• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
KİMİN ARDINDA DIŞ MİHRAK VAR
25/07/2016
İstihbarat örgütlerinin dünyada ciddi söz ve etki sahibi olduğu gerçeği hemen hemen herkesin malumudur! Bu örgütlerin ülkelerinin stratejik amaçları doğrultusunda iş yapabilmesi için iki şeye, belli kişi ve kesimleri kontrol etme ve yönetme/yönlendirme faaliyetlerine ihtiyaçları vardır! 
 
Bu amaçları için en uygun olan toplumsal mühendislik projesi kitlelerin bir lidere gözü kapalı itaat etmeleridir, bunun sağlanmasıdır. Çünkü bu, sadece tek bir kişiyi etkilemekle aynı zamanda koskoca kitleleri de denetim altına alıp etkilemek demektir. Bu, tek tek milyonları etkilemekten kıyas kabül etmeyecek düzeyde daha kolaydır. 
 
 
Malum gelenekçi kesimden bazıları "Kula kul olmayın, kimin ne maksatla ürettiği bilinmeyen sözleri, rivayetleri, biri diğerini tutmayan, bu sebeple de dinde tartışmalara, ayrışmalara yol açan, ümmeti birbiriyle kavgalı hale getiren, kurda kuşa yem eden ulema görüşlerini din saymayın, Kur'anı anlayarak okuyun, ilahi mesajı kendiniz alın, araya kimseyi sokmayın, onların algısını dininiz yapmayın, akledin, sorgulayın, fikri, vicdanı hür bireyler olun" eksenli din sadece vahiydir hareketimizi sürekli arkasında dış mihraklar olduğu şeklinde bir kara propagandayla itibarsızlaştırmaya ve etkisizleştirmeye çalışmaktadırlar.

İyi düşünelim: İnsanların sürü olmaktan çıkıp bireyselleşmesi / özgürleşmesi, sorgulayarak aklını kullanması, böylece kimsenin peşinden gitmemesi, sadece kitaba tabi olması, kula kul olmaması dış mihrakların işine gelebilir mi?

Bu durumda tepedeki tek bir - iki kişiyi etkilemekle koca koca kitleleri kolayca denetim altına almaları mümkün olabilir mi? 
 
Şu hepimizin iyi bildiği bir gerçektir:

Paralel dini kaynaklar paralel dini yapılar doğurur! Dinde fırkalaşarak ayrışmanın, kendi içinde kavgalı ve sorunlu hale gelmenin, böylece dış odaklara alan açmanın, ortam oluşturmanın ve kolay lokma haline gelmenin temeldeki esas nedeni dindeki kaynakların çeşitlenmesidir, zan kaynaklarının da din haline getirilmesidir. Bu zan kaynakları kesin olmadıkları için din bazlı nice tartışmalara, dolayısıyla da ayrışmalara sebep olmuşlardır.

Bir dinde kaynak çeşitlendikçe görüşler çeşitlenir, görüşler çeşitlendikçe de gruplar, hizipler çoğalır. Her görüş ayrı bir ekol olmaya başlar. Nitekim de böyle olmuştur, mezhepler vs bu şekilde doğmuştur.

Allah tüm bunları iyi bildiği için ipime sımsıkı sarılın der, iplerime demez, tek bir ipten bahseder. İslam aleminde kaynak çoğaldıkça ipler de çoğalmıştır. Her bir fırka ayrı bir ipe tutunmuş salınıp durmaktadır. Din sadece Kur'andır hareketi kaynağı yani tutunulacak ipi birleyerek aynı zamanda itikatları yani ümmeti de birleme çabasıdır.
 
Farklı farklı dini grupların olması yani ümmetin geleneksel dini öğretilerle, örneğin ümmetin ayrılığında rahmet görülmesi sonucu fırkalara bölünmesi mi yoksa kaynağı birleyerek ümmeti de birleme, sadece bir ipe tutunmaları sonucu ayrılığın ve gayrılığın son bulması çalışması mı sözünü ettiğimiz dış mihrakların işine gelir?

Öyleyse bu gelenekçi ekolün kaynağı birleme, kula kul olunmaması yönündeki yüzde yüz Kur'ani olan çabamıza dış mihrakların oyunu demesi aslında yansıtma adlı bir savunma mekanizmasının dışa vurumudur. Bu, kendinde olanı karşıdakinde var göstererek kendini savunma refleksidir.
 
Son FETÖ olayı kula kulluğun ve buna yol açan geleneksel dini telakkilerin ne derece sorunlu olduğunu, bunun ülke güvenliği için de ne denli riskli olduğunu bize bir kez daha göstermiştir. 
 
Bu olay aynı zamanda; bir dini lider ve ona körü körüne itaat, ona kula kulluk ekseninde işleyen mevcut, yaygın, geleneksel hizipci dini öğretilerin riskini ve arkasında kimlerin olabileceğini anlamamıza da vesile olmalıdır. 
 
Kişileri akletmeye davet ederek fikren özgürleştiren, böylece robotluktan çıkaran, tepeden, uzaktan kumandayla kontrolü imkansız bir hale getiren, ümmeti Kur'an üzerinde buluşturmayı hedefleyen, ümmetin darmadağın olmasına yol açan kaynak çeşitliği problemine parmak basan hareketimizin arkasında dış güçlerin olması akla, eşyanın tabiatına aykırıdır.
 
Özetle kimin işine ne yarar sorusu bağlamında baktığımızda bir kişiyi satın aldığınızda koca bir kitleyi satın almaya imkan veren geleneksel fırkacı dini anlayış dış mihraklar için biçilmiş kaftandır esas! 

Aklını kullanan, özgür düşünen, insanları yücelterek, onlara belli imtiyazlı ünvanlar vermeyen, böylece kimseye kul olmayan, kimseye itaat etmeyen, sadece Kur'an etrafında buluşan/birleşen, dolayısıyla ayrışmayan kişiler ve kitleler mi dış odaklar için fırsattır yoksa sekiz on dini lideri ele geçirdiğinizde milyonları kontrol altına alabilmenize imkan veren mezhepci, fırkacı, hikaye ve menkıbelerle uyutup uyuşturan, zahire göre hükmet diyerek içinde hainlik olan bir delinin veli diye senelerce dini önder olarak yansıtılmasına çanak tutan, buna zemin oluşturan geleneksel dini öğretiler mi? 
 
Bu saatten sonra, her şey bu kadar aleni iken, din sadece vahiydir adlı Kur'ani harekete hala dış mihrakların oyunu diyecek olanlar bulunacaksa onlar artık cahil değil, art niyet taşıyan birer müfteri olacaktır ancak!


791 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı