif katmak istiyor.
 
Zaten en başta bu yüzden yasalarda bile her zaman için yoruma açık bazı noktalar bırakılır ki birileri bu konuda istediği gibi inisiyatif kullanabilsin.
 
İnsanoğlu bir işte sadık aktarıcı olunca kendini ve yaptığı işi önemsiz buluyor sanki; ama o işe kişisel bir şeyler kattığında yani inisiyatif kullanabildiğinde kendisini ve mesleğini daha değerli hissediyor adeta.
 
O sebeple dikkat edin; vaaz ve hutbelerde ayet ve hadislerden çok hocaların kendi anladıklarını ve düşündüklerini anlatan beşeri konuşmalar daha fazla yer tutuyor.
 
İşin daha da enteresan yanı, "Allah'tan daha doğru sözlü kim vardır" ayeti yanı başımızda durduğu halde oluyor tüm bunlar.


2603 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı