• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
EY DİYANET ŞİKAYETE EN SON HAKKI OLAN SENSİN
06/09/2014
Diyanet bir araştırma yapmış ve "çok çarpıcı" sonuçlara ulaşmış. Türk halkının % 92'si Kur'anın mealini yani esas mesajını bir kez bile eline alarak okumamış... Malumun ilanı olan bu sonucun neresi çarpıcı ki! Ne ektiniz de ne bekliyordunuz!
 
Hayatta en illet olduğum şeylerin başında birilerinin bizzat kendilerinin sebep oldukları yanlışı artık mızrak çuvala sığmayınca sanki esas sebep kendileri değilmiş gibi bir mantıkla ve üslupla gündeme getirmeleri ve ondan şikayet etmeleri, onu eleştirmeleri...
 
Kimse şok, hayret, şaşırtıcı sonuç vs. diyerek topu taca atarak, suçu halkın sırtına yıkarak bizi ahmak yerine koymasın. Bu sonuç ülkemizde din işinden sorumlu olan, devasa bütçesi, her mahallede sayısız camisi ve on binlerce din görevlisi bulunan Diyanetin acı bir meyvesidir...
 
Bugün hemen her evde sayısız kişi hatim indiriyor yani Arapçasından her gün okuyorsa, buna karşın mealini yani kitabın asıl mesajını okumak bu oranın çok altında kalıyorsa buradaki sorun halkın az okuması sorunu değildir. Bu sonuç sadece ve sadece yüzünden okumanın Kur'an okumak olarak takdim edilmesinin, on yıllar boyunca bunun öncülüğünün ve teşvikinin yapılmasının acı meyvesidir. Bunun tek müsebbibi de din konusunda tek yetkili otorite olan Diyanettir.
 
Yıllarca cami yanlarına kurs açan, on - on beş günde yüzünden okumaya geçirme işini "Kur'ana geçtiler", "Kur'anı öğrendiler" diye takdim eden, böylece halkın zihnindeki okumak sadece arapçasından mırıldanmaktır algısını iyice pekiştiren Diyanet değil midir?
 
Camilerin en dikkat çeken yerine sizin en hayırlınız Kur'anı öğrenen ve öğretenlerinizdir hadisini asıp sonra anlamadan yüzünden okumayı Kur'an öğretmek ve öğrenmek diye takdim eden, böylece şimdi şikayet ettikleri şeyi alabildiğince teşvik edip kökleştiren Diyanet değil midir?
 
Düne kadar meal olmaz, meal aslının yerini tutmaz diyerek (ancak arapçası "size rehber olmak için, anlayasınız diye gönderildi" denilen bir kitabın aslının yerini hep tuttu ne hikmetse) Kur'anın sadece sevap kazanma ve cenaze ve mevlitlerde kullanılan bir tören kitabına dönüşmesine çanak tutan, bunu hem teşvik eden hem de böyle bir geleneğin doğmasına engel olmayan, dahası buna öncülük eden Diyanet değil midir?
 
Bugün 100.000'e yakın camide, aynı rakamı aşan sayıdaki din görevlilerinin bile hala kahır ekserisi arapçasından okuyorsa, bugün Ku'anın mesajı henüz camilere bile girememişse, camiler hoca ve vaizlerin en fazla birkaç ayete atıf yaptıkları, konuşmaların ekseriyetini beşeri söz, cümle, hikaye, düşünce ve anekdotların oluşturduğu bir sohbet ortamına dönüşmüş ise halkı suçlamaya Diyanetin hakkı var mıdır?
 
Şimdi şikayet edilen şeye yıllarca sebep ol... Hatta bunun bayraktarlığını kendin yap... Şimdi şöyle olmuyor dediğin uygulamayı dillendirenlerin sesini bir şekilde bastır... Meale aslının yerini tutmaz de... Ancak "sadece arapçasını okumak olmaz" deme... Şimdi çık ve meal okunmuyor diye herkesten daha fazla sen şikayet eder görün...
 
Bu yanlış geleneğin hem lokomotifi hem de vagonu ol ama asla buna engel olmaya çalışma. Derken zaman gelsin, hak çıkınca batıl zail olmaya başlasın, artık güneş balçıkla sıvanamayacak, mızrak çuvala artık sığamayacak hale gelsin, tam da böylesi bir dönemde herkesten öne atıl ve sen şikayet et... Sanki bu işin en büyük çilesini yıllar boyu kendin çekmişsin, sanki bu yanlışla on yıllar boyu kurum olarak çok savaşmışsın, dolayısı ile de bu tarajedi derecesindeki yanlış gelenekte hiçbir kabahatin yokmuş gibi...
 
Kusura bakılmasın!
 
Anlamadan, yüzünden harıl harıl hatim indirme geleneği hemen her evi sarmışken, sen yıllarca bu yanlış geleneği bizzat teşvik etmiş, bunun lokomotifi kendin olmuşken bugün Allah'ın mesajı Allah'ın istediği şekilde, gerçek bir okuma eylemi halinde çoğu evde okunmuyorsa bunun en büyük sebebi -hiç kusura bakılmasın- Diyanettir.
 
Bu konuda şikayet etmeye, şaşırdım demeye hakkı olmayan tek kurumdur Diyanet! Bunda bu kurumda görev almış hemen herkesin görev ve yetkisi nispetince rolü ve günahı vardır. Bu vebal asla affedilmemesi gereken bir vebaldir.
 
Ey halk... Görüyorsunuz ki geleneksel din yapıyor yapıyor, mızrak çuvala sığmayınca çıkıveriyor bir kenara... Herkesten daha masummmuş edasıyla herkesten daha fazla şikayet etmeye başlayıveriyor. Böyle daha ne çok hatalı gelenek var... Şimdi kabul etmedikleri, direndikleri, teşvik edip iyice kökleştirmeye çalıştıkları...
 
Zamanı gelecek aynı tablo onlar için de geçerli olacak... Geleneksel din ekolünü, bu ekolün gerek mesajlarını gerekse pratiklerini muhakeme etmek, akıl edip düşünerek (akıl ve düşünce ışığında, saf Kur'an perspektifinde) acilen gözden geçirmek gerekiyor. Bu işi yerleşik statükodan beklemek her zaman hep bizlere kaybettiriyor. Onlar önce karşı çıkıyor, sonra görmezden geliyor, baktılar hakka daha fazla mani olamıyorlar, sonra çıkıp senden benden daha fazla masummuş gibi bir pozla en çok feryat eden hakperestler haline dönüşüveriyorlar.


1684 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı