• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
GEL DE İNANMA
29/07/2013
Yıllardır hep böyledir:

Gazetelerin üçüncü sayfasında cinnet, cinayet ve tecavüz haberleri, en arka sayfada ise mutlaka mayolu % 95 çıplak kadın resimleri yer alır. Sokakta öyle kimse gezmez, ayıp bulunur; lakin evimizin içine gazeteler vasıtasıyla misafir edilir.

Biriyle toplumsal yapımıza ilişkin güvenimiz sarsılır; diğeriyle de genel adap ve ahlakımız zayıflatılır.

Hem de bu uygulama yıllardır Müslüman bir ülkede pek çok okuyucu kaybetme pahasına göze alınır. Yani para bile kaybedilse olur, yeter ki bunlar mutlaka bu şekilde verilmelidir.

Reyting kayıplarına bile değecek bazı emeller olduğuna, yahut bu kayıpların bir biçimde daha fazlasıyla telafi edildiğine, yani bir operasyon olduğuna gel de inanma!

Her sene ramazan ayı gelir. Koca ülkede çoğu kişi oruç tutar, istatistikler bunu gösterir. Tüm televizyon kanalları ise yaz süresince dinlenmededir, en gözde yapımları tatile girmiştir. Hatta bir kısmı yayınlayacak program sıkıntısı bile çeker yaz dönemlerinde. Lakin çoğu bir hoca ile iki davetli bulup beleşe bir program yapmaya bile tenezzül etmez. Hem işi bedavaya getireceklerini hem de bayat dizilerden daha fazla izleneceklerini bile bile yapmazlar bunu. Demek ki kanalların tek derdi reyting ve para falan değil! Keşke öyle olsa!

İçinde dini kanal denilenler de dahil çoğu gerek iftar gerekse sahur vaktinde bu bayat dizilerini yayınlamaya devam eder. İftar vakti yahut sahurda kim dizi izler, onlar da bilirler izlenmeyeceklerini. Oruç tutmayan bile iftar vaktinde dizi izlemez. Çünkü yemek saati, eve yeni gelinen debdebeli akşam saati malum... Sahurda ise oruç tutmayanlar zaten uyur. Uyumayan ve oruç için ayakta olan kişiler ise sahurda, gecenin kör vaktinde Fatmagül'ün Suçu Ne türü dizi mi izler hiç!

Maksat zaten izlenmek değildir. Maksat ramazanı unutturmak, ramazan yokmuş gibi bir psikolojik hava oluşmasına, böylece -en azından yeni kuşağın- ramazanla oluşabilecek kültürel bağın zayıf kalmasına, var olan bağın ise kopmasına hizmet etmektir.

Gerekirse hiç izlenmemelidir, lakin bu uygulama mutlaka yapılmalıdır. Demek ki kanalların tek derdi reyting ve para vs. değil. Gizli bazı emeller olduğuna gel de inanma!

O yüzden ben özelleştirme oldu, şu tesisler yabancıların eline geçti propagandasına hiç önem vermem. Bunları bize adı Ahmet, Mehmet olanlar yapınca elin adamına kem gözle bakmam! Hiç olmazsa onların medeniyet algısı ve erdem duyguları gelişmiştir, bari bize saygı duyarlar azıcık! Malum uzaktan bakanlar için biz azçok bir şeye benzeriz, çekinirler en azından! Bizden olanlar bizi çok iyi çözdükleri için daha sakıncalılar yani!

İslami terör, İslami medya, İslami kanal, İslami bilmem ne...

İnsanla alakalı birçok şey İslamla yani dinle irtibatlandırılarak sunulur sürekli. Böylece insan elinin ürünü olan yanlışlar, hatalar dinle özdeş algılatılarak oluşan negatif duygular ve tepkiler dine transfer edilmeye çalışılır.

Oysa ve en fazla, "Muhafazakar medya, Müslüman terör" denilmelidir, şayet denilecekse. İkisi de aynı şey değil mi, ne fark eder ki demeyin hemen. Biri dindir, diğeri ise insan. İnsan hata yapabilir. Müslüman da olsa. Ancak müslümanı hatalı göstermekle yetinmezler; direkt kaynak hedef alınır, bir din seçilir, hedefe o oturtulur.

Gazeteler ve kanallar el değiştirir. Lakin bu sonuç yine değişmez ülkemizde. O gazetenin ve televizyonun klasik yayın çizgisi sürekli sürer. Üçüncü sayfa haberleri yine orada, çıplak kadın resimleri en arka sayfada yer almaya hep devam eder.

Dediğim gibi biriyle toplumsal çürümeye iman etmemiz sağlanır, millet olarak zaten can çekişen moralimiz hepten çökertilir, inancımız kırıma uğratılır; öbürüyle kanıksatma ve alıştırma operasyonuna imza atılır, her sabah oturduğumuz yerde en az bir açık kadına bakmamız, yani güneşin doğduğu her yeni sabah göz banyosu yaparak dışarı çıkmamız sağlanır.

Bu işlerin arkasında gizli bir takım eller ve emeller olduğuna gel de inanma!

Gel de paranoyak olduğuna inan!

Acaba paranoyak kavramı bu tür sinsi işleri maskelemek ve olgular arasındaki bu gizemli ve karanlık bağları gören kişilere hastalık yaftası takmak için mi üretildi?

"Sorun gördüklerinde değil, sende..." demek ve bazı gerçekleri maskelemek için... 

Farkettiklerinin acısı yetmesin, haddini aşan ve tekere çomak sokan bu kişiler bir de hastalık etiketiyle dolansınlar ve günlerini görsünler diye!

Genellikle suçüstü yakalanan bazı kişiler yakalayanları paranoyaklıkla itham eder, bilirim.

Çünkü çok karşılaşmışımdır mesleğim icabı!  



2527 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı