• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
ÇÜRÜK ELMA TEORİSİ DE ÇÜRÜK ÇIKTI
19/11/2013
"Çürük Elma Teorisi de Çürük Çıktı"
 
Sağlıkta kolesterol ve statin teorisinden sonra "çürük elma teorisi" de çöktü. Çünkü sepetteki birkaç çürük elma ile Avrupa birincisi olunmaz!
 
Malum, bugün basında çok önemli bir istatistik yayınlandı.
 
Ülkemiz antibiyotik kullanımında Avrupa'da 40 ülke arasında birinci çıkmış! Birileri yıllar boyu bizi birinciliğe taşımış; birileri de bunu seyretmiş, sadece uzaktan izlemiş demek ki! Maç izler gibi. Bu bir günde olacak bir iş değil. Birincilik yılların emeğini gerektirir. Demek ki çok emek verilmiş bu sonuç için!
 
Hani gereksiz ilaç kullanımı tehlikeliydi?
 
Hani mutlaka hekim kontrolünde kullanılmalıydı ilaçlar? 
 
Hekim kontrolünde kullandık işte; öyleyse niye Avrupa birincisiyiz?
 
"Hekim kontrolündeki sonuç bu ise vay halimize" desem ağır mı söylemiş olurum? Bence hafif bile kalır!
 
Soruyorum: Gereksiz ve yanlış ilaç kullanımı tehlikeli ise bizi bu tehlikeye atanlar bunun hesabını nasıl ve kime verecekler?
 
Tıp eğitimimizi, tıp etiğimizi, tıp algımızı, hekimlik anlayışımızı, yapısal işleyişimizi, denetim sistemimizi, yani bu işte rolü olan elli çeşit hususta bizi daha dün devlet olan Karadağ'ın, Sırbistan'ın, Bosna Hersek'in bile gerisine düşüren bu dramatik sonucun hesabını kim verecek?
 
Bir sahte hekim ilaç yazsa hemen tepesine çöken statüko bunca çaplı sağlık gaspına ne diyecek? Niye hala sessiz? Niye yar yerinden oynamıyor? Sağlık çok önemliydi hani? Yoksa tedavi etmek çok önemli de hasta etmek, sağlığı bile bile riske atmak çok olağan bir iş mi?
 
Tek bir yanlış, yanlış insanın elinde hatalı oluyor, yer yerinden oynuyor da daha vahimini, üstelik de daha kitlesel çapta olanını hekimler yapınca sorun olmaz mı; sizin bakışınız, anlayışınız bu mu?
 
Bu bize ülkemiz hekimlik anlayışında ve tedavi uygulamaları konusunda çok ciddi bir sorun olduğunu gösteriyor! Yanlış, gereksiz ve fazladan kullanılan antibiyotiğin vücudun savunma vb. sistemlerine olumsuz yönde etki ettiğini, bağırsak florasındaki faydalı mantar dengesini bozduğunu, hatta böbrekleri vs. bile hasta edebildiğini düşündüğümüzde çok kişinin sağlık adı altında zarara uğratıldığı bir gerçek! Peki bunun hesabını kim, nasıl verecek? Yoksa bu kitlesel sağlık gaspı her zamanki gibi sadece basit bir istatistik olarak mı kalacak yine! Hekimlerin bireysel hatalarına hesap sormak var da bu türden kitlesel yanlışlar karşılıksız mı kalmalıdır!
 
Bu bize ayrıca sağlıkta eleştiri yapılınca hemen devreye sokulan, "Genellemeyin, çürük elma her yerde var" söyleminin yani çürük elma teorisinin de artık geçersiz olduğunu gösteriyor. 
 
Çocuk kandırmayın! Çünkü Avrupa'da birinci olmak birkaç çürük elma ile olacak bir iş değildir! 
 
Üzülerek söylemeliyim ki bu ancak sepette birkaç sağlam elma kalması ile mümkün olabilecek bir sonuçtur! Demek ki birkaç çürük elmaya bir şey yapılmamış olacak ki zamanla daha çok elmayı çürütmüş; bulunduğu ortak sepetin içinde! Ortaya çıkan bu vahim sonuç hepimizi ziyadesiyle düşündürmeli! Sonra da en radikal tedbirlerle harekete geçirmeli! Bu olmayacak yine; göreceksiniz!
 
Şayet sizi bu vahim sonuç değil de benim bu yazım ve kullandığım ifadeler rahatsız ediyorsa siz de algınızı, niyetinizi, anlayışınızı, felsefenizi gözden geçirmelisiniz; çünkü sizde de vicdani çürüme başlamış demektir.
 
Kolesterolle yıllarca kandırılmışız; bu sömürüye bir - iki kişi dışında kimsenin çıtı çıkmamış! Susmuşlar ve bu suistimale "sükut ikrardandır" prensibiyle alet olmuşlar. Toplum olarak bunu kabullendik, unuttuk gittik iki günde!
 
Psikiyatride her 100 kişiden sadece 12'sine doğru teşhis konulduğu vahameti ortaya çıktı. Bu, en ufak bir gündem dahi işgal etmedi. Yıllardır bas bas bağırıyorum; bu kimsenin umurunda dahi olmadı! Bu işleyiş aynen devam edip gidiyor!
 
Şimdi de antibiyotik sömürüsü ispat edildi... Bu da haberlerde satır arası sıradan bir haber gibi geçti, gitti.
 
Bence bu vahim gelişmelerden daha da vahim olanı bu sorunlara karşı olan bakış açımızdaki rahatlık ve umarsızlık! Bu vahametleri sıradan ve olağan gelişmeler gibi sükunetle kabullenmemiz! Yetkili - yetkisiz herkesteki bu anlayışsal evrim; gereksiz yere antibiyotik kullanılması türü olayların bizatihi kendisinden bile çok daha vahimdir! Çünkü öbürleri etin koktuğunu gösteriyor. Bu ise tuzun da koktuğu noktadır!
 
Bilirsiniz; yıllardır böylesi suistimallerin rutinleştiği bir sektörde; zaten bu işleri deşifre eden, eleştiren, halka duyuran üç - beş kişi kaldığı halde onlara ible karşı çıkılır, ateş püskürtülür üzerlerine. Onlar da eleştirmesin ki antibiyotikte vs. dünya birincisi mi olalım; bu mu isteniyor acaba!
 
Antideprean kullanımındaki fahiş artışı, "Millet reçetesiz antidepresan alıyor" diyerek milletin yahut aile hekimlerinin vs. sırtına yıktık hadi. Herkes de inandı buna! "Millet kendisi hekimden bağımsız antidepresan kullanıyor" dedik; attık kabahati halkın üstüne. Hekimleri akladık!
 
Peki antibiyotik için ne diyeceğiz?
 
"Millet kafasına göre antibiyotik alıyor; o sebeple bu sonuç ortaya çıktı" mı diyeceğiz! Buna kim inanır! (Bir kısım hekimlerden başka)
 
Yapmayın beyler!
 
Yapmayın ağalar!
 
Bu işler bu kadar ucuz değil!
 
Kendinize gelin!
 
Hekimlik neden saygınlık kaybediyor; görün artık!
 
Yanlış yoldasınız!
 
Yanlış yapıyorsunuz!
 
Bu dünyada sizi hekimlik mesleğinin kutsal dokunulmazlığı kurtarabilir! "Ben böyle tanıladım" demekle bir çırpıda kurtarabilirsiniz yakanızı! Yarın huzuru mahşerde sizi kimse kurtaramaz! Çünkü yüce Mevla (haşa) kül yutmaz! Orada ne meslek örgütlerinin sözü geçer ne de meslek içi dayanışma söker!
 
Sizden çıkmazsa çocuklarınızdan çıkar! Yazıktır, kıymayın onlara!
 
Son dönemde çevremde sık sık duyuyorum, "Bir hastam olsa götürebileceğim doğru düzgün bir hekim kalmadı" algısı hızla yayılıyor! Gerçek bu olmayabilir, ben de buna inanmıyorum lakin böyle bir algı oluşuyor! Hem de çok hızlı! Millet sizi değil de otu - böceği tercih eder hale geliyorsa bunun tek sebebi sizsiniz! Ehil olmayan ellerin verdiği kuru "Ot" kadar kıymetiniz kalmıyor; görün bunu! 
 
Uyanın! 
 
Şakşakçılarınız değil; benim gibi gerçekleri yazanlar sizlerin esas dostu. Her işe gelmeyen eleştiriye hemen "hakaret vs." deme huyunuzu bırakın! Her eleştiride ders almak yerine aklınıza sadece mahkeme gelmesin! Geçtik artık demir perde günlerini! Balçıkla güneş sıvanmıyor! Gecenin hükmü sadece güneş doğana kadar olabiliyor; anlayın!
 
Dedim ya toplumda böyle bir algı var ve hızla yayılıyor. Algı çoğu zaman gerçeklerin önüne geçer; bunu bilin! Kişiler için önemli olan gerçekler değildir; algılarıdır. Çünkü onlar algılarına bakarak tepki verirler. Bunu yazana, sizi uyarana değil; kendinize kızın artık! 
 
Allah ışıltılı tedavi etiketi altında yapılan kitlesel sağlık gaspını, bu zulmü kimsenin yanına bırakmaz!
 
İğneyi artık kendinize batırın!
 
Avrupa'da birinci olmak sepetteki birkaç çürük elmayla yahut yumurtayla mümkün olamaz; anlayın bunu!
 
Aslında sepette sağlam elma azalmış; bunu kabullenin!
 
Hekimlik neden hızla saygınlık kaybediyor; iyi bakın ve görün bunu artık! Sizler zeki insanlarsınız! Bu üst düzey kapasitenizle bunu ilk önce sizin görmeniz lazım!
 
Hekimlik saygınlık kaybederse ne şehirde binilen 4 çeker arazi Cipleri, ne de oturulan 2 tuvaletli ve 8 odalı villalar saygınlık katabilir! Para saygınlık katsaydı en saygın kişilerin başında paraya para demeyen mafya liderleri vs. gelirdi!
 
(Genelini tenzih ediyorum)

 

 



3742 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı