_Her gün yani sık sık aynı fırından ekmek alıyorsunuz; hasta mısınız? Her gün aynı yoldan gidip geliyorsunuz sürekli; hasta mısınız?

Düşünce her gün sık sık beyne gelecek elbette; olumlu dedikleriniz beyninize, olumsuz diye etiketledikleriniz de karaciğerlere mi gelecekti yoksa?

"Takıntım mı var" diye düşüne düşüne alışkanlığa dönüşmüş bu düşünceler! Çok sık gelmesi işin doğası ve alışkanlık gereğidir.

***

Sınavdan önce KAYGI ARTTI diye psikoloğa;

Evlilikten sonra da HEYECAN AZALDI diye mahkemeye koşmanın tek bir izahı vardır:

ALGI!

Nasıl algılarsanız öyle etkilenirsiniz! İkisi de algı ama ikisinden farklı etkileniyorsunuz; fark ettiniz mi? Çünkü aynı heyecanı iki farklı yerde iki ayrı şekilde algılıyorsunuz! Dedim ya, böyle şartladılar sizi. Sınav öncekindeki heyecanın çoğu kötü, evlilikteki heyecanın ise azı kötü dediler! Bu yönde inanç inşa ettiler... Böylece iki heyecan da aynı heyecan duygusu ama siz aynı şeyden iki farklı şekilde etkilendiniz.

Bu konuları nasıl algılayacağınızı statüko belirler! Çünkü onlar bu işlerin uzmanıdır!

***

Aklına her gün "belki yüz kere" sevgiliniz gelince sevinçten uçuyorsunuz, bu takıntı olmuyor ama istemediğiniz bir düşünce beş - on kere gelince (sorun istememenizde zaten, niye istemiyorsunuz ki? Çünkü "isteme, bu düşünce kötü" diye öğretildi) OKB oldum deyip etkileniyorsanız sizde hastalık yok; sadece ALGI BOZUKLUĞU VAR...

_"Kalp çarpıntım gelince psikolojim mahvoluyor!"

_Gerçekçi olun lütfen...

Merdiven çıkarken de kalbiniz fena çarpıyor; o niye sizi mahvetmiyor; hiç düşündünüz mü!

Bu hayati işlerin ele almadığım tek bir yönü kalmadı. Bundan sonrası sıkıcı bir tekrar olacak. Bu ise meselenin özünü etkisiz kılacak! Dolayısı ile benim misyonum / vazifem burada bitti. Bundan sonrası size ait! Yani siz okuyuculara...

İhtiyacı olan okuyarak - uygulayarak fayda görsün; ihtiyacı olmayan paylaşarak / tavsiye ederek ihtiyacı olanlara ulaştırsın... Bu bir insanlık görevidir! Her görev aynı zamanda mesuliyet yükler insana!

Yazılarımdaki yaklaşım, üslup ve içerik sizlerin de çok iyi bildiği üzere alanında bir ilk olma özelliği taşıyor! Statükonun fikri bel kemiği büyük ölçüde kırıldı. Özgüveni artık eskisi gibi şişkin değil; iyice düştü. Bunu az çok görmeye başladım. Bu süreç daha da hız kazanacak inşaAllah!

Bundan sonra hemen her yerde yazdıklarımı farklı şekillerde ele alacak bir yığın uzman türeyecektir; göreceksiniz! Hatta bu cesur, özgün ve öncü hizmetime sahip çıkan, hazıra konarak asıl çabayı unutanlar, yani kendilerine malederek vefasızlık edenler de bulunacaktır. Onlara karşılaştığınız her yerde gereken cevabı vereceğinizi biliyorum! Bu çok önemli değildir lakin yine de -ilke olarak- bir hak; hak sahibinde kalmalıdır! Hayatta en nefret ettiğim şeylerin başında pervasızca yenilen kul hakları gelmektedir.

Bu arada son bir önerim olacak! Yeni bir algı, doğru bir inanç için gerekli olan tüm İKNA argümanları yazılarımda fazlasıyla mevcut! Ancak algı ve inanç oluşturmada sadece İKNA TEKNİĞİ yeterli olmaz; TELKİN ETKİSİ de gerekir. Bu sebeple yazılarımı tekrar tekrar okumanızı, böylece TELKİN ETKİSİ oluşturmanızı özellikle öneriyorum! Bu; sonucu daha kısa sürede ve daha yüksek oranda alabilmeniz için gereklidir.

Aklıma atladığım ve yeni bir husus gelmedikçe bu konulardaki son yazım bu! Bu konularla ilgili olarak; sevgiyle kalın!

Unutmayın: Bu siteyi hakkıyla inceleyen ve hakkıyla okuyup - anlayan Allah'ın izniyle birçok derdine derman bulur!