• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
BANA HASTA OLDUĞUMU İSPAT ET
25/04/2015
Uzmanlarca tespit edilen 400 çeşit fobi varmış! Korku deseler duygu olacaktı, fobi dediler, hastalık oldu! Ne kadar kolay değil mi? Tahlile tetkiğe, delile ispata ne hacet! Tanımlamaları kafi... Hokus pokusun adı tıp ve bilim olabilir mi...

Üzüntüye karşı uyuşma - karıncalanma hissi, sıkıntıya karşı dirençli kilo, karamsarlığa karşı isteksizlik vs. satın almanın tıp dilindeki adı psikiyatrik tedavidir.

Serotonin düşmüş diyorlar! Buyur laboratuar orada, hadi ispat et! Kan şekerindeki, tansiyondaki, B12 vitaminindeki düşüşü tespit eden tıp yıl 2015'te serotonin düşmüşse onu da tespit eder!

Azı duygu, çoğu hastalıkmış! Oysa bir duygunun şiddeti arttığında niteliği değişmez. Azı özlem olan duygunun çoğu da özlemdir. Hatta azı grip olanın çoğu da griptir. Sevsinler sizin hastalık mantığınızı!

Sen sorunlarının üzerinde durmazsan sorunlar da senin üzerinde durmaz. Sen sorunlarını hastalık olarak tanımlarsan beynin de sorunlarının üzerinde durur. Bunun Türkçesi sorunlarınızı statüko besliyor demektir. Bu statüko güçlendikçe sorunlarımız neden artıyor sanıyorsunuz!

Hüzün hastalık değil; bir duygu durum türüdür. Kış tipisi karı soğuğu var diye tabiat bozukluğu değildir, bir iklim çeşididir.

Ben hasta değilim!

Ben sorunlarımdan kaçmıyorum!

Ben sorunlarımdan korkmuyoum!

Ben sorunlarımla savaşmıyorum!

Bu dört kalem telkin ilacının yeterince alınması durumunda iyi edemeyeceği psikoloji yoktur.

Her Türk Asker Doğar marşı bir süre sonra en korkak askeri bile korkusuz bir cengavere çeviriyorsa Ben Hasta Değilim telkini şayet yeterince alınırsa psikolojiyi nasıl dönüştürmez!

Çare telkinde! Çare hem zihninizin hem de (en çok) bilinçaltınızın ikna edilmesinde! Çare mesaj üreten yanlış algı şemanızın ve ona tepki olarak psikoloji ortaya koyan bilinçaltı programınızın (yazılımın) değişmesinde!
 
Kişi kanser olduğunu öğrenince psikolojik bakımdan birden çöküyor.

Nedeni Ruhsal hastalık mı?

Kişi kanser olunca anında psikolojik olarak da hasta mı oldu?

Hayır!

Nedeni "Ben kanser oldum" algısı. Nedeni alınan bir uyarıcıyla bilinçaltında programlı olan kanser yazılımının aktive edilmesi!

Sonucu: Yıkıcı kanser psikolojisi

15 gün sonra:

"Ben kanser değilmişim, tahlil yanlış çıkmış" diyor.

Sonucu: Bir anda değişen, neşe, sevinç, coşku, mutluluk ile karakterize bir ruhsal tablo!

Hani kişi depresyona girmişti, ağır ruhsal hastaydı?

Önce bilgi, ona bağlı olarak da algı değişti. Algı değişince de bilinçaltındaki "Ben kanserim, öleceğim" şeklinde kodlanmış olan kanser yazılımı değişti.

Takıntı etkili bir danışmanlıkla düzeliyor.

Depresyon düzgün bir psikolojik destekle düzeliyor.

Panik atak doğru bir psikolojik yaklaşımla iyi oluyor.

Hani bunlar da tıpkı bedensel hastalıklarımız gibi birer tıbbi hastalıktı?

Tıbbi hastalık konuşmakla düzelir mi?

Tüberküloz, verem, orta kulak iltihabı, şeker hastalığı, damar tıkanıklığı vs konuşmakla iyileşiyor mu?

Nöroloji soğukta kalmış bir bedenin titremesine bakarak hemen epilepsi nöbeti geçiriyor demez. Çünkü o her titremenin hastalık olmadığını bilir. Ancak bu statüko ayrılığın ayazında kalmış bir ruhta ortaya çıkan titremeye depresyon, ayrılık anksiyetesi vs. der. Tahlile kanıta ne hacet! Tıp boşuna MR, ultrason, tomografi vs çekiyor, boş yere pahalı laboratuarlar kuruyor, gereksiz yere can acıta acıta kan alıyor, riski olduğu halde radyasyonlu ölçümlere sokuyor milleti. Üç beş belirtiye bakarak hasta saysa ya psikiyatri gibi! Madem üç beş belirti bir araya gelince kişi hasta olmuş oluyor!

Kitaplarında bozukluk geçen bir sorunu size ısrarla hastalık diye yansıtan, böylece hem sizi aldatan hem de hastalık olmayan sorunlara alakasız bir tıbbi tedaviyle yaklaşan, bir de üstüne yıllardır tedavinizi sadece ilaca indirgeyerek eksik bırakan, bir ilaç fayda etmeyince ilaç fayda etmiyor demek yerine başka marka bir ilacı sanki yeni bir ilaçmış gibi içirerek bir üç beş yılınızı da bu şekilde çalan, terapi gereksiz, şimdi olmaz, terapi zor vs diyerek sizi hem alternatif hem daha doğru hem bütünleyici bir yaklaşımdan da mahrum eden, yıllardır tahlilsiz, tetkiksiz tanı koyan, belirtilerin bir araya gelmesini hasta saymak için yeterli gören, yıllardır serotonin düşüyor dediği halde bu bilim dışı iddiasını hala laboratuarda tahlille ispata yanaşmayan, daha burada sayamadığım ama tüm yazılarımda ve videolarımda etraflıca ele aldığım onlarca yalana, sömürüye sizi alet eden bir statüko tedavi edemez, edemiyor da!

Modern bilim DNA'yı çözme aşamasına geldi, o hala dopamin hipotezi, serotonin hipoteziyle açıklıyor. Bir madde düşmüş ise onu her vaka için laboratuarda tek tek ispat etmeye neden yanaşmıyor?

Bir hipotez uğruna insanlara hasta muamelesi çekilebilir mi? Bir hipotez uğruna ağır yan etkili ilaçlar senelerce kullandırılabilir mi?

Ey psikiyatri, serotoninim mi düştü, öyleyse ispat et! Seni ispata davet ediyorum! Haydi her vakayı önce tahlil için laboratuara gönder, var mısın? Hani şu araştırmada serotonin düşüklüğü ortaya kondu diyorsun ya, bu senin için çok zor olmasa gerektir. Demek ki elde böyle bir imkan var artık!

Haydi beni laboratuara gönder, ispat et bana hasta olduğumu!

Yapamazsın, çünkü seni bu hipotez yaşatıyor. Tıpkı evrim teorisi gibi sen de teoriye kanun, kesinleşmiş gerçek muamelesi çekmekle ancak ayakta durabiliyorsun! Ateizm için evrim kuramı, psikiyatri için serotonin hipotezi şart! Nasıl olsa millet varsayımın bilimsel adı olan hipotezi bilimmiş gibi algılıyor.

Psikiyatri bunca yalana / aldatmacaya, bunca eleştiriye rağmen hastalıkta neden ısrar eder? Neden her sorunu hemen hastalık sayıyor? Ekonomik, sosyal, siyasal, iletişimsel, psikolojik vb sorun türlerinin de bulunduğunu, psikolojik sorunların da böyle hastalık dışı bir sorun türü olduğunu inkarda niçin diretiyor?

Çünkü içinde yaşadığı gökdeleni bir sefer kurmuş yanlış arsa üzerine! Bir gökdeleni hemen yıkmak kolay mı! İstanbul'un silüetini bozan gökdeleni bile yıkamıyorlar, en fazla üst katlarının tırpanlanmasından bahsedebiliyorlar. Hastalık olmayınca hasta, hasta olmayınca hekimlik, hekimlik olmayınca ilaç olmaz. Anlatabiliyor muyum?

Velhasıl bizler bu branşı yaşatabilmenin bedelini ödüyoruz.
 


2033 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı