• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
ANA - BABA OLMAK BİR SANAT MI
24/08/2013
Bir alanda uzman sayısının hızla artıyor olması o alan için en büyük beladır! Çünkü o alanda sorunlardan beslenen dev bir statüko inşa oluyor demektir! Zamanı geldiğinde bunların verdiği hasarla uğraşmak o alandaki sorunlarla uğraşmaktan daha zor bir hale gelecektir. Bu sonuç kanaatimce hızla gerçekleşmektedir.

Günümüz uzmanları büyük ölçüde kaygılandırmaktan ve korkutmaktan nemalanıyor!

Korkutmanın en temel şartı; bir işi çok zor ve aşırı teknik bir mesele gibi lanse etmektir! Kolay olduğu söylense kim korkar o işten!

Bir iş çok zor ve teknik ise mutlaka korkulur; hata yapmamak için yardım aranır! Bir yardım arayışı oluşunca da kerameti kendinden menkul ustalar - sanatçılar doluşur o piyasaya!

Allah bilir ya evlerinde kendi çocuklarını bile daha doğru düzgün yetiştiremeyen kişiler millete sırf okulunu okuduk diye sürekli akıl vermeye kalkarlar sonra da! Sanki her şey okulda - üniversitede öğreniliyormuş, teori her zaman pratikle örtüşüyormuş gibi!

Sonra o piyasa 2 ila 4 yaş arası gelişimsel özellikleri bile 300 sayfa anlatan, pireyi bile deve gibi lanse eden uzman etiketli kişilerle dolar! Oysa çok laf yalansız çok mal haramsız olmaz denilir!

Baba Olma Sanatı...

Ebeveyn Olma Sanatı...

Anne olma sanatı!

Bugünlerde anneliği ve babalığı bir sanat işi gibi gösterme modası revaçta!

Oysa her anne ve baba içgüdüsel olarak zaten iyi anne ve babadır! Hataları varsa bile asla kasıtlı değildir bu! En önemlisi de bu hatalar onları kusurlu yapmaz!

Ana - baba yanlışlarına aşırı anlam yükleyenler, hatasız ana - babalığı bir marifetmiş gibi sunanlar, "Mikropsuz bir ortamda çocuk büyütün" diye diye vücut direncini daha çocukluktan itibaren tembel bıraktıran çakma bilim adamlarına benziyor!

Oysa her çocuk doğru - yanlış ana baba tutumlarının toplam etkisi ile gelişir. İnsana sadece artılar değil; eksiler de öğretir! Dünyada tek bir mevsim olduğunu, sürekli yaz mevsiminin yaşandığını düşünsenize! Bunlara kalsa kışı bile tabiat bozukluğu kabul ederler! Sonra da tabiatın dengesini alt üst tabi ki...

Allah, "Her şeyde bir hayır vardır" demiyor mu! Allah'ın hangi işi hikmetsizdir ki olağan ana - baba hatalarında ve çocuk davranış sorunları dediğimiz sıkıntılarda bir fayda ve hikmet bulunmasın!

Sorun her şeyi kategorileştirmekle başladı aslında! Her şeyi kategorize ettiler evvela! Bir bölümüne normal, kalanına da anormal dediler sonra!

Böylece üzüntünün azı yine duygu olarak kaldı; lakin çoğuna depresyon dediler. Oysa üzüntü sevgi, nefret, korku, özlem, heyecan gibi bir duygu türüdür ve azı ile çoğu bu duyguyu başka bir şey yapmaz! Bir şeyin şiddeti artınca niteliği değişmez çünkü! Gribin azı da griptir; şiddetlisi de. Bir grip şiddetli seyredince kanser mi olmuş olur! Zaten bir duygu doğal olarak hafif, orta ve şiddetli diye üç doğal evrede yaşanır! Başka türlü nasıl olacak!

Sonra hatasız ana - baba tutumları iyi; hatalı ana - baba tutumları kötü dediler. Ee yaklaşımların bile bir bölümü kötü ve sorunlu olacak ki birileri ekmek yesin o işten! Araba bozulmazsa sanayi ve usta neye yarar!

"Mikrop tehlikeli aman hijyene dikkat" dediler! Vücudun savunma sistemini daha yolun başında tembel bıraktırdılar. Bir pencere üç saniye açık kalınca anında grip olan hassas bünyeli bireyler türettiler! "Tereyağı zararlı, kesinlikle margarin yenilmeli" tavsiyelerini, "Yumurta kolesterol yapar aman uzak durun" nasihatlerini saymıyorum daha!

Sonuç:

Bu kadar kişilikli bireyler; bu kadar çok hastane, bu kadar çok hasta! Ve her an hastalanmak için fırsat kollayan yatkın bünyeler!

Önce bilimi tabulaştırdılar; sonra onun yüksek itibarlı etiketi altına saklanarak verdiler insanlara ışıltılı enjeksiyonlar içinde zehri! Kimse sorgulamadı haliyle. Bilim gibi yüce bir müessese nasıl hata yapardı ki onlara göre!

Hele bir de girdiler mi muteber bir sosyal kesimin himayesi altına; dedikleri kesin doğrudur ondan sonra ne de olsa!



2128 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı