• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
KİTLESEL GÖSTERİLERİN PSİKOLOJİK BOYUTU
13/03/2014
PSİKOLOJİK AÇIDAN KİTLESEL GÖSTERİLER
 
Kitlesel gösterilerde amaç psikolojik etki yaratmaktır. Aslında şu hayatta çoğu şey etkileme ve etkilenme döngüsü içinde işler.
 
Oluşturulacak olan psikolojik etki ile amaçlanan; algıları, ona bağlı olarak da tutumları ve yaklaşımları etkilemek, mümkünse de değiştirmektir.
 
Bu gösterilerin ne kimyasal etkisi ne de fiziksel bir gücü bulunmaktadır. Tamamen psikolojik nitelikli bir etkileme sürecidir.
 
İşin içine fiziksel unsurların girmesi psikolojik etkilemeyi ve etkilenmeyi zaafa uğratır.
 
Kitlesel gösterilerde kalabalıklar ne kadar az ses çıkarırsa, gösteri ne denli sessiz olursa maşeri vicdanda o kadar tesirli olur! Bağırıp çağırdıkca, sağa sola saldırdıkça, polisle tekmeleştikçe bu gösterilerin psikolojik etkisi azalır. Kitlesel gösterilerin psikolojik etkisi çıkarılan ses ve gürültü ile ters orantılıdır.
 
Diğer yandan kavgalı gürültülü kitlesel gösteriler katılım oranını düşürür, çoğu kişinin bu eylemlerin dışında ve uzağında kalmasına yol açar. Hatta bu eyleme esasında gönüllü olan kişilerin sadece dışarıda kalmasına yol açmaz, onları bile bu gösterilere karşı tepkisel hale getirebilir.
 
Ayrıca ileriye dönük benzer eylemlerin önünü keser. Dolayısı ile devamlılığına mani olur. Oysa kitlesel gösterilerde devamlılık arttıkça etkisi daha fazla artar.
 
Özetle;
 
Demokratik nitelikli kitlesel gösterilerde sükunet ve sessizlik arttıkça, yani barışçıl oldukça,
 
Katılımcı sayısı arttıkça ve
 
Eylemlerin devamlılığı arttıkça psikolojik etkisi de aynı oranda artar.
 
"Hepimiz Ermeniyiz" kitlesel gösterisini kamu vicdanında ve maşeri algıda bu denli etkili kılan sessiz bir yürüyüş şeklinde icra edilmesidir.  Sanılanın aksine pankartlar azaldıkça ve ebatları küçüldükçe, sloganlar yerine sükunet seçildikçe bu psikolojik etki daha da artar, söz konusu etki tavan yapar. 
 
***
 
Kitlesel gösterilerin halk üzerindeki psikolojik etkisini kırmanın, havayı bir anda göstericilerin aleyhine çevirmenin yolu onları provoke ederek saldırganlaştırmaktır.
 
Her gösteride yüzleri maskeli kişilerin bulunması, bunların hep en önde yer alması, üstelik de bunların en saldırgan kişiler olması tesadüf değildir.
 
İçlerinde yer alan ve gösterileri tersine hizmet eder hale getiren provokatör ajanları kitleler kendileri engelleyip etkisiz hale getirmedikleri, bunu polise bıraktıkları sürece hiç bir demokratik tepki amacına ulaşamaz; bilakis amacın tersine hizmet eder.
 
Diğer yandan demokratik gösterileri şiddetle ve saldırganlıkla provoke etmek halkta "sokağa çıkmak = yanlış bir eylem" algısı inşa eder ki bu demokratik tepki kültürünün gerek oluşmasına gerekse gelişmesine mani bir durumdur. Bu algı ile sorun sokağa çıkmak olarak gösterilir. Oysa sorun esasında sokağa çıkmak değildir; sorun sokağa yanlış bir üslupla çıkmak, sokağa çıkanlara yanlış bir metotla mukavemet etmektir. Demokrasiyi içine sindiremeyenler sokağı şiddetle özdeş algılatmaya, böylece kitleleri sokaktan yani demokratik tepki verme kültüründen uzak tutmaya çalışırlar. Demokratik tepkilere şiddet vs. karıştırılmasının böylesi bir sakıncası da bulunmaktadır.
 
SOKAĞA ÇIKMAK FİTNE MİDİR
 
İslam dünyasında insani hassasiyetleri budamanın ve vicdanı refleksleri daha kıpırdarken boğmanın din maskeli masum adı: Fitne çıkarmak!

"Sokağa çıkma, fitneye alet" olma deniyor. Yukarıda da belirttiğim gibi sorun sokağa çıkmak değildir; sorun sokağa yanlış bir üslupla çıkmak ve kitlelere yanlış bir metotla müdahale etmektir.

"Sokağa çıkma, fitneye alet olma..." demek sokağa çıkma kültürünü yani demokratik bir yol olan gösteri kültürünü budamak, sokağı şiddetle özdeş algılanır hale getirmek demektir ki bu ancak demokratik bir kafaya sahip olmayanların işine yarayacak olan sinsi bir kurgudur.

< Tarafgirlik acının bile genetiğini bozmuş! Artık herkes kayıp sadece kendisinden ise üzülüyor >

 


2702 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı