• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
BİRİLERİNİN ANLADIĞI BİZİM DİNİMİZ OLMAMALI
03/08/2013
Diyanet ve personeli bugünlerde Kur'an hakkında, "Okuyun ama mealini de..." tavsiyesini ağzından hiç düşürmüyor.

Daha düne kadar, yani mızrak çuvala sığdığı dönemlerde meale karşı olan, en azından bu karşı oluşa güçlü bir dille ses çıkarmayan, böylece bir kere olsun anlamını okumadan, sadece hatim indirerek bu dünyadan göçüp gitmiş milyonlarca insanın sebebi sanki kendileri değilmiş gibi!

Bunun mes'uliyetini kim taşıyacak?

Aahhh ah!

O yüzden İslam ruhbanlığı yani din sınıfını ve dini belli bir kesimin mülkü haline getiren tekelci anlayışları reddediyor!

Din akletme ve düşünme işini herkesin görevi sayıyor, "Akletmiyor musunuz" şeklindeki sayısız ayetle. "Alimleriniz düşünsün, siz zahmet etmeyin, sadece onlara uyun" demiyor.

Bu işi belli bir kesime vermiyor, akletme işini sadece bildiklerini iddia eden belli bir zümreye havale etmiyor!

Onlar zamanı geldiğinde, "Yanılmışız deyip de işin içinden kolayca çıkıveriyorlar sonuçta.

Malum:

Alimler yorumlarında yanılsa bile günah olmaz, hatta sevap alırlar. Çünkü niyetleri halistir. O zaman dinimiz hakkında kendimiz yanılalım, o sevabı da biz alalım! Ben de onu diyorum zaten; bu iş samimiyet ve teslim olma işi diye!

Aksi halde olanlar bize, yığınla masum insanlara oluyor.

"Biz anlamayız, başkası bilir" deyince bu iş suistimal ediliyor, oluşan yanlış akıntı peşine taktığı milyonları da sürüklüyor, boğuyor.

Belki, "Onun için iyi alim seçmek lazım" denilebilir. Bu her zaman nasıl mümkün olabilir? Kalplerde olanı Allah'tan başka kim bilebilir, tam olarak! 

Mevcut durum neresinden baksanız sıkıntı! 

Bu durumda gidenler gidiyor, kalan sağlar bu sefer de başka yanlışlara maruz kalmaya aynen devam ediyorlar. Bir gün onlar da benzer bir gerçekle uyanacaklarını bilmeden, düşünmeden!

O yüzden birilerinin dinden anladığı bizim dinimiz olmamalı! Çünkü din kaynağı saf ve ilahi olan sistemdir.

Din kaynağı ilahi olan bir sistem ise, hüküm vaaz etmek sadece Allah'a mahsussa beşeri olan görüşler din olmamalı!

Peygamberimiz bile beşer yönüyle hüküm vaaz etmedi, ne konuştuysa ilhamla söyledi. 

Şayet yorum olacaksa  bizim anladığımız din bizim dinimiz olmalı!

Yorum başkasının, uygulama işi sadece bizim olmamalı. Yorum da uygulama da bizim olmalı. Hepsinin sorumluluğu bizim sırtımızda olmalı. Davul ayrı kişide tokmak başkasında olmamalı.  

Anlamak için alim olmak şart değildir; idrak sahibi ve samimi bir inanan olmak yeterlidir.

Din önce alim kesimine hitap etmiş, oradan damıtılarak süzülen kısmı halkı muhatap almış değildir çünkü.

Dinin muhatabı halklardır. Sıradan halklar... Hepsinin tek tek alim olması gerekmeyen, zaten bu mümkün de olamayan halklar...

Velev ki yanlış anlasak bile bu böyle olmalıdır.

Onların anladıklarının doğru olduğu yüzde yüz garanti mi?

Değil işte, görüyorsunuz! Böyle yüzlerce örneği var!

Madem garantisi yok... Madem bilinenler zaten alenen biliniyor, bilinmeyen hakkında söylenenler de her halükarda yorum oluyor.

Öyleyse bizim dinimiz kendi anladığımız, kendi yorumumuz olmalı! 

Allah bizi sakladığı en ince detaydan ve bu sebeple bilemediklerimizden değil; bildiklerimizden, bilip de yaptıklarımızdan ve yapmadıklarımızdan imtihan etmiyor mu!

Mealen, "Biz onu apaçık bir kitap olarak indirdik" demiyor mu zaten.

"Bugün dininiz kemale erdi" yani tamam oldu demiyor mu bize.

Öyleyse apaçık kitapta apaçık yer alan hususlar bize yetmiyor nasıl deriz.

Örtük bir biçimde, "Sanki dinde birçok şey kapalı bırakılmış" havası nasıl veririz!

"Şükürler olsun ki alimler çıktı da bu eksikliği yamadı" der gibi nasıl davranırız, lisanı halimizle! 

Kapalıysa zaten öyle kalması gerektiği için, bizler için çok da önemli olmadığından, onlardan sorumlu tutulmayacağımızdan dolayı kapalıdır; "haşa" unutulduğundan, bu sebeple de alimlerce tamamlanması gerektiğinden değil.

Öyleyse dini nasıl "bilinmeyenlerden başka anlamlar çıkarma" yani "zan" işine çevirebiliriz!

"Onların çoğu zanna uyarlar" demiyor mu ayet!

SONUÇ

Biz dinimizi arada kimse olmadan da öğrenebiliriz. Bu yüzden Kur'an tüm insanlara geldi, alimlere ve belli seçkin bir kesime değil!

Belki de Allah bu mesajı vermek için alim bir hocayı değil de okuma yazma bilmeyen bir peygamberi seçti! 

Dini anlamak için bırakın alim olmayı okuma yazma bile gerekmiyor, ihlaslı ve samimi olmak yetiyor demek için! 

Bu yüzden dinin kaynağıyla aramızda Kur'an ve onun canlı uygulaması olan peygamberimiz dışında aracı olmamalı.

Şayet arada birileri olacaksa bunlar sadece ve sadece kaynağı bize aktarmakla yetinmeli.

Ama kaynağı olduğu gibi bize taşımakla...

Lakin işin içine kendi düşüncelerini katmadan bu işi olduğu gibi aktarabilmek o kadar zordur ki. Nefis var ya o nefis!

O yüzden cuma günleri vaizler ayet ve hadisten çok kendi beşeri cümleleriyle süslerler konuşmalarını!

Dini olduğu gibi aktarmak yerine kendi anladıklarını yine kendi kişisel kompozisyonları çerçevesinde anlatırlar. 

Öyleyse birilerinin dini yorumları, onların dinden anladıkları, onların dinle ilgili çıkarımları bizim dinimiz olmamalı!

Kendilerini saf ve duru kaynakla, bizi ise kendi anladıklarıyla muhatap etmeyi bırakmalılar artık!

Bu zihniyetten çok çektik!

Bu anlayış her yanı camiyle doldurdu, lakin cemaatle değil!

Bu anlayış bize camiye hangi ayakla girileceğini öğretirken nice insanın imanı inkar kıyısında alabora oldu!



2340 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı