• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
SIKINTILAR EKMEK YEDİĞİ KAPIYA SIK GELEN BİR DİLENCİDİR
16/12/2013
Çoğu insan iyi şeyler yapmak için kendilerinin iyi bir hisle ve pozitif dediği duygularla dolu olması gerektiğine inanmıştır. 
 
Mesela kendisini iyi hissederse ancak o zaman pikniğe vs. gidebileceğini, kötü hissettiğinde ise evine kapanıp oturması gerektiğini düşünür. Bir bakıma bu gibi durumlar için kendisine biçilen rolü oynar; farkında bile olmadan!
 
Kişinin sıkıntılı veya depresyon dediği sürecini olumsuz yönde etkileyen bir diğer neden de depresyon dediği bir sorun yaşaması değildir; bu hisse göre hareket belirleme yaklaşımıdır. 
 
Kişi gündelik yaşlam akışını bozduğu, dolayısı ile de içine çekildiği, mesela evine kapandığı için vs. etkilenir aslında. 
 
Oysa yapılması gerekenleri yapabilmek için duygu durumun arzu edilen nitelikte olması gerekmez. Yapılması gereken her şey her türlü duygusal pozisyonda aynısıyla yapılabilir. Ancak çoğu kişi bunu böyle düşünmez. "Mutluysam yapabilirim, değilsem yapamam" diye algılar. Bu tutum öğrenilmiş çaresizlikten başka bir şey değildir.
 
Bu algıyı "iste ve başar" türü mesajlar veren kişisel gelişim ekolleri öğretmiştir. Sanki başarmak için istemek gerekiyormuş gibi! Oysa başarmak için istemek değil; başarmanız gerektiğini düşünmek ve bu işi görev bilinci ile algılamak gerekir! 
 
"İste ve başar" anlayışı, "İstemiyorum, o halde başaramam" algısını inşa eder! Mesela bir savaşta başarma isteğiniz azaldığında (ki bu bir duygudur, her an azabilir ve bu asla sizin elinizde değildir) sizi düşmana esir düşürür. Oysa önemli olan, "İstemesem de başarmalıyım, bu benim görevimdir" şeklindeki ilkesel ve tutarlı tutumdur. Duygulara bağlı bir tutum tutarlı olamaz! İlkelere bağlı bir eylem tutarlı olabilir sadece!
 
"İste ve başar" demek, "İstersen yap, istemezsen yapamazsın ve mazursun" diyerek duygulara önem atfetmek, "İlgili duygu yok ise olmaz, boşuna uğraşma" mesajı vererek çaresizliği öğretmektir. 
 
Dediğim gibi, depresyonda vs. olup da hayatı aynısıyla yaşamak mümkündür. Depresyon denilen süreci umursamaz, hayatınıza yine aynısıyla devam edebilirseniz bu süreç en ufak bir sorun yaratmaz. 
 
"Depresyonum var" der ve kendinizi sanki depresyonun zorunlu bir sonucuymuş gibi içinize gömer ve evinize kapatırsanız bu sefer de beyninizdeki, "Depresyon her şeyimi etkiliyor, bak beni dışarı bile çıkarmıyor" inancı kuvvetlenir. 
 
Bu inanç depresyon dediğiniz sorunun çok ciddi ve çok önemli olduğu algısını besler.
 
Böylece gözünüzde ve zihninizde depresif süreç iyice kökleşir, iyice büyür. 
 
Oysa sizi bu sürece sokan depresyon dediğiniz süreç değildir; depresyonum var diyerek kendinizi kendi dünyanıza gömmenizdir. "Bu sıkıntı ile bir şey yapamam ki" algınız ve kabulünüzdür. Bu tutum size öğretilmiştir. 
 
Yani, "Pikniğe gitmek için iyi olmam, evime kapanmam için de kendimi kötü hissetmem lazımdır" şeklindeki gizli algınız ve inancınızdır. 
 
Bu algı ve inanç değiştiğinde, yapılması gerekenlerin her duygu durumunda yapılabileceğini kabul ettiğinizde ve yapmaya başladığınızda, yani depresif sürecin sizi çekmeye çalıştığı bu sinsi tuzağa takılıp düşmediğinizde depresyon denilen süreçte olup da hiç o süreçte değilmiş gibi yaşamak mümkündür. Zaten bu süreci bu şekilde yönetenlerin sıkıntısı kısa sürede biter ve çok daha düşük etkili geçer.
 
SONUÇ
 
Depresif ve sıkıntılı dönemlerinizde davranışlarınızı değiştirmeyin; eskiden ne yapıyor idiyseniz aynı şeyleri yapmaya ısrarla devam edin!
 
Gündelik iş ve yaşam akışınızı asla bozmayın!
 
Depresif süreç sizi tuzağa çekmeye çabalarken siz bu şekilde direnirseniz o sizin elinizi bırakır, bıraktığı için de çeker gider!
 
Artık ona sizin kapınızda ekmek yoktur. O başka elleri yakalamak, başka kapılardan ekmek aramak için başka yollara düşer. Daha kolay kolay sizin kapınıza uğramaz! O ekmek yediği kapıya sık gelir sadece!
 
Tıpkı bir dilenci gibi.


2582 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı