• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
TIPTA ALGI OYUNLARI
20/03/2015
Hep söylüyorum: Kavramlar algı oluşturur. Bir konuya ilişkin algınızı değiştirmek istiyorsanız o konuya ilişkin kavramları değiştirmeniz gerekir. Mesela rüşvet dediğinizde başka bir algı, eşantiyon dediğinizde apayrı, sözgelimi hediye gibi masum bir algı inşa olur.

Tıp bu algı oyunlarının bolca sahnelendiği bir sahadır. Örneğin kendisine başvurulan yere şifahane yerine hastane der. Yine "Bugün şu kadar hasta baktık" denir mesela! Oysa hastane kapısından içeri giren herkes hasta değildir. Bir tanı almış kişinin adıdır hasta! Bu teşhisi alan kişilere hasta denilmelidir sadece! Böylece hasta algısı dejenere edilir, daha çok kişinin kendisini hasta olarak algılamasının yolu açılır.

Yine "yan etki" nitelemesi de bir algı oyunundan ibarettir. Düşünün ki ilacın asıl etkisine hiç benzemeyen, tamamen hastalığına ek belirtilerin ortaya çıkması hadisesine yan etki denir. Yani bir asıl etki var bir de yan etki, ikisi de faydalı der gibi...

"Yan etki de tıpkı asıl etki gibi faydalı olan ancak sadece dolaylı yoldan ortaya çıkan bir etkidir" mesajı verilir. Hani "Bir ana yol bir de tali yol var, sonuçta ikisi de yol. Ve ikisi de aynı yere ulaşıyor" der gibi.

Oysa burada ortaya çıkan ve adına "yan etki" dediğimiz etkiler tamamen zararlı, iyileşmeye değil; hastalığa benzeyen belirtilerin ortaya çıkmasıdır. Bu masum bir olgu değil; hastalığına ilave belirtiler eklenmesi hadisesidir esasında.

Ancak buna rağmen iyi etsin diye alınan bir ilacın / tedavinin hastalık gibi belirtiler doğurması "yan etki" diye nitelenir. Böylece bu, hastalığa tıpa tıp benzeyen belirtilere semptom yerine asıl etki gibi olumlu bir imaj yüklenir. Yani "Bir asıl etki var bir de yan etki... İkisi de etki sonuçta... İkisi de olumlu" gibi bir algı oluşturulur. Burada oluşturulan algı ve bu algıya bağlı olarak ortaya çıkarılan duygu önemli...

Durup dururken aynı belirtileri yaşarsanız adı semptom olur. Hastalık değeri taşır. Ancak ilaç aldığınız zaman daha fazlası ortaya çıksa bile adı semptom olmaz, yan etki olur. Soğuk ortaya çıkarınca semptom / hastalık; ilaç / tedavi ortaya çıkarınca ise yan etki... Yani masum, cici etki...

"İlaç direkt etki edecekken yan yoldan etki etti, sonuçta yine etki etti" gibi masum bir çağrışım... Birisi ana yol, öteki tali yol mesajı... Bir şeyin "asıl etkisi" iyileşmekse yani olumluysa "yan etki" dediğinizde beyin bu etkiyi de sırf adının "etki" olmasından dolayı olumlu algılar.

Kronik hastalık kavramsallaştırması da böyledir. Oysa hiçbir hastalık kronik değildir. Ancak tıp sektörü tedavi edemediği hastalıklarda fatura kendi algısına çıkmasın diye suçu hastalığın sırtına yükler. Kronik der bu yüzden tedavi edemediği hastalıklara... Yani bizim kabahatimiz, eksiğimiz, beceriksizliğimiz yok, ne yapalım, bu hastalık kronik... Kabahat bizde değil hastalıkta... Mesaj budur!

Olumsuz nitelikli en istisnai olguların yaygın durumlar gibi lanse edilmesi, ilaçlardan daha fazla zarar gören kişiler olduğu halde bunu ağzına almayıp bitkilerden vs. tek bir kişi zarar gördüğünde "halk sağlığı adına" denilerek anında ayağa kalkılması, her akşam ekranlarda ilacın yol açtığı komplikasyonlardan zarar görenlerin hatta ölenlerin değil de domuz ve kuş gribi vakalarının çetelesinin tutulması, sürekli bu konuda demeçler verilmesi, ancak tereyağına margarin katılması gibi konulara gelince ise (oysa gıda da ilaç kadar önemlidir. Birisi hasta eden, öteki de iyi eden ajandır) suspus olunması, sürekli "Şu ve şu belirtiler varsa sağlıklısınız" yerine "Şu ve şu belirtiler varsa hastasınız" vurgusunun yapılarak her belirtinin hastalık çağrışımı yapar, dolayısı ile de her şikayeti olanın kendisini hemen hasta gibi hissede hale getirilmesi gibi daha bir sürü algı oyunu vardır bu alanda!

Kavramlar ve tanımlamalar düzelmediği sürece algılarımız, algılarımız düzelmediği sürece de bakışımız, duygularımız, düşünce ve eğilimlerimiz düzelmeyecektir.

 



1423 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı