TÜM SORUNLARIN GERÇEK NEDENİ

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

TÜM SORUNLARIN GERÇEK NEDENİ

25/07/2013

Her sorunun esas nedeni samimiyet!

Haliyle çözümü de!

İşte birkaç örnek:

Kadın ben kendim için makyaj yapıyorum der örneğin. Oysa hep makyajı dışarı çıkarken yapar. Evde, sırf ev ortamı için kaç kadın makyaj yapar (Not: Eve bir misafir gelme ihtimali hariç)

Koca, "Dazen dayanamayıp dayak atıyorum, ben de insanım, benim de sabrım bir yere kadar" der. Ama aynı kişi dükkanında yahut iş yerinde müşterilerine bir kez olsun dayak atmaz.

Sorun samimiyette!

Mursi'ye destek, Sisi'ye köstek insanlığın gereğidir deriz. Ancak Arakan'da diri diri yakılan kişiler için ne Mısır ne de Suriye kadar tepki veririz! Hatta uzak Afrika ülkelerindeki darbeleri ağzımıza dahi almayız! Ticaret yaptığımız diktatör ülkeleri de...

Doktora - öğretmene - kadına şiddete son deriz mesela. Oysa bir kere olsun, "Savcıya ve hakime niye şiddet yok? Demek ki işin sırrı burada" demez, kelepçe, beyaz masa vs. ile çözüm aramaya kalkarız!

"Çocuk ülkenin en önemli varlığıdır" deriz. Anne babanın çocuk üzerindeki öneminden dem vururuz sürekli. Ancak anne - babalarını 10 - 12 saat, üstelik cumartesi de çalıştırarak ebeveyn - çocuk bağını zayıflatır; en hassas süreçte çocukları anne - baba dışı faktörlerden daha fazla etkilenmeye açık hale getiririz.

Sırf biraz daha fazla ekonomi adına yaparız bunu! Sanki her şey ekonomi demekmiş gibi! Sanki ekonomi vs. insan için değil; insan ekonomi ve üretim içinmişcesine... Oysa Allah her şeyi insan için yarattım buyurur; biz ise adeta her şeyin ekonomi için olduğuna iman ederiz pratikte!

Dünya üzerinde her ülke açlığa karşıyız der. Oysa her ülke çok cüz-i bir para ayırsa yer yüzünde tek bir aç ve fakir kalmaz.

Söz gelimi bir ülkede inşa edilecek tek bir köprü parasına kaç aç ülke doyar senelerce!

"Savaşa karşıyız" diyenler her savaş açan ülkeye adam gibi boykot uygulasa dünyada tek bir düşman ve kötü - saldırgan devlet kalmaz. Haliyle savaşlar da olmaz.

Sorun samimiyet sorunu!

Abdest alırken oluk oluk su akıtırız. İsraf sadece günah değildir; ayrıca, "Allah israf edenleri sevmez" buyurulmasına rağmen böyle yaparız. Namazla Allah'ın rahmetini hedefler görünür, ancak bizi O'nun sevmeyeceği insanlardan eden israf olgusunu ağzımıza pek almayız!

Nereye bakarsanız bakın...

Göreceğiniz sadece samimiyet eksenli sorunlar olacaktır...

Sürekli, "Helal kazanç, günah, kul hakkı" der, milleti 8 saatin bile karşılığı olmayacak bir (asgari) ücretle 10 - 12 saat çalıştırır, en azından birilerinin böyle yapmasına göz yumarız! Sonra kalkar bu parayla hacca yahut umreye gideriz!

Nereye bakarsanız bakın!

Sonuç değişmez!

Hükümeti eleştiririz sürekli. Lakin tuttuğumuz partiyi sadece savunuruz! Bize göre savunduğumuz parti hiç hata yapmaz, hatayı sadece karşı görüşün partileri yapar! Bir kere olsun kendimizi eleştirmeyiz aynı hışımla! Muhalefet için de bu böyle!

Sağcıya göre hep sağcılar haklıdır; solcuya göre ise sadece solcular!

Sadece her zaman da değil; her konuda... Üstelik de yüzde yüz olarak!

Örnek çok!

"Aile kutsaldır" diye iman ederiz, "Ailede bütünlük esastır" diye kanun yaparız hatta, nice karı kocayı farklı illerde çalıştırır, bir türlü tayinlerini yapmayız! Ona göre evlensinler demeye getirir, bu sefer de bu tür işlerin nasip kısmet meselesi olduğunu görmezden geliriz.

Nereye bakarsanız bakın!

Tüm sorunların altında samimiyet eksenli sebepler yatar!

Haliyle tüm sorunların çözümü ekonomik kalkınmada vs değil, samimi insanlar inşa edebilmekte!

Ekonomiyle tüm sorunlar çözülmez, sadece boyut ve kabuk değiştir.

İşte Batı, inanmayan baksın!

Yorum Yaz

2215 kez okundu. Yazarlar