KENDİ ARALARINDA PASLAŞMAK

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

KENDİ ARALARINDA PASLAŞMAK

01/05/2015

Dini ibadete indirgemişler. İbadetini hakkıyla yapan kendisini kurtulmuş vehmetmenin verdiği iç huzuruyla daha etliye sütlüye karışmaz hale geliyor. Bu yüzden çevre kirliliğiyle, yeşili korumakla, doğayla vs. ilgilenen bir dini grup adeta yoktur. En azından bu işleri merkezine koyan, bu işlerle tanınan! Oysa dinin özü duyarlılık, haksızlığa karşı durmak, yanlışlara tavır almak, düşüncede ve eylemde adil bir pozisyon almak gibi erdemlerdir; insanlık yararına faydalı, güzel işler yapmaktır.

Bakın ayet ne diyor:

"Şüphesiz, inananlar (Müslümanlar) ile Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden "Allah'a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller (faydalı, yararlı, güzel işler) işleyenler için Rableri katında mükâfat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır" (Bakara 62) Faydalı iş yapan ehli kitaba bile korku yok, siz daha neyin peşindesiniz! Oysa çoğu faydalı işler yapmadığı gibi yapana bile mani oluyor.

Onlar da "...Onlar ufacık bir iyiliğe bile mani olurlar" şeklinde geçiyor. Mani olmayı da yanlış algılıyoruz. Bunu zorla alıkoymak, faydalı olma, iyilik etme şeklinde aktif bir müdahaleyle alenen engelle(n)mek olarak algılıyoruz. Oysa ufacık bir iyiliğe bile mani olmak bizim ufacık bir çabamızla nice insana ulaşacak iyilikleri bu ufacık işi bile yapmayarak mahrum bırakmak demektir. Yoksa kimse alenen iyilik yapma demez. Bu çoğu zaman dediğim şekilde gerçekleşir.

Yine salih ameli dilimize çevirmeyerek, olduğu gibi bırakarak bu tanımın adeta ibadeti kastediyormuş gibi bir anlamla yüklenmesine de yol açılmıştır. Kavramların içi boşaltılarak esas anlamları saptırılmış, böylece bazı sözler, kavramlar, tanımlar bambaşka algılar ve duygular inşa eder hale getirilmiştir. Her devirde toplumsal savaş kavramlar ve algılar üzerinden yürütülür.

Oysa salih amel demek ibadet demek değildir; hayırlı, güzel, faydalı iş ve eylemler demektir. Ağaç dikmek, çevreyi korumak, insanlara iyiyi ve güzeli anlatıp tavsiye etmek, yardım etmek, yanlışlarla savaşmak vs.

Bu denli önemli bir salih amel kavramını anlayacağımız dile çevirmeyip olduğu gibi bırakmak bakın nasıl da farklı bir anlamla ve çağrışımla yüklenmesine yol açmıştır. Bu yüzden çoğu müslüman dini kendi özel dünyasında yaşanan bir ibadet eksenli dindarlık olarak algılar hale gelmiş, toplumdan, yaşamın içinden elini ayağını çekmiştir.

Bu yüzden nerede bir yanlış olsa, nerede çevre, doğa, insan, toplum eksenli bir çaba görülse orada bir dindarı değil solcuları görmek rutin bir olgu haline gelmiştir. Müslümanlar kapalı ve dar çevrelerinde kendi içlerinde paslaşan, büyük ölçüde ibadet eksenli bir anlayışla yaşayan, salih ameli sadece dini anlatmak, kermes düzenleyip çocuk okutmak, bir dergiye abone olup zaten holdinge dönüşmüş olan cemaatine bağış toplamak olarak algılayan kişilere dönüşmüştür.

Bu dar oligarklar oluşturarak kendi içinde paslaşma anlayışı müslümanlar kardeştir ilkesinin ihlal edilmesidir, zamanla ayrışmalara, hatta kutuplaşmalara yol açmıştır.

Ayrıca bu anlayış hem daha öncelikli iyiliklerin ihmal edilmesine dem de iyiliğin esas ulaşması gereken yerlere ulaşmasına üstü kapalı olarak engel olmak anlamına gelmektedir.

Daha da önemlisi bu hatalı algı dindarlığımızın erdem bağlamından kopmasına, salih amel odaklılıktan uzaklaşarak kendi özel dünyamızda daha fazla ibadet şeklinde bir anlayışa evrilmesine yani ekseninin kaymasına yol açmıştır.

Yorum Yaz

1274 kez okundu. Yazarlar