MÜJDE: BİZİMKİLER ÖĞRENMİŞ

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

MÜJDE: BİZİMKİLER ÖĞRENMİŞ

20/09/2013

"Tıbbın pratikte sık karşılaşılan önemli sorunlarından biri de üst solunum yolları enfeksiyonlarının virüslerden mi yoksa bakterilerden mi kaynaklandığının belirlenmesindeki güçlüktür.

Tecrübeli ve dikkatli bir hekim herhangi bir laboratuar tahliline gerek duymadan bu ayırımı özellikle salgın zamanlarında kolayca yapabilir ama aynı şeyi genç doktorlar için söylemek mümkün değildir.

Bu ayırımın yapılması tedavi bakımından önemlidir; zira eğer enfeksiyonun sebebi virüsler ise antibiyotik verilmesi gerekmez ama bakterilerin işe karıştığı durumlarda antibiyotikler Allah' ın emri gibidir.

Son senelerde yapılan birçok araştırma üst solunum yolları enfeksiyonlarına bakteriler karışmış olsa bile "hemen" antibiyotik verilmesinin şart olmadığını gösteriyor olsa da ateşi olan öksüren bir hastaya antibiyotik yazma geleneği devam ediyor.

Bu durumlarda hem doktorlar "antibiyotik yazmadan duramıyorlar" hem de bu tür hastaları veya hasta yakınlarını "antibiyotiğe ihtiyaç olmadığına inandırmak" neredeyse imkânsız gibi bir şey."

(Alıntı: Prof. Dr. Ahmet Rasim KÜÇUKUSTA)

CEVAP

Görüldüğü üzere antibiyotik virüslerde değil; sadece bakterilerde etkili bir ilaç!

Yıllarca her grip vakası için ayaküstü kolaycılığında kutu kutu antibiyotikler yazıldı bu ülkede. Buna ne yetkililerden ne de ilgili hekimlerden tek bir çıt dahi çıkmadı. "Benim doktorum işini bilir" denildi, milletin yemesinden içmesinden keserek SGK'yı finanse etme cömertliğine hep duacı olundu!

Hatta koskoca bakanlık bile sanki bu gerçeği daha yeni öğrenmiş gibi yaptı, kalktı bu noktada halkı uyarma işine 2012'lerde soyundu! Geçen yıl kliniklerde vs. kapılara bu yönde uyarılar asıldı, malum!

Yani iş işten geçtikten sonra!

Yıllarca millet boş yere, vücut savunma sistemlerinin felç olması pahasına yığınla ilaç içtikten, toplum artık ilaçsız yapamayacak derecede bu ilaca müptela olduktan sonra!

Tıpkı margarin ilk çıktığında piyasada kökleşene, toplumda margarin alışkanlığı oluşuna dek tereyağının kötülenmesine, birilerinin de bu çirkin oyuna meslek namuslarını kirletmek pahasına alet olmasına ne kadar da benziyor!

Halk sağlığı için, kamu yararı adına sormak lazım:

Bakanlık yahut ilgili hekimler bu en temel tıp bilgsini yani antibiyotiğin bakterilerde etkili olduğunu, virüslerde işe yaramadığını, gribin ve daha başka hastalıkların aslında virütik bir rahatsızlık olduğunu bilmiyorlar mıydı? "Çeşit çeşit grip virüsü..." deyimini bilmeyen mi vardır dünyada?

Belkide bu tür sebeplerle prospektuslara meali yapılamayacak kutsal bir metin muamelesi çekilmiş, sırf bu sebeple yıllarca latince yazılmıştır!

Belki de bu tarz sayikler yüzünden kimse bilinçli ve bilgilenmiş hasta istemiyordur!

Belki de bu tür bir sebeple yani soru falan soracak cesaret bulurlar da bazı şeyleri öğrenirler diye hastaların çoğu zaman yüzüne dahi bakılmıyordur muayene süreçlerinde!

Belki de bu tür nedenlerle sorarak bilgi sahibi olmak isteyen "densizleri" hemen terslemeye yahut alelade bir cevapla kestirmeden etkisiz hale getirmeye çalışıyorlardır!

Bunları kim bilebilir ki!

Her zaman söylüyorum:

Zulme bulaşmamış, gerek maddeten gerekse manen insan kanına girmemiş çok az kişi var artık yaşadığımız şu kirli dünyada!

Şu dünyada çoğu kişinin yatacak yeri yok gibi geliyor bana!

Ve sürekli, "iyi ki ölüm var, iyi ki hesap - kitap var, iyi ki Allah var" demeden edemiyorum bu yüzden!

Yorum Yaz

2460 kez okundu. Yazarlar