• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
ÇÖZÜM MVK HASTALIĞININ TEDAVİSİNDE
02/11/2013
MVKH: Yani mesleki varoluş kaygısı hastalığı! Böyle bir hastalığı olan bir branş sorunları tedavi edemez!

Saf insan sağlığı kaygısı ile işlemesi gereken bir hekimlik dalındaki imaj korkusu, popülarite kaygısı ve mesleki itibarı koruma eğilimi ne kadar yüksek bir motivasyon; bu yazı bunu gösteriyor!

İMAJ KORKUSU UNVAN DEĞİŞTİRTTİ

Hatırlıyor musunuz:

Eskiden psikiyatristlerin unvanları akıl ve ruh sağlığı uzmanıydı.

Şimdi ise ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanına dönüştü. Akıl hastalıklarını unvanlardan "kaşla göz arasında" çıkardılar; yani gerçek hastalığı vitrinden aldılar; "ruh sağlığı" tabiriyle sağlık işini de kapsama alanları içine aldılar. Hastalıkları hakkıyla tedavi etmişler gibi sağlık işini de kendi kapsamlarına aldılar! O bakir popülasyon başkasına kaptırılır mı hiç!

Peki ya akıl hastalığı? Onu isteyen alsın; hatta üstüne eşantiyon dahi verilebilir! 

Akıl hastalıklarını unvanlarından çıkardılar.

Çünkü o akıl hastalığı gibi gerçek hastalıkları olması gerektiği düzeyde tedavi edemiyordu! Hem bu gerçek hastalık türü bu branşın itibarını sarsıyordu. Olumsuz bir etikettir, imajını damgalıyordu ayrıca!

POPÜLARİTE KAYGISI VE İTİBAR KORUMA EĞİLİMİ

O bu yüzden popülaritesi daha yüksek olan günlük - uyduruk sorunlarla daha fazla iştigal etmeyi ve bunlara hastalık demeyi seçti. Artık önceliği bunlar!

Çünkü bu sorunlar daha yaygındı, yaygınlık da popülarite artırıcı bir unsurdur. Hastası az bir branşın ne popülaritesi olur ki! Hem bunlar zaman içinde veyahut da koşulların değişmesiyle bile zaten kendiliğinden düzeliyordu! Böylece bu sonuç bir başarı olarak kendi hanelerine yazılıyordu.

Psikiyatri zekice bir manevrayla; psikiyatri doktoru Metehan İzmir'in de kitabında belirttiği gibi, gerçek hastalıkları doğru düzgün tedavi edemeyen ve bu yüzden tıp içinde sürekli itibar kaybeden bir branş izleniminden uyduruk sorunlara hastalık diyerek ve bunları tedavi etmiş gibi göstererek kurtulmayı başardı.

Psikiyatrideki hastalık ve antidepresan enflasyonunun tek nedeni ilaç sektörü değildir! Tamamen bu mesleki varoluş kaygısıdır!

Uyduruk sorunlara hastalık demek hastalıkları tedavi edebilen, bu yeterliliğe sahip bir tıp branşı olarak kabul görmenin, bu algıyı pekiştirmenin yegane şartıdır.

İlaca ağırlık verilmesinin esas nedeni ise yine varoluş kaygısıdır. Yani ilaç = hekimlik şeklindeki yerleşik algıdır. Zaten bu türden varoluş kaygıları yaşayan, tıp içinde zar zor yer edinebilen bu branş bir de ilacı olması gereken yere yani ikinci plana ittiğinde yine aynı varoluş kaygısının kucağına düşecektir.

Her soruna hep aynı grup ilacı "sanki farklı farklı ilaçlarmış gibi yansıtarak" verme suistimalinin altındaki esas amil de bu varoluş kaygısıdır!

Kekemeliğe, aile sorunlarına, DEHB'ye, OKB'ye, duygu, düşünce, davranış odaklı hemen her soruna aynı grup ilacı verir; malum! Pekiştirme, sönme, koşullanma gibi tamamen eğitimsel ve öğrenme psikolojisi süreçleriyle ilgili bir yapı olan davranışı bile antidepresanla tedavi etmeye çalışır! Hatta konuşma bozukluklarını dahi... Ve hatta karı koca arasındaki iletişimse sorunları bile...

Bunun da nedeni varoluş kaygısıdır!

"Kusura bakmayın, bizim alan farklı, bu alanda her sorunun spesifik ilacı yok" dese yine aynı varoluş kaygısını yaşayacaktır!

Yine bu branş kökleşme, itibarını muhafaza ve varlığını idame sıkıntısı yaşayacaktır.

Etiği imha ve toplum sağlığını dinamitleme pahasına "her soruna aynı grup ilacı sadece farklı ticari isimler altında" vermek, sorana ise "ilacın adını değiştirdikleri halde" bizzat ilaçlarını değiştirmişler gibi yansıtmaktır. Yani varoluş kaygısı insan sağlığı kaygısından bile daha baskındır.

Çözüm bu branşı varoluş ve itibar kaygısından kurtarmaktır.

BU HASTALIĞIN TEK İLACI SAĞLIK BAKANLIĞIDIR!

Bunun yolu da bu branşın derhal tıp dışına çıkarılmasıdır yahut işlevlerinin sadece ve sadece gerçek bir hastalık olgusu olan akıl hastalıklarıyla sınırlandırılmasıdır!

Akıl hastalıkları, duygu, davranış, düşünce, zeka hemen her şeyle tek başına ilgilenmek bu branşın kaldırabileceği bir yük değildir.

Bunun sonucu; uzman sayısı ile paralel artan ruhsal sıkıntılardır.

Bu branş tıp içinde kaldığı sürece tıplaşma eğilimleri ağırlığını sürdürecek, varoluş ve mesleki itibar kaygısı daha öncelikli olmaya, bunun ceremesini ise yığınla insan çekmeye devam edecektir.



2374 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı