ORGAN NAKLİ ÖNÜNDEKİ ENGEL: ATALAR DİNİ

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

ORGAN NAKLİ ÖNÜNDEKİ ENGEL: ATALAR DİNİ

26/01/2016

"Organ nakli haramdır.' diyen ulema, esasta organların Allah'ın mülkü olduğu tezine dayanmaktadırlar. Dolayısıyla da: 'Organlar üzerindeki tasarruf yetkisi yalnızca Allah'a âittir. Organ nakli Allah'ın haklarından bir hakta onun izni ya da emri olmaksızın tasarrufta bulunmak olduğundan haramdır.' demişlerdir." (Muhammed ÖNDER, İslam Fıkhında Organ Naklinin Hükmü, Sayfa: 33)

(Not: Mülk de Allah'ındır lakin ev, araba, arsa falan alınıp satılabiliyor. Madem öyle, Allah'ın mülkünü ne hakla alıp satıyoruz?)

... "Zaruret müessesesi bir insanın hesabına bir diğer insanın hayatına son verilebilmesi ya da uzuvlarından birisinin alınıp bir başka insana monte edilmesine meşruiyet delili olamaz." (Sayfa: 35)

(Not: Zaruret halinde yalan söylemek, hatta domuz eti yemek bile helal ama? Ölmüş bir kişinin çürüyecek bir uzvu neden değil? Bir canı kurtarmak tüm canları kurtarmak gibi değil miydi dinimizde?

... "Diriden Yapılacak Bir Organ Nakli Organın Sahibine Eziyet Olduğu Gibi, Ölüden Yapılacak Organ Nakli de Ölüye Eziyettir. Kabir azabı hem bedene hem ruhadır." (Sayfa: 59)

...

Hurafe yorumları, dinde zan denilen ve esasında hiç bir kıymeti olmayan beşeri görüşleri (ki görüşler din olamaz. Din ilahi bir olgudur. Görüşleri din saymak Allah'a ortaklıktır. Dinde hüküm yetkisi sadece Allah'a aittir) din zannettiğimiz için nice canlar yitip gidiyor!

En son örnek minik Öykü ERTOK! O da atalar dini kurbanı!

Nice canlar yitip gidiyor! Yeni bir dirilişle diriltileceğimiz için ahrette lazım olmayacak, mezarda ise çürüyüp kurda kuşa yem olacak uzuvların bir canı hayata bağlamasını değil; çürüyüp gitmesini tercih ettiğimiz için!

Ancak bu tercihimizin altında yatan motivasyon daha çok din kaynaklı!

Atalar dininde yer alan ancak Kur'anda olmayan, tersine olmadığına dair güçlü işaretlerin bulunduğu bir kabir hayatı inancı bakın nelere sebep oluyor!

En önemlisi de kula verilen fetva yetkisi!

"İlim Çin'de bile olsa gidip alın" denilen bir dinde "Matbaa gevur icadı olduğu için haramdır" fetvasıyla ülkemiz 300 yıl kaybetmişti! Bu tür fetvalardan vazgeçilmesi için acaba daha kaç can verilmesi gerekecek? Hem bu saatten sonra toplum buna ikna olacak mı?

Bu fetvacılar sünnet ile bir uzvun bir parçasını alıp atmaya Allah'ın mülkiyet hakkı demez!

Bir organın mesela bademciğin alınmasına da!

O halde bademcikler de alınmasın, çünkü o da bir uzuv ve onun da mülkiyet hakkı Allah'a ait! Kalp, böbrek vs. mülkiyet de bademcikler, safra kesesi vs değil mi?

Hani diyorlar ya organlar üzerinde zaruret nedeniyle bile olsa tasarrufta bulunulamaz diye! Madem zaruret de olsa böyle bir tasarruf hakkı yok; o halde bademciklerin, safra kesesinin alınmasına niye karşı çıkmıyorsunuz?

Bir kişi sapasağlamken bir başkasının canını kurtarmak için tüm uzuvlarını gözden çıkarırken ona din ve insanlık namına "helalolsun" diye methiyeler diziyoruz ama! Hatta böylesi babayiğitlere şehitlik makamı verenlerimiz bile oluyor! Hani zaruret halinde bile olsa canımız, bedenimiz, uzuvlarımız üzerinde tasarruf hakkımız olamazdı?

Yorum Yaz

1199 kez okundu. Yazarlar