• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
HER HALÜKARDA DURUM VAHİM
17/09/2013
Bu haber - yazı alıntıdır. Sadece sonuç bölümü bana aittir:
 
"Türkiye'de sağlıklı beslenme konusunda farklı görüşleriyle bilinen, ‘Karatay Diyeti'nin yaratıcısı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, Muğla'nın Datça İlçesi'nde çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İnsanların kalp krizleri sonucu hayatlarını kaybedince yağların suçlandığını belirten Prof. Dr. Karatay, "Çok yağlı yiyordu, kalp krizi geçirdi diyorlar. Aslında, yağlar yenilmedi. Keşke yenilseydi, yağlar koruyucudur. Çok karbonhidrat yenildiği unutuluyor. Kimse karbonhidratı suçlamıyor" dedi.

Konferansa katılan Yüksek Mimar Okan Çağlar da ‘Karatay Diyeti' sayesinde iki yılda 50 kilo verdiğini söyledi.

Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, sağlıklı beslenme prensiplerini, Datça'nın doğallığıyla buluşturmayı planlayan, ‘Sağlıklı Yaşam Kasabası Projesi' kapsamında My Marina Select Otel'de konferans düzenledi.

Konferansı aralarında Datça Belediye Başkanı CHP'li Şener Tokcan, Hürriyet Gazetesi'ndeki ‘Güzin Abla' köşesinin yazarı Feyza Algan'ın da yer aldığı çok sayıda kişi izledi.

Yağlar koruyucudur

Prof. Dr. Karatay konuşmasında şeker ve karbonhidratların insan sağlığı için büyük tehlike oluşturduğuna dikkat çekti. Yaş ilerledikçe hareketsizliğin fazla kilolara neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karatay, spor yapmayı önerdi, şeker ve insülinin obeziteyi başlatan temel ikili olduğunu söyledi.

İnsanların kalp krizleri sonucu hayatlarını kaybedince yağların suçlandığını, oysa gerçeğin çok farklı olduğunu belirten Prof. Dr. Karatay,

"Çok yağlı yiyordu, kalp krizi geçirdi diyorlar. Aslında, yağlar yenilmedi. Keşke yenilseydi, yağlar koruyucudur. Çok karbonhidrat yenildiği unutuluyor. Kimse karbonhidratı suçlamıyor. Çünkü düşünmüyorlar, kafaları yağa takılmış. Herkes yağ vagonuna binmiş, inemiyor. Yağsız et, yağsız peynir, yağsız yoğurt peşinde koşuyorlar.

Size soruyorum. Eskimolar neyle besleniyor? Yalnız yağ maddesi tüketir. Hayvansal yağ tüketirler. Balina yağı, fok yağı yani hayvansal yağ yerler. Bizim kuyruk yağı örneği gibi. Eskimolar bir günlük kalorilerinin yüzde 75′ini yağdan karşılıyor ve kalp hastalığı yok. Eskimolarda kalp, tansiyon, obezite, diyabet hastalıkları yok. Neden? Sağlıklı hayvansal yağ yedikleri için" diye konuştu.

Fransız'larda kalp krizi yok

Yağlı yemekler yenmediğinde A-B-E-K vitaminlerinin vücuda girmeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Karatay şunları söyledi:

"Dört vitamin de hayatta kalmamız, sağlıklı olmamız için en elzem, en gerekli vitaminlerdir. Fransızlar'ın hayatı yağ yemekle geçer. Fransızlar'da da kalp krizi yoktur. Yağa karşı olanlar bunu nasıl izah ediyor? Adı Fransız paradoksu oldu. Yağ yedikleri için kalp krizi geçirmiyorlar diyemediler.

Fransız paradoksu, Akdenizdelermiş, şarap içiyorlarmış, yok bilmem neymiş. Aslında yağ yedikleri için kalp krizi yok. Şişmanlığa bakalım. Yağ yemeyen ABD'de şişmanlık oranı yüzde 31. Fransa'da bu oran yüzde 9 civarındadır. ABD'de kalp krizleri, kanser, felç çok fazladır."

Kola kalp krizinin nedenidir

Konuşmasında nelerin yenilmesi gerektiğine de değinen Prof. Dr. Karatay, "Doğal karbonhidrat, köy tereyağı ve doğal protein yemeliyiz. Datça da bunun için ideal bir yer. Datça çok güzel sağlık kasabası olacak, buna yürekten inanıyorum.

Doğal protein, doğal yağ ve doğal karbonhidrat en çok çekirdeklerde bulunur. Fındık, fıstık badem, ceviz mineral deposudur. Yıllarca fındık-fıstık yemedik. Çünkü yağı çok fazla dediler. Oysa yağı çok önemli. Omega 3 var içinde. Yumurta yenmesi lazım. Yumurta yiyin dedikçe kıyametler koptu.

‘Kolesterolü yükseltir, aman ölürsünüz' dediler. ‘Karatay Diyeti öldürür' diyenler bile oldu. Bilimsel çalışmalar gösterdi ki haftada bir iki tane yumurta yiyen, haftada beş tane, haftada 24 tane yiyen karşılaştırılmış, kolesterollerinde hiçbir fark yok. İşlem görmemiş bütün proteinleri rahatlıkla yiyebilirsiniz. Meyve suyu, kola, ekmek göbeği kalp krizi nedenidir" dedi.

Sağlığına kavuştu

Datça'da uyguladığı ‘Karatay Diyeti' sayesinde iki yılda 50 kilo vererek, 140 kilodan 90 kiloya düşen 58 yaşındaki Yüksek Mimar Okan Çağlar, konferansın açılışında yaptığı konuşmada hem fazla kilolardan kurtulduğunu hem de sağlığına kavuştuğunu belirtti.

Çağlar, "Bir kitap okudum, hayatım değişti. İki yılda içimden bir insan çıktı. Diyete başladıktan sonra yaptırdığım tahlillerde tüm değerlerim normal çıktı. 12 yıl süreyle her gün aldığım 11 tablet ilacı artık kullanmıyorum. Yaptığım tek şey, sağlıklı beslenme ve yürümekti" dedi."

(Kaynak: http://www.ahmetrasimkucukusta.com/

SONUÇ

Daha yağ tehlikeli mi faydalı mı; onu bile çözememişler! Kimi kolesterol hastalık diyor kimi de kolesterol masum! Daha bunlar bile net olarak çözülememiş ise ne çözülmüş olabilir ki! Bu konuya tam uyan lakin biraz müstehcen olan bir Temel fıkrası geldi aklıma!

Sizin gözünüzde büyüttüğünüz ve kolay kolay yanılmaz - hata yapmaz sandığınız koca bir sağlık - tıp sahasında böyle Temel fıkralarına konu olacak gariplikte işler oluyor işte.

Tek bir kişi çıkıp da açıklamasa biz hala, "Bizi yağ hasta ediyor" diye düşünüp ona göre hareket etmeye devam edip gidecektik! İşin ilginç yanı ise bu kimsenin umurunda falan da olmayacaktı. Olmamış işte, görüyorsunuz! Koca bir sektörde gerçeği geç de olsa haykıran tek bir kişi çıkıyor en fazla. Bu dramatik vaziyeti de görüyorsunuz tabi!

Söylenecek çok şey var!

Lakin çok şey söylemekle çok şey değişmiyor bu ülkede. Sadece şu kadarını söyleyerek boş yere nefesimizi tüketmeyelim bari.

Öyleyse sadece şu iki soruyu sorayım ve bu alandaki diğer yalanları - yanlışları havada yakalamak için çıktığım bu kutlu yoldaki yalnız yolculuğuma kaldığım yerden devam edeyim! 

Şayet ünlü hoca yanlış veya yalan söylüyorsa; halk sağlığının ali hatrı namına neden tek bir eleştiri ve karşı çıkış olmuyor kendisine!

Bu çok, çok düşündürücü!

Yok şayet doğru söylüyor ise; bizi bugüne kadar kimler neden kandırdı? Bu uzun süreçte, sağlığımızı emanet ettiğimiz koca bir sektör ve bilim camiası buna niçin hiç çıtını dahi çıkarmadı?

Neresinden bakılırsa bakılsın içler acısı bir manzarayı resmediyor; bu yazı ile ortaya çıkan tüyler ürpertici gerçek!

Ama dikkat edin; kimsenin tüylerinin ürperdiği falan da yok!

Bu da tek bir kalemlik açıklamayla ortaya çıkan bir diğer trajik fiyasko!

Bu sektörle ilgili algınızı gözden geçirmenin vakti geldi ve geçiyor. Benden söylemesi. 



4417 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı