• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
YANLIŞ MUHALEFET DİLİNİN TOPLUMA ZARARI
23/03/2014

Siyaset açık arama ve bu açığı rakibi zayıflatma, rakip zayıflarken de kendisini güçlendirmek için kullanma sanatıdır.
 
Siyaset rekabet zemininde ve iktidara gelme odaklı işlediği için bazı ilkelerden uzaklaşmaya ve etik dışı bir çizgiye yönelmeye mecburdur.
 
Sözgelimi iktidar bir yanlış iş yapar. Muhalefet bu yanlışı eleştirmek yerine onu hemen oya devşirmeye çalışır.
 
Bu "yanlış" odaklı değil; iktidarın tamamını hedef alan fırsatçı tutum rekabette mevzi kaybetmemek için katı bir dirençle karşılık görür. Bu, bile bile yanlışı savunma yahut öyle görünme tutumu demektir bir bakıma! Bu ise zamanla ilkeleri aşındırır, duruşları bozar, siyaseti etik dışı bir çizgiye oturtur.
 
Bilindiği üzere ülkemizde gündem son dönemde yolsuzluk iddialarıyla sarsılıyor.
 
Muhalefet bu meseleyi hemen ana bağlamından koparıyor, "İktidar yolsuzluk yapıyor, öyleyse bize oy verin" anlayışı üzerine bina ediyor.
 
Bu fırsatçı ve ucuza kaçan tutum haliyle iktidarı agresif bir savunmaya ve katı bir dirençle tepki vermeye itiyor. 
 
Oysa muhalefetin tutumunun, "Onlar yanlış yaptı, öyleyse bize oy verin" odaklı fırsatçı bir anlayıştan uzaklaşması, sadece, "Bu konuda yanlış yapılıyor, bu yanlışın üzerine gidecek, bunu unutturmayacağız" şeklinde olmalıdır.
 
Yani yanlış olduğu iddia edilen mesele üzerinde durulmalı, bu mesele hakkında iktidarın yönlendirilmesi ve doğru yönde adımlar atması sağlanmaya çalışılmalıdır. Her yanlış icraat iddiasından sonra hemen oy ve sandık  konusu bu denli dillere dolanmamalı, bu demokratik tercih meselesi günü geldiğinde değerlendirilmek üzere milletin özgür uhdesine havale edilmelidir.
 
Siyasetin dili, "Siz şu konuda yanlış yaptınız, o halde bize oy verin" fırsatçı çizgisine evrildiğinde bu karşı kitlede inadına savunma refleksi oluşturuyor. Bu durumda partinin genel doğrularını paylaşma ve önemseme adına bazı spesifik yanlışlara kayıtsız kalınabiliyor. Çünkü bu fırsatçı tutum yüzünden genel politikaları doğru bulunan bir partinin oy kaybetmesi istenmiyor, kitlelerde bu konuda katı bir savunma refleksi gelişiyor. Bu muhalefet tutumu ayrıca toplumu da kutuplaştırıyor.
 
Böylece muhtelif yanlışlar hak ettiği değeri görmüyor, üzerinde hassasiyetle durulması gereken doğrular bu karambolde güme gidiyor.
 
Derken zamanla doğrular aşınıyor, yanlışlar hakettiği ilgiyi ve değeri görmez oluyor.
 
Bu süreç sonunda toplum ahlakı, toplum vicdanı dönüşüyür, bundan da toplum algısı ve ülke vicdanı zarar görüyor. Kutuplaşma, bazı yanlışları abartırken bazılarını yok sayma türü samimiyetsiz, çarpık ve adaletsiz algılar / anlayışlar inşa oluyor beyinlerde.
 
Bu nedenle önerilen siyaset dili şudur:
 
Muhalefet hata gördüğünde buna sırf hata olduğu için, sadece etik kaygılarla tavır almalıdır. Eleştiri dilini ilgili sıkıntılarla sınırlı tutmalıdır. İktidara, "Şu konuda hata yaptınız. Sizden bu konuda adım atmanızı bekliyoruz" vs. demeli, toplumun zihnini diğer argümanlarla dağıtmamalı, böylece mevzu edilen meselenin önemini gözden düşürmemelidir. Bunu hemen oyla, sandıkla, seçimle ilişkilendirmemelidir.
 
"İktidar şu yanlışı yaptı, öyleyse bize oy verin" yaklaşımı hem ucuz siyaset yapmak demektir hem fırçatcılıktır hem samimiyetsiz bir dildir (dolayısı ile de inandırıcılıktan uzaktır) hem genelleyicidir hem de kitlelerin tutumunda direnç oluşturucudur. 
 
Bu nedenle oy meselesi bu denli ön planda konuşulmamalıdır. Oy mahremdir, seçim günü herkes gider, oyunu verir gelir. Bu konuda sürekli oy, sandık vurgusu yapılarak zihinlere "işleyişini bozabilecek" bir telkin yapılmamalıdır. Dediğim gibi yanlış olduğu iddia edilen hususlara sırf yanlış olduğu için, sırf yanlış olması nedeniyle, en önemlisi de sadece yanlışın düzeltilmesi hususunda yönlendirmek ve harekete geçirmek amacıyla muhalefet edilmelidir. Böylece ilgili yanlışı yok sayma hatta savunma pahasına rakip kitleleri aşırı bir savunma refleksine itmemelidir.
 
Siyasetteki fırsatçılık ve her sorunu hemen oya dönüştürme uyanıklığı hem samimi bulunmuyor hem de (daha önemlisi) kitlelerin düşünce adaleti, hak - hukuk yargıları ve kitlesel vicdan için büyük bir tehdit oluşturuyor.
 
Mühim Not: 
 
Yeri gelmişken hemen belirtmek isterim: Bu platformda özgür bir ruhla ve tamamen tarafsız bir yaklaşımla psikososyal analizler yapılmaya çalışılır. Yazarın siyasi görüşü yoktur, bu konuda son derece yanar döner birisidir. Bu platformun yazarı siyasi görüş sahibi olmayı son derece sakıncalı bulur. Siyasal görüş siyasal yapılarla arada duygusal bir bağ oluşturur ve bu bağ çoğu zaman gerçeklerin önündeki en büyük paravan olur. Takdir edilmelidir ki düşüncede ve yaklaşımlarda adaleti dört dörtlük yakalayabilmek her zaman için mümkün değildir. Ancak bu platformda bu ideale maksimum düzeyde yaklaşmak için azami özen gösterilir. Çünkü düşüncenin namus olduğuna, düşüncede adaleti yitirmenin insanoğlunun fabrika ayarlarını bozduğuna inanılır. 

Bu platformun sahibi ne bir partiyi sever ne de bir partiden nefret eder. Çünkü parti işine sevme - sevmeme yani duygu odaklı bakmaz; sadece doğru icraat ve yanlış icraat perspektifiyle bakar. Bütünü değil; parçaları analiz eder. Her parçayı tek tek ele alır. Doğruları destekler, yanlışları psikososyal açıdan analiz etmeye çalışarak eleştirir. Doğruların yanında yanlışların da karşısında durmaya çabalar. Partilerin sadece birer araç olduğuna; amacın doğrular, gerçekler, hak ve adalet olduğuna inanır. 


2547 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı