KİTLELERİ TELKİN BÜYÜSÜYLE EFSUNLADILAR

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

KİTLELERİ TELKİN BÜYÜSÜYLE EFSUNLADILAR

07/11/2015

BÜYÜ TELKİNLE ÇÖZÜLECEK

Yanlış din algısı insanların şuur altına asırlar boyu süren çok yönlü bir telkin süreciyle kazındı.

Bu arada belirtmekte fayda var: Bizim savaşımız dinle değildir; yanlış din algısıyladır.

Malum, olgu ile algı farklı şeylerdir. Biz olguya değil, algıya karşı mücadele veriyoruz. Çünkü olgu ile algının taban tabana zıt yönlere savrulduğunu görüyor, bu akla ziyan tabloya duyarlı bir insan olarak kayıtsız kalamıyoruz.

Algı oyununa karşı verilen savaşı olguya karşıymış gibi sunanlar bu savaşta tutunamayacaklarını iyi bildikleri için bel altı vuruşan statüko sahipleridir.

Evet kitleler telkinle efsunlandı!

Telkin büyü etkisi yaratır.

Bu sebeple apaçık ayetlere şahit oldukları, bunca gerçeği çarpıtarak sunanları gördükleri halde hala gerçeği kabulde zorlanıyorlar.

Hala arada kalsalar bile ayetler lehine değil de bu statüko sahipleri gibi düşünmeye devam ediyorlar. Bir insana kırk gün deli derseniz deli olur lafı boş değildir. Bu büyünün sökülüp atılması için gereken şey yine aksi yöndeki telkindir.

Çabamız takıntılı kişiliğimizden değil; bu bilimsel gerçeklikten kaynaklanmaktadır.

Çünkü hastalıklar sebeplerinin zıddı ile tedavi edilir.

Çoğu insanın şahit oldukları yeni bir şeyi velev ki gerçek dahi olsa kabul edememesi esasında zihinsel süreçlerle değil, bilinçaltı programlanmayla ilgilidir.

Telkinle oluşan bu hatalı programa zihin düzeyinde ters bir tutum takınmak kişilerde bu işlerin doğası gereği rahatsızlık yaratmakta, çoğu kişi bu duygulanıma bakarak gerçeği kabulde zorlanmaktadır.

Dolayısı ile, çoğu kişi oluşan bu hissiyatı otomatik işleyen bir süreç nedeniyle yanlış yorumlamakta, bunun mevcudun doğruluğuna, yeni olanın ise yanlışlığına verilen bir tepki zannetmektedirler.

Böylece sadece atalara değil, ayrıca ve daha ziyade bu hislere bakarak bir tavır ve tutum belirlemektedirler.

Yapılması gereken; ilk başlarda hissedilen bu rahatsızlığın muhatap olunan şeylerin / gerçeğin yanlış olduğuna delil olmadığının, sadece ve sadece şartlamaya aykırı düşünsel pozisyon almakla ilgili olduğunun kavranmasıdır.

Yorum Yaz

1161 kez okundu. Yazarlar