İSLAMOĞLU MUSTAFA HOCAYA CEVAP

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

İSLAMOĞLU MUSTAFA HOCAYA CEVAP

31/10/2014

Mustafa İslamoğlu diyor ki:

"Hadisler peygamberimiz devrinde yazdırılmadı çünkü Kur'anla karışır endişesi vardı. Hadislerin tamamını atalım diyene derim ki: Peygamberin dilsiz olduğunu ispat et! Bunu ispat edemezsen hadisleri toptan atalım diyemezsin"

Cevap

Hadislerin Kur'anla karışmaması için peygamberimiz devrinde yazdırılmadığı iddiası gerçek dışıdır. Birincisi: Niye karışsın ki? Ayetleri karıştırmadan tek tek ezberleyip yazanlar şu ayettir, şunlar da hadis diye yazamaz mıydı? Daha da önemlisi Allah Kur'anı koruyacağını beyan etmedi mi? Bu durumda ikisi karışır endişesi Allah'a itimatsızlık değil mi?

İki: Madem bu endişe vardı, öyleyse neden toplanıp kayda geçirilmek için 250 - 300 sene gibi uzunca bir süre beklendi? Bu kadar uzun bir süre boyunca kayda geçirmemek bu sözleri daha fazla riske atmak demek değil midir? Hadis din ise buna nasıl ve neden izin verildi?

Üç: Kaldı ki sahih denilen hadisler madem tıpkı ayetler gibi dinde referanstır, ha Allah'ın ayeti ha hadis madem, bu durumda karışsa ne olur ki hem?

Hadislerin tamamını atalım diyene peygamberimizin dilsiz olduğunu ispat et derim diyor.

Biz peygamberimiz dilsizdi, hiç konuşmadı, hiç söz söylemedi demiyoruz ki! Bu sözlerin peygamberimize ait olduğu kesin değil, ayrıca, velevki kesin dahi olsa bunlar dinde kaynak değildir diyoruz! İkisi arasındaki fark en az Ağrı dağı kadardır!

Birinci gerekçemiz şu: Din de din işinde hüküm de sadece Allah'a aittir. Allah bu ikisine peygamberini dahi ortak etmemiş, sık sık sen bir kul ve elçisin demiş, peygamberimize misyonunu hatırlatmıştır. Allah peygamberimize değişik ayetlerde "Sadece sana vahyedilene uy" demiş, dinin sadece vahiy olduğunun altını çizmiştir. Peygamberimizin, "Ben sizin gibi bir kulum, sadece bana elçilik verildi, ben sadece bana vahyolunana uymakla emrolundum" şeklindeki Allah tarafından Kur'ana alınan sözleri de bunun teyididir.

İki: Peygamberimizin hadisi denilenlerin peygamberimizin sözleri olduğu kesin değildir. Kesin olmayana Allah'ın verdiği isim zandır. O zandan sakının buyurmuştur. Zan dinde kaynak olamaz! Din kesin bilgi işidir.

Hadisleri (bu kapı açıldıktan sonra peşinden alimleri, müçtehitleri vs) dinde kaynak edinmek vahye ortak koşmaktır ki bu şirktir. Din ilahidir. İlahi olan sadece vahiydir.

"Onların çoğu ancak zanna uyar" Onların çoğu şirk koşmadan iman etmez" (Kur'an-ı Kerim)

Yorum Yaz

1490 kez okundu. Yazarlar