• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
ÜRKÜTÜCÜ KANSER GERÇEĞİ
16/09/2013
Yeni kanser istatistikleri açıklanmış. Bu akşam Habertürk'te sektörün aykırı ve cesur sesi Onkolog Dr. Yavuz Dizdar konuştu. Konuyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

Ülkemizde her yıl 350 bin yeni kanser vakası görülüyormuş. Geçen sene kanserden 100 bin küsur kişi hayatını kaybetmiş. En ölümcül kanser türü akciğer kanseriymiş. Kadınlarda ilk sırayı göğüs kanseri alıyormuş. Yıllık kanser tedavisi için harcanan ücret 3 milyar dolara yaklaşmış. Bu rakamlar dünya bazındaki oranlar değil dikkat edin; sadece ülkemiz ölçeğindeki rakamlar.

Kanser Uzmanı Dr. Yavuz Dizdar kanser konusunda 40 senedir milyonlarca çalışma yapıldığını lakin sigara, alkol ve gıda dışında yeni bir bulguya ulaşılamadığını, artık başka şeylerden de şüphelenmenin vaktinin geldiğini ve geçmekte olduğunu ifade etti.

Sunucunun, "Öylesye bilime demi güvenmeyelim" sorusuna bilime güveninin zaten çoktan beri zayıfladığı yönünde cevap veren Dr. Dizdar, hastalıkların ciddi bir pazar malı ve sektör metası haline geldiğini, bu saatten sonra sektörün esas kaygısının rakamları yani ciroları düşürmemek olduğunu, dolayısı ile artık yapılacak çok az iş kaldığını üzülerek beyan etti.

Yeme alışkanlığı değişince vücuttaki tüm sistemin değiştiğini, böyle bir köklü değişimde organizmanın hangi hastalığı üreteceğini, bu değişimin hangi hastalığı tetikleyeceğini kestirebilmek imkansız diyen Dr. Dizdar endüstriyel gıdalardan kesinlikle uzak durulmasını tavsiye etti.

"Kanser tedavisi pahalı bir sektör olmaya başladı. Artık her özel hastanede Onkoloji üniteleri açılıyor" diyen Dr. dizdar sözlerini bu şekilde tamamladı.

SONUÇ

Bu programda ayrıca kanser konusundaki olumsuz rakamların son 10 yılda çarpıcı bir şekilde arttığı da ifade edildi.

İşin enteresan tarafı özel hastanecilik uygulamalarıyla ve her yanı saran uzman ve hastane bolluğu ortamında gerçekleşmiş bu sonuç!

Hastalıklar düşeceği yerde daha çok artmış yani.

Bunu yıllardır gözlemleyen ve bu konularda sürekli kafa yoran birisi olduğum için herhangi bir yerde bir hastane vs. açıldığında hiç sevinmemişimdir, bilakis orası adına hep üzülmüşümdür.

Kanaatimce tüm sorunların bir numaralı sebebi her alandaki hızlı endüstrileşme! Özellikle de tedavi işinin, ilaç işinin, silah işinin, gıda işinin endüstrileşmesi... Bunlar halihazırda olduğu gibi güçlü birer endüstri olarak kaldığı sürece ne savaşlar bitecektir, ne hastalıklar azalacaktır ne de tedaviler tam manasıyla randıman verecektir!

Hastalık sayıları hızla arttığı halde hala bakılan hasta sayısı ile övünme garabetini bile fark edemeyen, pompaladığı yanlı algı ile bu gerçeklerin başkaları tarafından görülmesini de engelleyen bu sektör hasta ve hastalık üzerine kurduğu şantiyesini her geçen gün daha da kuvvetlendirmeye devam edecektir.

Sorunların azalabilmesi için ilaç, tedavi, gıda ve silah endüstrisinin tamamen kamulaştırılması, bu alanların acilen ticari bir sektör olmaktan çıkarılması gerekmektedir. Yani bu mümkün olmayacağına göre sorunlarımız artarak devam edip gidecektir.

Endüstriyel gıdalarla vücuda sürekli kimyasal katkı yüklemesi yapılan, sabahtan akşama kadar ekranlarda boy gösteren yemek programlarıyla binlerce çeşit yemek ve pasta tarifi sunulan, böylece köklü yeme kültürü bir anda değiştirilerek yeme alışkanlığı ve buna bağlı olarak vücudun asırlar içinde oluşmuş tabii dengesi alt üst edilen, alış veriş merkezlerine girerken güvenlik gerekçesiyle her gün X-ray cihazlarından yayılan kimyasal dalgalara maruz bırakılan bir zamanda insanoğlunun sağlıklı kalabilmesi ne derece mümkündür!

En marka alış veriş marketlerinde bile reçelle aynı fiyata yani yarım kilosu 7 - 8 TL'ye bal satıldığı, kalitenin bir hak olmaktan çıkartılıp lüks haline getirildiği bir çağda zenginin hanesine depresyon; fakirin fukaranın payına ise kanser düşmüş çok mu şaşırtıcı!

Daha çok üretim adına insanların asgari geçim koşullarında ve günde en az 10 - 12 saat çalıştırıldığı, kendilerine dinlenmek ve paylaşmak yani insanlığının ve yaşamın farkına varabilmek için sadece bir pazar günü bırakıldığı, sanayi üretiminin yani birilerinin kazancının ve eşya üretiminin - tüketiminin insandan, aileden, hayatı yaşamaktan daha değerli ve öncelikli hale geldiği bir çağda sağlığı kim kaybetmiş ki insanlar bulabilsin!

Hatalı bunca işleyiş ve bozuk yapı el birliği ile yıllar sonra depresyonu ve kanseri patlatmış çok mu!

İnsan bu kadar çok sorun kaynağına bunca yıl yine de iyi dayanmış bence! İyi ki insanoğlu Allah yapısı! Ya kul yapısı olsaydık hepten bitmiş olurduk!

Allah'tan şartlar çok kötü lakin biz sağlamız! 

 

 



2487 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı