• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
KADINA TÜRBAN, HOCAYA SAKAL SERBEST. YA KEÇİ SAKALI?
07/08/2013
Eskiden, hatta kısa bir süre öncesine kadar kamuda türban yasağı vardı ve bu mesele bayağı tartışılırdı.

Şimdilerde -yasal bir düzenleme yapılmadıysa da- iktidarın muhafazakar bir parti olması dolayısı ile fiili bir serbestlik havası hakim oldu her yere.

Yani bu köklü sorun yasal bir altyapıya kavuşmamış olsa bile fiili olarak çözülmüş gibi görülüyor.

En azından şimdilik!

"Kıyafet" işi halloldu, hele şükür" diyecektik ki bu sefer de "kılık" sorunu başladı.

Bu günlerde keçi sakalı sorunu gündemde gibi görünüyor!

Oysa sakalın bir başka biçimi olan "sünnet" sakal imamlara serbest.

İmamların sünnete uyma hakkı var da herhangi bir vatandaşın yok mu?

Demek ki birileri hala işlenecek sünnete yani sevaba bile müdahale edebiliyor ülkemizde. "Sen sünnete uy ama sizin buna hakkınız yok" diyebiliyor!

Lakin keçisakalının türban kadar şansı bulunmuyor!

Çünkü keçi sakalı ne sünnete uyuyor ne de dinden aldığı bir referansı var. Elindeki tek gerekçe kişisel bir tercihe dayanması, özgür bir seçim ürünü olması. O yüzden bizim gibi ülkelerde arkası zayıf! Bu nedenle fiili serbestlik noktasında türban kadar fazla şansı bulunmuyor!

Dindarlığı nihayet sembollere kadar indirgemiş bulunan bazı mütedeyyin idareciler keçi sakalına karşı tavır almayı cihat tutumu sanıyor adeta! Yanıbaşındaki türbanı gördüğü için açıkça birşey diyemeyen lakin yüz ifadesiyle birşeyler hissettiren de var, "Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" durumuna düşmek pahasına bu sakal türüne karışanlar da!

Bir zamanlar, "Milletin kılık kıyafetiyle uğraşmayın, sana ne yahu, isteyen istediği gibi giyinir" vs. diye feryat eden bir zihniyetten bazı kişiler şimdilerde idareci olunca eskiyi unutmuş, kendileri başkasının kılık kıyafetiyle uğraşmaya başlamış görünüyorlar. Bunu geçen hafta yaşanan somut bir olaya istinaden söylüyorum. Başka yerlerde de bu tür sıkıntılar yaşanıyormuş!

İlkesizlik ve samimiyetsizlik işte böyle bir şey!

Aslında Arabistan Vahhabiliğinde (mezhebinde) keçisakalı muteberdir, hatta onlara göre sünnettir diye okumuştum. Keçisakalı bırakanlar fiili kılık serbestlik yaratabilmek için, "Ben vahhabiyim kardeşim, bizde sünnettir" deseler olur mu acaba?

Sonuç itibariyle keçisakalının arkası zayıf. O yüzden türban için tanınan fiili özgürlükten nasibini alabilmesi zor görünüyor.

VELHASIL

Eskiden belli bir kesim türbanı "dini simge" sayar, bu örtüyü yani "kıyafeti" gördü mü adeta deliye dönerdi.

Şimdilerde de bazıları keçisakalını "siyasi simge" kabul ediyor, onlar da bu "kılığı" görünce sanki deli oluyor.

Velhasıl bu ülkede ne "simge" davası ne de "kılık ve kıyafet davası bir türlü bitecek gibi görünmüyor.

Tıpkı Kemal Sunal filmlerindeki meşhur şalvar davası gibi.

Çünkü mesele aslında ne kılık meselesi ne de kıyafet meselesi.

Esas mesele tüm sorunların altında yatan zihniyet hastalığı!

Zihniyet hastalığının daha derinlerinde ise "samimiyet illeti" bulunuyor.

"Hiçbiriniz kendisi için istediğini Mümin kardeşi için istemedikçe gerçek iman etmiş olamaz" (Hadis-i Şerif)



2447 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı