• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
ARAP BİRLİĞİ NEYİ ÇÖZDÜ? İSLAM BİRLİĞİ NEYİ ÇÖZECEK?
13/01/2016
"Allah'ın ipine sımsıkı sarılın" demek "Kur'ana tutunun ki itikadınız savrulmasın" demektir. Yoksa bu tüm müslüman ülkeler bir araya gelsin, bir siyasi projede güç birliği yapsın da dünyada en güçlü siyasi birlik olsunlar demek değil! Dinin amacı siyasi güce, güçlü iktidar yapılarına payandalık etmek değildir.
 
Bu birlik, İslam birliği vurgusu, İttihadı İslam iddiası güç, hegomonya, kutuplaşma ve ister istemez kutuplaştırma / ötekileştirme çağrışımı yaptığı için bir türlü sıcak gelmiyor bana!
 
Dünyada sorunları azaltmanın yolu gücü artırmaktan değil; gücü azaltmaktan, sevgiyi, insanlığı, erdemi çoğaltmaktan geçer. Artan her güç karşıt güçleri de büyütür, besler. Bu ise insanların enerjilerini boşa tüketir, toplumların kaynaklarını daha fazla sömürür. İnsanlar güce bu kadar önem atfettikçe tek mutlak güç sahibi olan Allah'ın gazabını çekmeye devam edeceklerdir ki böyle bir dünyada ne huzur ne barış olur. Nitekim olmuyor da!
 
Dünya siyasi anlamda güçlenen yapılardan çekiyor. Güç arttıkça hak ve adalet duygusu azalır. Merhamet zayıflar. Çıkar algısı gelir zihnin en baş köşesine oturur. Güce önem verdikçe hastalıklı bir güç algısı ve anlayışı gelişir. Bu anlayışın bir diğer adı güç zehirlenmesidir. Güç arttıkça bu zehirlenme de artar. Bunun istisnaları çok azdır.
 
İslamın istediği bunlar değildir. Nitekim ABD ve Rusya çok güçlüdür ancak dünyanın başına beladır! Güçlenen Çin'in ve İran'ın da güçlendikleri nispette aynı çizgiye yaklaştıkları, aynı potaya girmeye çalıştıkları aşikardır.

Güç yönetilmesi çok zor bir şeydir. Güçlenme içten çürümeyi, hemen her alanda bozulmayı da beraberinde getirir. Nicelik arttıkça nitelik azalır. İslam niceliğe değil niteliğe önem verir. Nitelik olursa tek kişi bile İbrahim peygamber gibi tek kişilik koca bir ümmet olur.
 
Dünyevi manada çok güçlenmek devlet bazında iyi olsa da tüm güçleri birleştirelim, devasa bir çatı yapı kuralım boyutunda algılandığı zaman bu asla doğru değildir.
 
Ayrıca bu dinin esas gayelerinden birisi falan da değildir. Bu sadece İslam alemini açık yahut örtülü yeni haçlı seferlerinin hedefi yapacaktır. Bu ise daha fazla sömürü daha fazla silahlanma daha fazla çatışma, savaş ve kaos demektir.
 
Birlik fıtri midir? Kendi türün içinde belki!
 
Siyasi nitelikli bir birleşme hem mümkün değildir hem de sağlıklı olmaz. Söz gelimi başa gücü çok diye Suudi prens geçer ve tüm ülkeleri Vahhabi yapmaya kalkışır! Güç tepeden aşağıya doğru dayatmalara yol açar. Bu ise dinde zorlama olmadığı için son derece yanlıştır.
 
Birleşerek tektipleşmek değil; ayrı kalarak özgünlüğü ve bunu sağlayan çeşitliliği muhafaza etmektir fıtri olan! Allah sizi kavimler halinde yarattım der. Kavimler halinde kalmaktır öyleyse dinen doğru olan! Kendi özgün yerinde kalmaktır. Nazım'ın dediği gibi bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe olmaktır. Her devletin bir ağaç gibi tek ve hür olması ama aynı zamanda diğer ülkelerle kardeş gibi yaşamasıdır!
 
Kainatta da birlik yoktur. Her hayvan kendi popülasyonu ve familyasında yaşar. Kediler kedilerle, sırtlanlar sırtlanlarla! Tavşanlarla fillerin, timsahlarla kamlumbağaların birlik olalım dediğini hiç duymadık! Hatta çok yakın aileden olan aslanlarla kaplanların bile böyle bir derdi yoktur.
 
İslamın dünya ölçeğinde siyasi olarak büyümeye değil; her kalpte tek tek sevgi, hoşgörü, vicdan, merhamet vs olarak filizlenmeye ihtiyacı vardır. Allah devletleri değil; tek tek insanları imtihan etmeyi amaçlamıştır.
 
Güç her sorunu çözmez! Sadece sorunların türünü değiştirir. Başka sorunlara, daha sıkıntılı problemlere kaynaklık eder. Mesele güç değil erdem meselesidir. Güç erdemi artırmıyor, azaltıyor. Bugün birleşmeye ihtiyaç duyulan çoğu sorunu sadece bir - iki devletin ambargosuyla bile önlemek mümkündür. Ancak bunu yapan bir iki devlet dahi çıkmaz! Hatta bu kişisel bazda boykotlar düzenlemekle bile belki mümkün olabilir. Lakin buna kimse yanaşmaz! Mesele güç, kuvvet, çokluk meselesi değil; mesele kalite, erdem, duruş, ahlak, duyarlılık meselesidir.

Mesele kürekleri şehrin meydanında toplamak değildir; herkesin kendi küreğiyle kendi evinin önünü temizlemesidir. Şehir ancak o zaman tertemiz olacaktır. 
Bugün Avrupa Birliği, Arap Birliği gibi bazı birlikler vardır. Hangi sorunu çözmüşlerdir? Öyleyse Türk İslam Birliği kurulsa, İttihadı İslam olsa neyi çözecektir? Sanki böyle bir birlik ilk defa kurulacakmış gibi yansıtmanın, böyle bir ideali her sorunun tek sihirli çaresi gibi sunmanın gerçekçiliği nedir? Bugün Amerika kıt'asında sorun yoktur; hepsi birlik mi kurmuşlardır? Komünist Küba ile kapitalist ABD bile yan yana barış içinde yaşayabiliyorken Şiilerle Sunniler birbirini kesiyorsa sorunun kaynağını doğru yerde aramamız gerekir. Asya'da da birlik yoktur; birlik olmayınca savaş kaçınılmaz demek midir? 

İslam dünyasındaki sorunları birliğin varlığına yokluğuna bağlamak hedef saptırmaktır, esas nedenleri gözden kaçırmaktır. Sorun birlik olmamaktan değildir; sorun yanlış din algısından kaynaklıdır. Onun nedeni de birlik olmamak değildir; Kur'an okumamaktır. Zan kaynaklarını din edinmektir.

Fırkaları, görüşleri, içtihatları, hurafeleri, velhasıl spekülatif beşeri kaynakları din edinme terk edilmediği, kafalar sadece aklın ışığıyla Kur'anda birleşmediği sürece müslüman ülkeleri nerede ve nasıl birleşirlerse birleşsinler asla çözüm olmayacaktır. Kafalar Kur'anda birleştikten sonra ülkelerin birleşmesine de gerek yoktur. Kaynak bir olmadan ümmet bir olmaz!

Her sorunun sebebi birleşmemek olsaydı bugün Asya, Afrika, Amerika kıt'asında ülkelerin birbirini yemesi gerekirdi. Yine bu coğrafyada yaşanılan sorunların çaresi birleşmek olsaydı Avrupa birliğinin dünyada, Arap Birliğinin de Arap coğrafyasında tek bir sorun dahi bırakmaması gerekirdi.

Adını doğru koymalıyız, sorunu doğru teşhis etmeliyiz. Aksi halde kansere antidepresan ilacıyla çare aramaya devam eder dururuz.

Tıpkı okul sorunlarından çoğu iletişim kaynaklı olan aile sorunlarına, günlük sıkıntılardan takıntıya, panik ataktan hiperaktiviteye, oradan eğitimsel nedenli davranış sıkıntılarına kadar hemen her soruna sadece antidepresanla çare arayan, tek çare olarak bu ilaçları sunan psikiyatri lobisi gibi!


845 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı