• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
NEDEN TEK KAYNAK KUR'ANDIR ( 2 )
28/09/2014
Bu sayfada (Facebooktaki "Onların Çoğu Zanna Uyar" Grubunda) şirk ve tek kaynak Kur'an odaklı iletiler paylaşarak dini ALLAH'ın buyurduğu gibi sadece Allah'a has kılmaya (özgülemeye) çalışıyoruz. Amacımız gerçeğe ulaşmak! Gerçeğin sadece bizim tekelimizde olduğunu savunmuyoruz o sebeple bu konudaki alternatif görüşlere de açığız. Bu sayfadan ilgili bilgileri paylaşacak kişiler elbette ki paylaşım yapabilir, sansür yok... Din sadece Allah'ındır ne demektir? Dinde ALLAH peygamberleri bile ortak kabul etmezken biz hadisleri ve tefsir alimlerinin görüşlerini (yorum, içtihat ve çıkarımlarını) vs. nasıl din ve Kur'an kabul edebiliriz! Bu sayfada şirkle savaşıyoruz. Amacımız dinde operasyon yapmak değil; samimi kanaatimizi paylaşmak! Ben hadisi ve tefsiri zan olarak görüyorum. Din kesin bilgi işidir, zan din olamaz. Sana vahyedilene uy diyor Allah! Vahyedilen sadece Kur'andır. Senin anladığına, senin de üretip eklediklerine, kendi din yorumlarına uy denilmiyor. Beşeri görüş ve çıkarımlar zandır. 100.000 kişinin dinlediği ve en iyi korunması gereken veda hutbesi bile iki - üç ayrı formatta gelmişse bize, nasıl onlara kesin bilgi diyebiliriz? Hadislere kesin bilgi nasıl diyebiliriz? Kesin değilse kesin olmayan bir bilgi dinde nasıl kaynak olabilir? Peygamberimiz Kur'anı aktardı, o sadece ve sadece bir elçiydi, onun başka görevi yoktu. Kur'anın tefsiri yine Kur'andır, başka ayetlerdir. Beşere ait olan ilahi olamaz. İlahi olmayana din denilemez. Çünkü din ilahi bir sistemdir.
 
Bu apaçık bir kitaptır, biz onda hiç bir şeyi noksan bırakmadık vs. ayetleri neyi ifade ediyor ki tefsirsiz  /  hadissiz olmuyor. Biz hadisi ve tefsiri kitaba ortak koşmak ve zan olarak görüyoruz. Kitabı birlemeden aklı, zihni, kalbi, ümmeti, daha da önemlisi DİNİ birleyemeyiz (tevhid). Şu anki dindar tipolojisinin ve ümmetin hali geleneksel hadis usulü vb. geleneğe bağlı kişilerin ve akımların bir sonucudur. Bu gelenek dini de dindarı da mahvetti. Peygambere günahın için tövbe et diyen bir dinde peygamberler günahsızdır diyerek ayete alternatif operasyon yapan bir geleneğin diğer dediklerinin doğru olabileceğine inanmıyorum ben artık! Ayete alenen karşı çıkılmış ise ve buna Allah adına tek bir kişi bile ses çıkarmamış ve bunu kabul etmişse orada daha başka ne gibi vahim yanlışlar yapılmış olabileceğini anlamak zor değil. Ki bakınca bu çok iyi anlaşılıyor zaten!

Demagojiye, felsefeye, derin usul bilgisine gerek yoktur din için... Din teknik bir saha değildir, din kolaylık dinidir. Dinin teknik bir mesele gibi yansıtılması, bunun için de zan ve bir sürü detayla alabildiğince zorlaştırılması dini sadece alimler anlar amacına hizmet eden bir araç olmuştur. Ruhban sınıfı doğurmuştur, ondan sonra şeyhler havada uçurulmuştur, efendi hazretleri hata yapmaz vs. denilmiştir. Çünkü din önce alimlere oradan avama inmiş değildir, din herkesi muhatap alır. Alim olan olmayan herkesi... Kur'anı ancak temiz akıl sahipleri anlar der Allah; derin ilim sahipleri demez! Hurafe, zan, detay, rivayet, gelenek aklı kirletir. Bu yüzden bir tevhid dini olan İslam özünde tek bir din olduğu halde bin bir türlü akım, fırka, ekol çıkmış, din bu sebeple lime lime edilmiştir. Zanna uyan bu geleneğin ortaya çıkardığı sonuç ortadadır. Dindarı da dini de mahvetmiştir. Ne dindar artık Allah'ın istediği bir dindar türüdür ne de din algımız Kur'andaki dinle örtüşmektedir. Bunu göre göre hala geleneği, hala ataların dinini savunamayız. Biz onları havada da karada da gördük... Hadisler zandır. Bunun bin çeşit ispatını yapabiliriz. Allah da açık bir ifadeyle ONLARIN ÇOĞU ZANNA uyar diyor! Öyleyse müslümana düşen işittik ve itaat ettik demektir.

Din akıl dinidir, nakil dini değildir demek çelişki değildir. Kur'an korunmuştur, kulaktan kulağa nakledilerek günümüze öylesine gelmiş değildir çünkü... Biz bunu ifade ediyoruz. Din Allah'tan peygamberimize bir sürü aracı vasıtasıyla nakledilmedi, direkt olarak gönlüne vahyedildi.... Vahiy de günümüze nakille değil, korunan bir metotla geldi. Hadis gibi değil...

Kısa sürede 600.000 sayısına çıkan ve sadece 6000 tanesi seçilen ve Emeviler gibi içinde ne zalimler çıkarmış, peygamberin torununa kıyacak kadar gözü dönmüş bir kültürün içinden geçen, orada üzerinde milyonlarca operasyon yapılan, ancak 200 - 250 sene sonra dinin kaynağı haline getirilen hadisler için bunu diyemeyiz, o tam bir nakildir... Hadislerin EMEVİ DEVRİ SONUNDA NASIL DA BİRDEN 600.000 SAYISINA ULAŞTIĞI KONUSUNDA İYİ DÜŞÜNMEK LAZIMDIR!

Olay çok basit aslında... Kabul etmemizi zorlaştıran zihinsel ve duygusal şartlanmışlığımız, bugüne dek kandırılmış olduğumuzu kabul etmekte zorlanışımız! Oysa olay basittir. Hadisler, tefsir, içtihat vb. zandır. Din ise zan işi değildir, kesin bilgi işidir. O halde bize düşen bu iki gerçeğe işittik ve itaat ettik demek, teslim olmaktır. Kesin olmayan her şey şüphelidir. Şüphelilerden uzak durmak da dinin prensiplerindendir. Belki doğrudur zannı ile dine kaynak edinilemez.

Peygambere günahın için tövbe et diyen apaçık ayete rağmen peygamberler günahsızdır, ismet sıfatları vardır diyen, bunu başkası yapsa MÜRTET OLDUN diyen ama kendisi yapınca hala otorite ve üstat olmaya devam eden,

Kur'anı ancak temiz akıl sahipleri anlar ayetine rağmen Kur'anı sadece alimler anlar, siz anlayamazsınız diyen,

Yüzünden Arapça mırıldanmayı okumak olarak ümmete hem de asırlardır yutturan,

Düne kadar meal olmaz derken bugün mealsiz olmaz noktasına gelen, böylece sanki vebal kendisinin değilmiş gibi işin içinden kolayca sıyrılıveren,

Böyle daha bir yığın yalana, sömürüye, çarpıklığa imza atan bir geleneğe bu saatten sonra itibar etmemiz beklenemez. Onlar kredisini çok kötü kullandı. Artık çekilin aradan, bizi Allah'la baş başa bırakın, O bize şah damarımızdan daha yakın demenin vakti geldi. Sizin ümmeti, dini, dindarı ne hale getirdiğiniz ortada. Bir ağacın iyisi - kötüsü meyvesinden belli olur, işte sizin "din ilim işidir" diyen anlayışınızın ilimle ortaya koyduğu meyve" demenin vakti geldi artık!

İŞTE GELENEKSEL ANLAYIŞIN İNŞA ETTİĞİ MÜSLÜMAN VE ALİM TİPİ

"Buhari su katidir, tas sividir dese bitti benim icin, hersey degisti demektir. Artık su katıdır, taş da sıvıdır!" (*)

"KENDİLERİNE OKUNAN BU KİTABI SANA GÖNDERMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU? Elbette inanan bir topluluk için onda rahmet ve ibret vardır." (Ankebut Suresi, 51)

"Sahihi Buhari demek Kur'an'dan sonra en güvenilir kitap demektir 
müslim o demektir bu 2 kitabı tartışamayız. Tartışanla selam kesebiliriz bir sakıncası yok. Kafirdir demem ama istemem melekler onunla çay içtiğimi görsün istemem çaydan dolayı başım belaya girmesin" (*)" 

Geleneksel dinde aklı inkar etmeden müslüman olunamaz ve kalınamaz! İşte ünlü bir din aliminden alınan bu anekdotlar onun ufak bir ispatı...

Din ilim işi değildir, din temiz akıl ve samimiyet işidir. Din ilim işidir diyenlerin dini o engin ilimleriyle ne hale getirdikleri ortada. Alim sayısınca akım, ilim ehli sayısınca ekol, allame adedince din içinde dincikler... Sonuç Allah'ın dininin O'nun ifadesiyle parça parça edilmesi... Traş bıçağıyla traş olmak günahtır hükmünü ancak alimler derin ilimleriyle verebilir. Bu temiz akılla ve samimiyetle asla mümkün olmaz. Böylesi saçmalıklara Kur'an dininde prim verilmez, orada bunlara yol verilmez. Kur'an ancak nefislerini ilah edinenler için yeterli değildir. Çünkü o zaman gönülden geçen (nefisten gelen) "traş bıçağı haramdır" vs. saçma iddiaları dini bir hükme dönüştürülemez, kadınlar o zaman böyle köleleştirilemez vs. Dinde ilim denilenlerin çoğu zandır. Sanki fizik ilmi gibi her şeyin kesin olduğu, her meselenin aynı fizik gibi formüllerinin bulunduğu havası verilmeye çalışılıyor. Belki yutan olur diye... Ben artık yutmuyorum, yeterince yuttum! Hala yutmak isteyen varsa da onlara afiyet olsun!

SONUÇ

Velev ki hadisler kesin bilgi olsun! Hz. Ayşe, "Kur'ana uyun, peygamberin ahlakı Kur'andı" demiyor mu? "Peygamberimiz yaşayan Kur'andır" denilmemiş mi? Görüldüğü üzere Kur'ana uyan aynı zamanda peygamberimize de uymuş oluyor! Sadece Kur'an demek peygamberimizi dışlamak değildir, bilakis ona uymaktır. Çünkü o Kur'anı getirdi. Öyleyse din gibi kesin bilgi işinde kesin olmayana uyarak, yani "zan"na uyarak riske girmeye gerek var mı?


"Hekimlerden başkası hastalıkları anlamaz anlayışı sağlığımızı, Psikiyatristlerden başkası anlamaz statükocu bakış açısı ruh sağlığımızı, alimlerden başkası anlamaz geleneksel zihniyeti de dini ve dindarlıkları mahvetti. O yüzden hekim, psikiyatrist ve hoca - alim sayısı arttıkça hepsi mahvoluyor..."




1283 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı