• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
BANA DUA ET! TAMAM EDERİM...
18/03/2014
Son dönemde din adına piyasada dolaşan bir anekdot şu:
 
"Allah vermeyi istemeseydi istemeyi vermezdi!" Kulağa her hoş gelen şeyi gerçek zannedip sahipleniyoruz.
 
Yani Allah isteme özelliğini bize verdiğine göre istediğimiz şeyi mutlaka verecek yoksa isteme yetisini bize vermezdi. Mesaj bu!
Bu yaklaşım, Allah içmemizi istemeseydi içkiyi yaratmazdı demek kadar saçma bir şey!
 
Sen Allah'tan versin diye istemezsin sadece, O'nun büyüklüğünü takdis için, yaratıcıya halini arz etme, O'nun büyüklüğünü zikretme yani bir dua ve yakarma adına istersin! İstemenin esas gayesi budur, istediğin şeyi almak değil! O verir ya da vermez. Sana isteme yetisini vermesi her istediğini verecek olmanın bir göstergesi değildir. Allah istedin diye, isteme kudretini ve imkanını verdi diye sana istediklerini vermeye mecbur ve mahkum değildir. Bir arkadaşımın ifadesiyle (haşa) Allah senin emir erin değildir.
 
Bir diğer yanlış mesaj veren anekdot da şu:
 
"Sana o an için vermiyorsa bil ki daha hayırlısını verecektir."
 
Nereden biliyorsun?
 
Hem niye Allah adına (üstelik de bu kadar kesin) hüküm veriyorsun? 
 
Sanki Allah mutlaka vermeye mahkummuş gibi bir mantık içeren bu sakat yaklaşımlar üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Bunlar piyasada sık sık arzı endam ederek algılarımızı şekillendiriyor. İnanç oluşturuyor, beklenti inşa ediyor.
 
"Sana Allah o an vermiyorsa bil ki daha hayırlısını verecektir."
 
Hayır...
 
Belki hiç vermeyecektir.
 
-Haşa- Allah sen istedin diye vermeye mecbur mu!
 
Niye illa ki istemeye, vermeye, almaya bu denli hevesliyiz!
 
Belki haketmiyoruz istediğimiz şeyi.
 
Belki verilmesi mahrum kalmaktan daha hayırsız!
 
Yine aynı sorgusuz kabulün bir sonucu olarak piyasaya zerk edilen ve zihinlerimizde arzı endam eden, "Bana dua et" modası da tam gaz devam ediyor. Herkesin ağzında artık bu:
 
"Bana dua et"
 
Muhatapların dilinin kemiği yok zaten! Bugüne dek böylesi bir talep sonrası, "Kusura bakma, edemem" diyeni görmedim hiç.
 
"Tamam" demek en rutin cevap olmuş!
 
"Tamam, ederim!" 
 
Töbe kimse kimseye, bir akşam üstü köşede, yarın tekrar buluşmak üzere ayrılırken sırf laf ola beri gele amacıyla dua et dediği için dua etmiyor!
 
Lakin bu alışkanlık ürünü olan, samimiyetten kaynaklanmayan dua talebi yalana sevk ediyor.
 
Dilleri ve gönülleri yalana alıştırıyor.
 
Samimiyetsiz ruhlar inşa ediyor, gönülleri dönüştürüyor, riyakarlığa hizmet ediyor.
 
Fakat sureti hak kılığında yani dua elbisesiyle karşımıza çıkan bu samimiyetsiz ve riyakar moda hakettiği tepkiyi bir türlü görmüyor.
 
Dua ya!
 
Duaya laf edilir mi hiç! 
 
Heyhat!
 
Adetler ibadet olmuş, ibadetler ise adet! 


4447 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı