• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
SINIRSIZ BİR BÜYÜME KONTROLSÜZ BİR GÜÇ PATLAMASI DEMEKTİR
11/03/2014
KONTROLSÜZ BİR GÜÇ GÜÇ DEĞİLDİR, ZEHİRDİR!

Büyümek, daha fazlasını elde etmek, bu uğurda bir sınır, bir hudut, nihai bir hedef tanımamak günümüz insanının en büyük hastalıklarındandır. Fazlasını, daha da fazlasını hedeflemek, bu yolda en ufak bir sakınca görmemek, her şeyin daha fazlasını daha makbul zannetmek şeklindeki bu genel eğilim ve yol açacağı gelişmeler günü geldiğinde sahibini boğacak bir zehre dönüşür.

Büyüme, gelişme, zenginleşme olmamalı mıdır?

Kuşkusuz ki olmalıdır. Lakin bunun ilkeleri, kuralları ve sağlıklı bir nihai hedefi bulunmalıdır. İlkesiz ve kuralsız bir büyüme, gelişme ve zenginleşme herkes için ancak başta sahibi için bir beladır.

Bu yoldaki iki temel ilkeden birincisi bu gelişmenin, büyüme ve çoğalmanın makul bir hedefi olmasıdır. O hedef yakalandığında da ona göre bir düzenlemeye gidilmesidir.

En fazlaya değil, makul fazlaya ulaşmak hedeflenilmelidir. Bu ekonomiler için bile böyle olmalıdır. İlkesiz ve kontrolsüz bir büyüme hedefi ekonomileri dahi en büyük oldukları dönemde sıkıntılara sokar. Gelişmiş ülke ekonomilerinin geliştikten sonra yaşadıkları ekonomik buhran (ilginç bir tezattır bu) buna  en iyi örnektir.
 
En fazlaya ulaşma çabası gerek psikolojik gerekse sosyal dengeleri bozmak, böylece maksadın zıddına hizmet eder hale dönüşmek demektir. Çünkü bir şey bir yerlerde daha fazla birikmeye başladığında bir yerlerde bir şeyler gereğinden fazla eksiliyor, dolayısı ile tabii denge bozuluyor demektir. Bu denge hem bireysel ve psikolojik bazda hem de toplumsal yani sosyolojik alanda geçerlidir.

İkincisi; kişi yahut kesim (hatta partiler, cemaatler vs.) büyürken başkalarının büyümesine zarar vermemeli, yani onları geriletmemelidir. Bu siyasal partilerin kitlesel büyümesi için de geçerlidir cemaat yahut diğer örgütlerin sosyal tabanlı büyümeleri için de!

"Ben büyüyeyim, biz daha fazla büyüyelim" şeklindeki sınırsız, hudutsuz ve ilkesiz bir büyüme, en fazlasını, sürekli daha fazlasını makul zannetme eğilimi ileride bir dizi psikolojik ve sosyal sorunlara yol açar.

Bunlardan bazıları şunlardır:

Patolojik kıskançlık,
Karşıt grupta örgütlenme,
Bu örgütlenme motivasyonunda artış,
Keskin kutuplaşmalar,
Sağlık dışı güç algısı (patolojik güç vehimleri - telakkileri)
Kara propaganda,
Suistimale açıklık,
Samimiyette azalma,
Sosyal dokuda ve bağlarda zaayıflama,
Kötü örneklerin çoğalması,
Hayal kırıklıkları,
Kin, öfke, saldırganlık eğilimlerinde artış,
Tabanda memnuniyetsizlik,
Olumsuz algı inşası,
Kalıcı imaj kaybı,
Dejenerasyonda hızlanma ve diğerleri...

Sınırsız ve sonsuz büyüme hedefi, daha fazlasını makbul bir durum zannetme eğilimi ve bu eğilimin yol açtığı yaklaşım hatası günümüzde maalesef ki sinsi bir hastalık gibi birçok bireysel ve kitlesel bünyeyi sarmış durumdadır.

Olması gereken ve sağlıklı olan, gerek süreç gerekse sonuç açısından hedefe hizmet eden tutumu tekrar özetlemek istiyorum:

Sınırsız olmayan, sürekli "daha fazlası" demeyen makul bir büyüme,

İlkeli bir büyüme (ki bunun en temel şartı başkalarını küçülterek büyüme olmamasıdır, bilakis büyüterek büyüme hedeflenmelidir),

Büyüdükçe bencilleşmek yerine gücü ve imkanı paylaşım...

Aksi halde güç kontrolsüz ve dengesiz, dolayısı ile de yakıcı bir güce dönüşür. Kontrolsüz bir güç ise yıkıcı bir enerji birikimi demektir. Bu en başta o gücün sahiplerini zehirlemeye başlar. Demokrasi gücün dolayısı ile de enerjinin tek bir elde toplanmasına mani olur, gücü ve yol açtığı enerjiyi makul ve katlanılabilir ölçülerde dağıtarak yıkıcılığını önler, böylece yaşam için çok gerekli olan iç psikolojik ve dış sosyolojik dengenin muhafazasına hizmet eder. O yüzden demokrasiler ve özgürlükler insan ve toplum fıtratına en uygun yaklaşım / yönetim şekilleridir.

 

 

 

 


 

 

 

 



2056 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı