• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
AMA İYİLEŞENLER DE VAR (MI)
20/04/2015
"İlaçlarla iyileşen var" deniyor. 
 
Birincisi, ben pek görmedim. Çünkü kişiler hasta değil ki ilaç tedavi etsin. Hasta olmayan kişileri bir ilacın tedavi etmesi mümkün değil. İlaç hastayı tedavi eder. Bir algı sorununu ilaç tedavi edemez. 
 
İkincisi: Bu ilaçların tedavi edici bir gücü yok, etkisi büyük ölçüde plaseboya dayanıyor. Şüphesiz ki bu plasebo etkisi nedeniyle çok az sayıda kişiye iyi gelmiş olabilir.
 
Ancak bir ilacı içenlerin çok az bir kısmının fayda görmesi o ilacın tedavi ettiğini değil; tedavi etmediğini gösterir, bunu ispat eder. Aza değil çoğa bakmak gerekir. 
 
İkincisi bitkilerle, kendi iradesiyle, hatta bir muskacı hocaya giderek vs. iyileşenler de vardır. Ben çok gördüm; "Filanca yerde bir hoca varmış, ona gittik, çok iyi geldi, sonra sorunumuz kayboldu" diyenleri... Hoca iyi geliyor diyor muyuz? Hoca ruh hastasını tedavi ediyor deniyor mu buna bakarak?
 
Kaldı ki bozuk bir saat bile günde iki kere doğruyu gösterir. 
 
Üç: Madem ilaç tedavi ediyor, 5 - 10 yıl boyunca her türlü ilacı üstelik en ağır şekilde aldıkları halde iyileşemeyenler ne öyleyse? Hani ilaç tedavi ediyordu? Bir ilacın tedavi edici bir gücü varsa her benzer sorunu mutlaka tedavi etmesi gerekmez mi? 
 
Ancak üç, beş, on yılda iyi geldiği söylenen bir mamül ilaç olabilir mi? İlaç ise bunca süre neyi bekliyor? Neden en az 6 ay kullandırılıyor?
 
Bir antibiyoik en fazla bir iki haftada tedavi etmiyor mu?
 
Bir şeker ilacı anında şekeri düzenlemiyor mu? Bir ağrı kesici anında ağrıyı dindirmiyor mu?
 
Bir tansiyon hapı alır almaz yarım saat bile geçmeden tansiyonu dengelemiyor mu?
 
İlaç dedik mi böyle olması gerekmez mi? 
 
"Uzun süre ilaç kullandıktan sonra iyi oldu" denilen bazı insanları ilaç değil de geçen uzun zaman ve bu süreçte değişen koşullar iyileştiriyor ve sizler de bunu ilaç iyileştiriyor sanıyor olmayasınız? Malum en iyi ilaç zamandır derler.
 
Bir de değişen koşulların kişi üzerindeki psikolojik etkilerini ve sonuçlarını ekleyin! Bir psikozda, bir şizofrenide bile iş, spor, hobi etkinlikleri yani meşguliyet türü terapiler atakların sıklığını azaltabiliyor, yaşanılan sürece olumlu düzeyde etki yapabiliyorken asla bir psikoz gibi olmayan diğer ruhsal sorunlarda böyle bir şey mümkün olamaz mı?

Antidepresan çoğu zaman etkisizidir; nadir durumlarda da kişileri geçici olarak rahatlatır, bırakılınca ise sıkıntı iki kat artar...

ÇÜNKÜ DUYGULARI GEÇİCİ SÜRELİĞİNE BASTIRMAK ONLARI YOK ETMEZ, DAHA FAZLA BİRİKTİRİR.

(Deprem bölgesinde acıları ilaçlarla baskılananların acılarını özgürce yaşayarak tüketenlere oranla daha uzun yıllar acı yaşadığı görülmüş)

ACILAR HASTALIK DEĞİLDİR; RUHUN DEŞARJ OLMA, YAŞANILANLAR NETİCESİNDE AÇIĞA ÇIKAN DUYGUSAL ZEHRİ DIŞARI AKITMA ÇABASIDIR.

ÖZETLE ACILAR RUHUMUZUN İŞEMESİDİR!

"SONDA TAKMAZSAM YAPAMAZSIN" DİYEN PSİKİYATRİYE ALDANMA, TEK BAŞINA, DESTEKSİZ, YALNIZ BAŞINA İŞEMEKTEN KORKMA... Sıka sıka çişini yaptığın için acı çekiyorsun. Çünkü sana böyle öğrettiler.

***

Etkiyi tedavi gibi yansıtıyorlar. Oysa bu ilaçların etki etmesi ayrıdır tedavi etmesi ayrıdır. Etki etmek demek tedavi demek olsaydı en iyi ilaç votka olurdu.

***

"Hepimiz antidepresanları modern tıbbın mucize ilaçları olarak tanıdık. Profesör Irving Kirsch de böyle düşünüyordu; ta ki araştırması sırasında hayatının en büyük sürpriziyle karşılaşana kadar: Bildiklerimiz doğru değildi! 

Nasıl olmuştu da antidepresanlar depresyonun sihirli tedavisi olarak böylesine nam salmıştı? Bu sorunun cevabı bizi klinik araştırma ile ilaç pazarlama arasında iyiden iyiye belirsizleşen bir çizgiye götürüyor. Kirsch, Bilgi Özgürlüğü Yasası'nı kullanarak elde ettiği verileri incelediğinde antidepresanlarla ilgili çalışmaların yüzde kırkının yayımlanmadığını ve yayımlanmayan bulguların aleyhte sonuçlar olduğunu fark etti.

Antidepresan Efsanesinin Sonu bize daha önce göremediğimiz bir gerçeği gösteriyor: Depresyon beyindeki kimyasal dengesizlikten kaynaklanan bir hastalık değildir ve antidepresanlar bütün diğer tedavi yöntemlerinden çok daha tehlikelidir, üstelik tedavi etme bakımından plasebo ilaçlardan daha etkili bile değillerdir. 

Antidepresan Efsanesinin Sonu ne bir alternatif tıp kitabı ne de desteksiz atılmış bir iddia. Bu kitap, klinik tıbbın tam merkezinden çıkmış önemli bir dilek. Depresyonu yenmek istiyorsak, önce atidepresan imparatorluğunun çökmesi gerektiği gerçeğine gözlerimizi açmamız için bir fırsat." (ANTİDEPRESAN EFSANESİNİN SONU adlı kitabın kapak yazısı)


3061 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı