• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
PSİKİYATRİNİN CAN SİMİDİ: SEROTONİN
09/12/2013
Prof. Nevzat Tarhan Ruhsal sorunların tedavisinde dua faydalı ama serotoninsiz tedavi olmaz demiş! O da biliyor ki oluyor! 100 yıl öncesine dek de oluyordu hala da oluyor! Terapi ile yüzde yüz iyileşen binlerce kişi, onlarca çeşit sorun var! Var çünkü hastalık yok! Hastalık olmadığı için zaten terapi ile düzeliyor! Terapi ile kanser düzeliyor mu? Terapi ile tüberküloz düzelir mi?
 
Oluyor, her gün içindeyim! Ama serotoninsiz psikiyatri olmaz; bu doğrudur! Çünkü serotonin psikiyatrinin can simididir. O olmayınca hastalık, hastalık olmayınca ilaç, ilaç olmayınca hekimlik olmaz! 
 
Bilim insanı tarafsızdır, gerçeği olduğu gibi aktarır! Psikiyatrik sorunlarda serotonin düşmesi bilimsel olarak ispatlanmış değildir. Bu bir tezdir sadece! Bir sürü tutarsızlığı olan, bir sürü antisi bulunan çürük bir tez... Teze tez gibi yaklaşılmalıdır; kesinleşmiş bir kanun ve nesnel bir gerçeklik gibi değil! Evrim teroisi de böyle yapar, psikiyatri de... Bu ikisi işine gelen teoriye kanun muamelesi çeker! İşine gelmeyen yaklaşımlar kesinleşmiş birer kanun olsa dahi teori kadar kıymeti olmaz!
 
Gerçek bu olduğu halde "serotonin düşüklüğü var" söylemi bir iddiadır sadece! Bir iddiaya bir tıp branşında bilim adına bu kadar çok sahip çıkılması, algının, düşüncenin, psikolojik ve sosyal süreçlerin rolüne serotonin kadar bile değer atfedilmemesi, ispatlanamadığı halde sadece ve ikide bir serotonin de serototnin denilmesi çok manidardır.
 
Aslında bu psikiyatri için bir zorunluluktur. Aksi ispat edilse bile, göreceksiniz bu iddiasından yine de vazgeçmeyecektir. Çünkü bu maddenin eksikliği iddiasından vazgeçmesi demek psikiyatrinin kendisinden  vazgeçmesi demektir.
 
Daha doğrusu psikiyatrinin bir hekimlik branşı olmasından vazgeçmek demektir. Bu, psikiyatrinin sosyal bir bilim yani psikoloji çizgisine evrilmesi demektir. Bunu bir tıp branşı asla istemez! Tıp içinde yoğrulmuş bir ego, tıp içinde kalıplaşmış ve kemikleşmiş bir bakış açısı ise hiç istemez...
 
Sorun serotonin sorunu değildir; sorun mesleki var olma ve yok olma davasıdır!
 
Zaman zaman serotonin vb. hormonlar hiç düşmez mi? Elbette ki düşer.
 
Serotonin düşmesi sorun sebebi değildir; bu bir hormondur ve her duygu değişiminde hormanlar bir sonuç olarak (az ya da çok) değişir zaten. Yani serotonin düşmesi sebep değildir; bir sonuçtur.
 
Olumsuz bir olay duyguları değiştirir, duyguların değişebilmesi için hormonların da değişmesi gerekir. Ve değişir haliyle. Görüldüğü üzere serotonin sebep değil; daha çok olumsuz olay yahut olumsuz düşünce ve algılar sonunda gelişen bir sonuçtur.
 
Bir yakınınızı kaybettiğiniz zamanki yahut sevdiğiniz bir kişiden ayrıldığınızda yaşanabilen psikoloji (ruhsal çökkünlük vs.) depresyondan az mıdır? Buradaki bu süreç serotonin düştüğü için mi yaşanmıştır yahut ölüm ve ayrılık nedeniyle mi? Görülüyor ki serotonin değil olumsuz ve istenmeyen yaşantı sonuç doğuruyor; serotonin düşmesi yani hastalık değil! 
 
Birçok ruhsal hastalık denilen sorun sadece terapi ile bile düzeliyor. Bu bize neyi gösteriyor? Terapi ile serotonin miktarı mı artıyor? Terapi beyindeki yapısal anomaliyi mi düzeltiyor? Eğer böyleyse demek ki ilaç adı altında bir sürü yan etkisi olan kimyasal serotonin takviyesi almaya gerek yok!
 
Terapi ile bile serotonin dengesi sağlanıyorsa (hastalığın nedeni serotonin azlığı ise ve çoğu vakada sadece terapi ile dahi iyileşme oluyorsa bu durumda terapi serotonini artırıyor olmalıdır) böyle değil midir sizce de?
 
Gülerken farklı ağlarken farklı hormon salınımı olur! Tüm duygular özünde hormonlarla ilgilidir. Duygu değişince hormonlar değişir çünkü hormon değişmese zaten duygu değişmez! Bir espri bile gülmeye yol açar, gülmek hormonları etkiler. Bu durumda hormon değişimini sadece serotonin azlığı yahut çokluğu değil; görüldüğü üzere bir espri bile etkileyebilir. 
 
Espriden, olumlu düşünceden ve algıdan bile etkilenebilen, terapi ile dahi dengesi sağlanabilen serotonin sebep değildir; görüldüğü üzere bir sonuçtur. 
 
Psikiyatri var olabilmesi, bir hekimlik dalı olan kabul görebilmesi, bu alanda varlığını ve karizmasını sürdürebilmesi için serotonine mecburdur. Hatta muhtaçtır buna! O bir maddeden doğmuştur, onu öldürecek olan da serotonin adlı bu maddedir.
 
Ölür, akla ve mantığa aykırı düşer lakin yine de bu iddiasından vaz geçmez! Çünkü bu iddiasından vazgeçmesi bir müslümanın Allah inancından vazgeçmesi gibi bir şeydir. Allah inancı olmadan nasıl ki Müslüman olunmaz; aynı şekilde serotonin olmadan da psikiyatrist olunmaz!
 
Bu psikiyatrinin bir tıp branşı olmasından ve hekimlikten vazgeçmesi demek olur! Bu sebeple serotonine bakar, şayet üç - beş vakada düşüyorsa işte bak düşüyor der, daha da başka bir şey demez! İster serotonin bir sebep olarak ortaya çıksın isterse bir sonuç olarak düşsün! İsterse çoğu vakada hiç düşmesin! İsterse bilim bunu henüz kesin bir biçimde ispatlayamamış olsun; hiç fark etmez! Psikiyatri bir propaganda dalıdır! Varlığı bilimsel temellere değil bu propagandaya bağlıdır!
 
Psikiyatri bir ispat,delil, nesnel veri branşı değildir; kuru, içi boş, mesnetsiz ve akla çok uzak bir iddia branşıdır! Bu kuru iddianın bedelini tüm kitleler öder! 

Tüm ruhsal sorunlarımızın esas nedeni psikiyatridir. Bu branşın popülaritesi arttıkça ruhsal sorunların daha fazla artması bunun en bariz ispatıdır.



3161 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı