• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
DİYANETE AÇIK MANİFESTO
27/07/2016
En radikali IŞİD, kelle kesiyor; en ılımlısı, en karınca ezmezi bilinen FETÖ, tankla insan eziyor! Aradaki fark fırsatın ele geçme zamanı farkı! Karınca ezmez denenler fırsat ele geçtiğinde gözünü kırpmadan adam eziyor! Altın nesil dediler, kula kul olan ahmak ve cani bir nesil yetiştirdiler!

Dürüst olalım: 100.000 din adamı, bunca İlahiyatcı, bunca akademisyen olduğu halde birileri hala bazı kulların kapısına sığınıyorsa, din için Diyaneti değil buraları muhatap alıyorsa Diyanet bundan birinci derecede sorumludur!

Gavs, kutup, şeyh gibi bazı kullara dinde imtiyaz veren rütbelerin olmadığı hakkıyla anlatılsaydı kimse kimsenin kapısında kul olur muydu? Bunu hakkıyla herkese anlatmakla görevli olanlar, bu imkan ellerinde fazlasıyla bulunanlar kim peki? Toprak Mahsülleri Ofisi mi?

Allah'ın katında en kötü kişilerin akletmeyenler olduğu hakkıyla anlatılsaydı toplumun önemli bir bölümü gözü kapalı bir biçimde kula itaat eder hale gelir miydi? Bunu kim anlatacak? Tarım Kredi Kooperatifleri mi?

Allah'ın düşünüp öğüt almanız için indirdik dediği bir kitabı sadece Arapça okutanlar, bu geleneği halen sürdürenler masum olabilir mi? Allah'ın kitabı yerine kuluna muhtaç olanlar kuluna köle hale gelmez mi? Allah kitabı biz açıkladık ki başkasına kul olmayasınız demiyor mu bir ayetinde? Daha ne desin? İmtiyazlı unvanlar kullarda yetersizlik algısı oluşturmaz mı? Biz bilemeyiz, bu büyükler bilir duygusu oluşturmaz mı? Buna sebep olan nedir? Hangi kaynaklardır? Bunu sorgulamak çok mu zordur? Bu basit gerçeği anlamak için üniversitede kürsü sahibi bir akademisyen olmak mı lazımdır?

Açıkça "Din ilahidir, kula ait olan ilahi değildir, ilahi olmayan din olamaz" demeyen herkes kitleler kula köle olmuşsa bundan sorumludur!

Her mahallede camin, her caminde imamın olsun ama toplumun önemli bir bölümü köşede bucakta onun bunun yani ne maksatla ne yaptıkları pek bilinemeyen bazı kulların kapısına sığınsın! Diyanet kendini sorgulamalı!

Pansilvanya'nın arkasında CIA vardı! Peki yüz binlerce müridinin arkasında? Hayır! Onların arkasında hikayeci, rüyacı, kerametci uydurulan din vardı! Biz uydurulan dinle savaşırken Diyanet neden bunu yapmadı? Bizi tekfir ederken bazıları Diyanet neden ikaz etmedi?

Diyanet cemaat / tarikat yani dinde fırkacılık, şeyh ve gavs gibi imtiyazlı unvanlar ve kula kulluk konusunda kendini sorgulamazsa hızla prestijini kaybedecektir! Mezhepler değil, cemaatler değil, tarikatlar da değil! Öyleyse kim bu fırkacılar? Kim bu dinde grup grup olanlar? Tellioğullarıyla Seferoğulları mı? Diyanet "Dinde grup grup olmayın" açık emrine rağmen hakkı demez, hala ümmetin din konusundaki ayrılığını zenginlik görmeye devam ederse itibarını yitirir!

Diyanet dinde paralel dini kaynakların paralel dini gruplar/yapılar doğurduğunu görmeli, manen birinci derecede sorumlu olduğunu bilmelidir! Kendisi göremedi, bizi de dinlemedi, bari son menfur olaydan bu dersi almalıdır!

Diyanet dinde Kur'an dışı zan kaynaklarının dini de ümmeti de mahvettiğini, bunun tüm hurafelerin, tüm sömürülerin, tüm zulümlerin, tüm ayrılık ve gayrılıkların, din eksenli hemen hemen tüm çatışmaların, kavgaların ve savaşların temel nedeni olduğunu artık anlamalıdır!

Diyanet fırkacılığın, hikayeciliğin, rüya ve keramet menkıbeciliğinin sonuçları itibariyle orman haftası, adaletin önemi, sevginin kıymeti, beraat gecesi konulu hutbelerden daha önemli olduğunu idrak etmelidir.

Bir mahallede 1 kişi bile daha konuşması bile düzgün olmayan bir şeyhe köle olmuş ise en azından manen bundan birinci derecede sorumludur! Aşağı mahallede bir kuzuyu kurt kapsa Ömer'in sorumlu olması misali!

Bizim yıllardır lafla anlatamadığımızı bir darbe musibeti anlattı! Her şerde bir hayır var! Artık herkes aynı kanayan yaraya, bu kangrene parmak basmaya başladı! Diyaneti de bekliyoruz!

Fırkalar "Elçi bizim sohbete geliyor" diyerek dinde Allah ile aldatma yarışında bu denli ileriye giderken bu sömürüyle sürekli kim mücadele etti? Esas mücadele etmesi gereken kim? Psikologlar, ev hanımları, şöför vb arkadaşlar mı?

Ama hepsi aynı değilmiş! Tek tek hepsinin kalplerini mi yarıp anlayacağız! Gerçek niyetlerini tek tek öğrenmek için bir kırk yıl daha mı bekleyeceğiz! Bir darbe daha mı gerekecek! Gurup gurup etmeleri, kula kul etmeleri kafi değil mi? Bir velinin deli çıktığını hep bedel ödeyerek öğrenmeye mecbur muyuz?

Şeyhin huzurunda durmak Allahın huzurunda 150 sene durmaktan efdaldir diyene çıtını çıkaramayan yüz binler yaratmak yeterli sebep değil mi? Önce kulları tek tek bir başka kula kul etmek, sonra da kitleleri tek bir komutla hareket eden canlı robota çevirmek kafi değil mi?

Peygamber sidiği içene cehennem ateşi dokunmaz diyene, kabir azabından koruyan kefen satana Diyanet Allah için hangi güçlü ikazı yaptı? 100.000 imam, bir sürü ilahiyat bölümü olsun da bu hususları sürekli anlatmak, hurafelerle yirmi dört saat savaşmak bizim gibilere kalsın! Bundan dolayı da Diyanet sorumludur!

Din denilince aklımıza Diyanet geliyorsa dindeki sömürü ve suistimaller dendiğinde de aklımıza aynı kurumun gelmesine kimse şaşırmamalıdır!

Yıllar sonra "Kur'anda mezhep yok" diyen Diyanet (günaydın) diğer gerçekleri söylemek için daha kaç kişinin kula kul olmasını bekleyecek?

Diyanet "Kuran apaçık, mubin, mufassal" deyip sabahtan akşama dek tefsir dersi yapan ceketli gömlekli modern şeyhlere karşı da bu halkı sürekli uyarmalıdır.

Diyanet klasik paralel ilahlardan kaçarken elçi hadisi yasakladı / hadissiz olmaz diyen kafası karışıkların ağına düşenlere, hak kaygısıyla halk kaygısı at başı gidenlere karşı da bu halkı uyarmalıdır!

Diyanet demokrasi konusunda kafasını netlestirmeli, dinciler tarafından sürekli suistimal edilen bu konuda halkı bilinclendirmelidir. Dini ideoloji yapanlar sürekli sisteme düşman üretiyor! Din, iman diyerek yola çıkıp bir süre sonra sistemle sorunlu hale gelenler ise sistemi ele geçirmeye, sisteme sızmaya çabalıyor. Sonuç ortada!

Diyanet daha camilerinde bile Allahin öğüt dediği bir kitabı sadece Arapça okurken / okuturken bu toplumun gerçek ihtiyaçlarına cevap verebilir mi?

Verebilmelidir!

Diyanet hayatidir! Yobazligin, radikalizmin, din eksenli sömürünün en güçlü panzehiridir. Daha doğrusu öyle olmaya mecburdur!



841 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı