• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
2. EKMEK YOKSA PASTA YİYİN VAK'ASI
30/04/2014
+ Ekmek yoksa pasta yeyin!
 
+ Tecavüz kaçınılmaz ise zevk almaya bakın!
 
+ Çocuklara çığlık atmayı öğretin!

Bu üç tarihi sözdeki mantık birbirine ne kadar da benziyor değil mi! Üçünün de temel vasıfları çok ciddi bir anlayışla söylenmiş tuzu kuru birer öneri olması! Üçünün bir başka ortak noktası ise müthiş bir yaratıcılık örneği ve özgünlük içermesi...
 
Allah'ım sen aklıma mukayyet ol! 
 
Kayıp çocuklarla ilgili olarak aileden sorumlu kadın bakanımız kendinden son derece emin bir şekilde gülümseyerek masasına geçiyor. Sonra da ciddi ciddi şu öğüdü veriyor topluma: 
 
"Çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin!" 
 
Düşünebiliyor musunuz, ülkenin aileden ve çocuktan sorumlu koca bakanı çözüm olarak söyleye söyleye bunu söylüyor!
 
Çığlığın tehlikeli durumlarda otomatik olarak devreye giren içgüdüsel bir refleks değil; sonradan öğrenilen yapay bir davranış biçimi olduğunu bilmiyormuşuz meğer! 
 
Sorun çocuklarımızın çığlık atmayı bilememesiymiş demek ki!
 
En çok da suç bu eğitimi vermeyen anne babalarımızdaymış...
 
Çığlığın sonradan anne babalar tarafından öğretildiğini bilmiyorduk! Üretilen ve önerilen çarenin vahametine mi yanarsınız neye, hangisine... Allah'ım bu ülkede aklını kaybetmemek büyük bir nimet!
 
ÇIĞLIK ATILACAK AMA NASIL ( ÇIĞLIKLA İLGİLİ MÜHİM SORULAR )
 
Çocuk her selam veren ve kendisiyle konuşmaya başlayan yabancıya mı çığlık atacak? Çocuk kime çığlık atacağını nasıl ayırt edecek? Her merhaba ufaklık deyene çığlık atılacak olamaz her halde!
 
Hadi bir çocuk doğru kişiye çığlık attı diyelim. Her gün çevrede onlarca çocuk sesi yahut çığlığı duyarak bu işi artık kanıksayan kişiler bunun tehlike içeren özel bir çığlık olduğunu nasıl anlayacak? Bunu bir oyundan vs. nasıl ayıracak?
 
Hadi ayırdılar ve bir sıkıntı olduğunu anladılar diyelim! Kimsenin kimse için gıkını bile çıkarmadığı, aman başıma iş açmayayım diye düşündüğü, suya düşüp de boğulmak üzere olan bir kişi için bile kimsenin suya atlamaz hale geldiği bir çağda bu çığlık ne işe yarayacak?
 
Hem bir çocuğun çığlığı ne kadar uzağa gidebilir? 
 
Bir çocuğun tehlikeyi farkettikten yani yeterince uzaklaşıp iş işten geçtikten sonra atacağı çığlığın bir faydası olabilir mi?
 
Yoksa çocuklar tehlike olmasa bile mi çığlık atmalılar?
 
Gördükleri her yabancı kişiye çığlık atayım mı yoksa birazdan mı atsam yahut zorda kalsam çığlık atabilir miyim veya bu işe yarar mı diye düşünecek olmaları çocukların ufacık ruhunda kaygı ve travmatik bir psikolojik etki yaratmaz mı? 
 
Demek ki işimiz çığlığa yani gırtlak kuvvetimize kalmış diye düşünerek kendilerini iyice güvensiz ve savunmasız hissederler mi? 
 
"Kötüler dolaşsın meydanda, sen kendi tedbirini al" mantığı yerine daha baştan devlet alsa koruyucu tedbiri daha mantıklı olmaz mı? 
 
Devlet büyüklerimiz bir çocuğun korku dolu çığlığını İsrafil'in borusundan çıkacak ve arşı alayı titretecek olan ses mi zannediyorlar acaba? 
 
Veya ufacık bir çocuk tehlikeyi hissedip de korktuğunda çığlık atması gerektiğini nasıl hatırlayabilecek? Bu o kadar kolay bir şey mi? Tehlike anında bir çocuğun aklı sakince koltuğunda oturarak öneri sunan bakanımızın aklı gibi oldukça soğukkanlı çalışabilir mi? Hatırlayamıyorsa yapacak bir şey yok mu diyeceğiz ülke olarak? Bu o beceriksiz çocuğun kendi sorunu mu?  

Çocukların artık kendi başlarının çaresine bakmak zorunda bırakıldığı, çığlık atmak suretiyle ve marifetiyle kendilerini savunmaya mahkum edildiği bir ülkede kötü niyetli kişiler çocukların ağızlarını avuçlarıyla kapayıp karga tutlumba arabaya atıp kaçırma gibi daha başka yollar devreye sokarsa çocuklarımız kendisini o zaman nasıl savunacaklar?
 
Bir sapık usulca yanına sokulup da (maazAllah) sesini çıkarırsan seni doğrarım vs. dese bırakın çığlık atmayı sesini çıkarmaya cesaret edebilecek kaç çocuk çıkar? 
 
Vs. Vs. Vs... Uzat uzatabildiğin kadar!
 
EYVAH UFAKLIKLAR DEMEK Kİ İŞİNİZ ÇIĞLIĞA KALMIŞ 
 
Çocuklarımızı savunmayı "çığlık atın" diyerek ufacık çocukların mini minnacık omuzlarına yıkacağımıza onları devlet olarak bizler korusak daha doğru olmaz mı?
 
Bunun için bir gecede çok etkili, caydırıcı ceza yasaları çıkarsak mesela?
 
Ya da bir devlet ciddiyetine yaraşır daha başka, daha sahici, daha gerçekçi, daha köklü çözümler üretsek?
 
Böyle şaka gibi önerilerle saygın devlet imajımızı iyice yerle bir etmesek?
 
"Ekmek yoksa pasta ye" tarihi önerisine benzeyen evlere eşnlik çareler önermek ve sorumluluğu ya ailelerin omzuna ya da çocukların üzerine yıkmak bizi ülkemiz zihniyetinde hukuki mes'uliyetten kuşkusuz ki kurtarır lakin bu işlerin vicdani sorumluluğundan ne kadar kurtarabilir?
 
Devletin en temel görevi vatandaşının can ve mal emniyetini sağlamak değil midir? Bir ülkede daha doğru düzgün bu yoksa başka ne için "var" denilebilir ki?  Bir ülkede 6000'a yakın kayıp çocuk olabilir mi? Olursa buna normal bir şey diyebilir miyiz?
 
En önemlisi de cari açık, bütçe fazlası, istihdam, kur politikaları, yatırım, yap işlet devlet odaklı ekonomik (kapital) devlet zihniyetinden ne zaman insan odaklı sosyal devlet anlayışına evrileceğiz acaba?
 
Buna daha kaç yılımız var, bu uğurda daha ne kadar bedel ödeyeceğiz?
 


1808 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı