• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
ZAMAN İÇİNDE NE DEĞİŞTİ
27/01/2014
"Kur'ana geçtim ben..." 
 
"Evet sen Kur'ana geçtin... Keşke ben de geçebilsem!"
 
"Tecvitli Kur'an öğretiyoruz"
 
"Ben kursta tecvitli Kur'an öğrendim..."
 
"Yaz Kur'an kursumuz açıldı"
 
...
 
Yıllardır yüzünden okumayı Kur'an öğrenmek olarak sundular.
Hele hele tecvitle okumayı en kamil, en eksiksiz okuma olarak tanıttılar.
 
Oysa dağ gibi bir eksiklik vardı ama kimsenin haberi yoktu!
 
Tüm Kur'an kursları güya Kur'an öğretti. Yüzünden anlamadan okumayı Kur'an öğrenmek olarak tanıttılar toplumlara! 
 
Camilere, "Sizin en hayırlınız Kur'anı öğrenen ve öğretenlerinizdir" hadisi asıldı senelerce.
 
Hocalar yüzünden okumayı öğretmeyi Kur'an öğretmek sandılar, en hayırlı işi yaptıklarını düşünüp bununla ferahlandılar.
 
Siz ingilizce bir metni anlamadan yüzünden okuduğunuzda İngilizce öğrenmiş mi olursunuz? 
 
Goog yazısını gud diye okuduğunuzda ben artık öğrendim der misiniz? Sadece "Good" yazısını "Gud" diye okumayı öğreten kurslara İngilizce öğretiyor diyebilir misiniz?
 
Oysa okumak öğrenmek içindir. Öğrenmesiz bir eylem okumak değildir. Tıpkı yutmasız bir çiğnemenin yemek anlamına gelmemesi gibi.
 
Yemek yedim diyene ayrıca "peki yuttun mu" demeyiz çünkü yemek demek zaten yutmayı ifade eder, yutmasız bir eylem yeme olmaz! Okumak da böyledir.
 
Okumak öğrenmekten bağımsız değildir. İkisi ayrılmaz bir bütündür. Okumak zaten öğrenmek içindir. Öğrenmeyle sonuçlanmayan bir okuma sadece mırıldanmaktır.
 
Milyonlarca insan asırlar boyu yüzünden okumayı, hele bir de bunu tecvitle yapmış ise Kur'an okumak olarak düşündü. Bunu biraz da uzatarak vs. melodik bir hava katarak yapmış ise her şey tamamdı sanki! Buna sevinildi.
 
Bilmeyenlerin sevinmeye hakkı vardı elbette. Bilip de buna susanlara, bu konuda halkı uyarmayanlara, bu yolu açanlara, bu yolda bile bile gidenlere, ta ki mızrak çuvala sığmayana dek bu hatadan dönmeyenlere ne demeli?
 
Meal yasaklandı. Aslının yerini tutmaz dendi. Peki sadece yüzünden, sadece tecvitli okumak aslının yerini ne kadar tutuyordu?
 
Aslı mektuptu, dil ve tecvit ise zarfı. Bir mektup gelmiş ise zarf değil içinde yazan önemliydi oysa! Yani anlamı!
 
Sen zarfa bak içini boşver dediler.
 
Hadi bilmeyenler bilmiyordu bilenler neden böyle yaptı?
 
Onlar neden on yıllar boyu camilerde o kadar insanı toplayıp karşısında tecvitli Kur'an okumayı tercih etti? "Yasin, Vel Kur'anil hakiym" okumayı millete Kur'an dinlemek olarak nasıl tanıtabildiler?
 
Arapça telaffuz asıl maksat olan anlamın önüne niçin geçti? Bu ırkçı Arap Emevilerinin bize attığı ve etkisi günümüze kadar gelen bir kazık mıydı yoksa?
 
Arapçasını okumak anlamını öğrenmekten nasıl daha değerli oldu?
 
Allah bir kitap yani bir mesaj gönderdi toplumlara! Bir dilde gönderecekti, Arapçayı uygun gördü. Peygamberin dili olduğu için! Dil sadece bir vasıtaydı bu yolda!
 
Burada bir sorun yoktu kuşkusuz... O mektubu neden anlaşılmaktan uzak tuttular; sorun buradaydı!
 
Niçin içeriğini boşver, sen yüzünden mırıldan dediler?
 
Bu bir oyun ve kasıtlı cehalet yaratmak değil midir?
 
Bu ilahi mesajdan bilerek uzağa savurmak, toplulukları anlamadan yüzünden okumayla meşgul ederek mesajın içeriğinden habersiz bırakmak değil midir?
 
Bu din ve din adamlığı adına Allah'ın mektubuna ipotek koyup onun gerekli yerlere ulaşmasına engel olmak değil midir?
 
Bu kitlelerin kaynakla muhatap olmasını yani Allah ile direkt irtibat kurmasını engellemek, irtibat için başka aracılara ve nice suistimallere mecbur bırakmak değil midir?
 
Peki bu affedilecek bir hata mıdır?
 
Bunun altındaki esas bilinçaltı amil öğrenmek için kutsal bir aracı sınıf yaratma niyeti midir ya da?
 
Dün meale olmaz deniyordu!
 
Bugun gelinen noktada mealsiz olmaz deniliyor!
 
Hiç kimsede en ufak bir mahcubiyet falan da gözlenmiyor!
 
Din mi değişti yoksa algılar mı?
 
Dün mü hata yaptılar yoksa bugün mü hata yapıyorlar!
 
Birilerinin dinden anladıkları bizlerin dini olursa sonuç işte bu olur!
 
Oysa herkesin kendi anladıkları kendilerinin dini olmalıdır.
 
Allah Kur'anın ilk ayetinde "OKU" derken belki de bu temel vahamete dikkatlerimizi çekti.
 
"Mırıldanma, oku, anla, bu kitabı sadece yüzünden okumak okumak değildir, anla, doğru oku" dedi yani!
 
"Oku"yu "anla" olarak anlamazsak dil dinimiz olur, din değil! 
 
Meal sorunu sonunda aşıldı.
 
Giden gitti, en azından kalan sağlar bizim artık!
 
Ama bitmedi.
 
Şimdi sırada, "Biz onu Apaçık bir kitap olarak indirdik" denilen Kur'anın anlamının herkes tarafından doğru anlaşılamayacağını, bunun için mutlaka seçkin kişilere yani akademik kariyer sahibi birilerinin yorum ve görüşlerine başvurulması gerektiğini salık veren yerleşik statüko var!
 
Allah, "Bu kitap direkt olarak herkese, herkes payı kadar alsın" dediği halde, "Allah bize, biz size..." diyen yerleşik anlayış var önümüzde! 
 
Bir yüz yıl sonra da bunu aşarız inşallah! 
 
Aceleye gerek yok, daha zaman var! 


2238 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı