• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
15 TEMMUZ ÜZERİNE (SON ANALİZ)
30/07/2016
Hikayeci, menkıbeci, istiareci, keşif ve kerametci paralel dini kaynakların yol açtığı şeyh, veli, gavs, kutup gibi Kur'anda olmayan, sonra ortaya çıkan imtiyazlı dini unvanlar insanlarda yetersizlik algısı oluşturur! Bu ise ilgili kişilere bağlanma eğilimine/duygusuna yol açar.

Yine okuma kültürünün zayıf olduğu toplumlarda dinleme kültürü gelişir. Dinleyerek öğrenme ihtiyacı da kişileri cemaat ve tarikatlara çeker.

Ayrıca saç ve sakalın, sarık ve cübbenin, bir cemaate veya tarikata girmenin halk nezdinde daha iyi dindar olmakla özdeş algılanıyor olması da kişileri kula kulluğa ve bu merdiven altı dini yapıların kucağına iter!

Bir diğer unsur ise bu yapılardaki hikaye ve menkıbe bolluğudur. Bunlar özellikle dini duyarlılığı yüksek olan kişilerde ruhani etkilenmelere yol açar. Bu ise çekim işlevi görür.

Velhasıl 100.000 imamı olan bir teşkilat dururken kişiler dinleri için hala merdivenaltı oluşumlara rağbet ediyorsa, hala paralel imamlar arıyorsa Diyanet oturup kendisini sorgulamalıdır! Merdivenaltı her sektör büyük bir risk demektir!
 
"Bize dinimizi doğru anlatsın" diye bu kadar vergi veriyorsak din eksenli hemen hemen tüm sorunlardan az veya çok Diyaneti sorumlu tutmak gayet normaldir. Diyanet "Uydurulan din, indirilen din, şirk, kula kulluk, dinde ruhbanlık, fırkacılık" gibi hususlarda artık halkı aydınlatmalıdır! Diyanet bunu yasak savma kabilinden değil, sürekli yapmalıdır. Toplumsal hipnoz öyle bir iki kere değinmekle bozulacak bir büyü değildir! Bu meyanda, cemaat ve tarikatlar kendilerini mutlaka çek etmelidir. Çünkü bunların hemen hemen tüm itikatları Kur'ana göre açıkça şirktir, batıldır!
 
FETÖ ile ilgili eskiden hangi din hocası ne demiş diye baktığınızda sadece rahmetli Yaşar Nuri hocanın ve Edip YÜKSEL'in yanılmadığı görülüyor! Sadece bunların perşembenin gelişini çarşambadan bildiği anlaşılıyor. Demek ki tevhidi iman basiret ve feraset de veriyor! Bu ayrıca paralel dinin ruhbanlarınca çok kıymet verilen istihare, keramet, keşif ve rüya denen paralel öngörü mekanizmalarının da bir işe yaramadığını gösteriyor!
 
Uydurulan din ve unsurları sadece ahiretimiz için değil bu dünyamız için de büyük bir beladır.
 
Bugün Atatürk'ü en iyi anlamamız gereken gündür! Bugün onun getirdiği sistemin kıymetini hakkıyla teyit etme günüdür! Bugün idrak günüdür! Atatürk hoca astı, Atatürk tekke ve türbe kapattı diyenler bunun bazen nasıl da elzem olduğunu umarım bu vesileyle anlamışlardır.
 
Kaynak bir olmadan din, itikat, ümmet bir olmaz! Paralel dini kaynaklar paralel dini yapılara yol açar. Paralel dini yapıların cirit attığı bir coğrafyada din eksenli ayrışmalar, kavgalar, sızma ve ele geçirme faaliyetleri kolay kolay son bulmayacaktır! Cemaat ve tarikat türü fırkalar sadece ümmet birliğini ve bilincini yok etmez, ayrıca bir ulusu da küçük küçük dilimlere yani lokmalara ayırır! Fırka olsun ama fırkacılık olmasın demek ateş olsun ama dumanı olmasın demeye benzer. Ateş yaktın ise dumanı olur! Sorumlusu ateşi yakandır! Dumana karşı tavır almanın yolu ateşe tavır almaktan geçer! Bu yapılar dinin zenginliği değildir, ülkelerin ve ümmetin en büyük belasıdır! Bu yapılar siyonizmin böl, parçala ve yut ilkesine son derece uygun yapılanmalardır. Gerçekten de dinimizi bölmüş, müslümanlari parçalamış ve hepimizi küçük birer lokma etmişlerdir!
 
Bu yapılar koşulsuz itaat ve aklı kenara itme prensipleri yüzünden ülke güvenliği için de büyük bir tehdittir. Çünkü tepedeki üst bir aklı satın almak koca koca kitleleri de satın almak demektir. Son yaşanan olay bunun en bariz göstergesidir. Cemaat ve tarikatlar İslamla benzer yönleri de olan ayrı birer dindir. İslamla Yahudiliğin bile benzer yanları vardır. Benzerlik ayrı bir din olmalarına mani bir husus değildir. Cemaat ve tarikat türü yapılardaki itikadi sistemlerin şefaat, itaat gibi hemen hemen tüm unsurları Kur'ana göre oldukça sorunludur!
 
Bu merdivenaltı paralel dini yapılar rüya, keşif, keramet gibi kavramlarla göz boyar; hikaye ve menkıbelerle psikolojik etki altına alır, "Biz bilemeyiz, din ilim işidir, bize düşen bir veli kula itaattir" diyerek din konusunda aklını kenara iterek robotlaşmış kitleler yaratırlar! Bu din görünümlü paralel yapılar "Hikmeti vardır, batıni manasını bilemeyiz, zahire göre" gibi kavramlarla kitlelerin muhakeme yetisini iptal ederler! Dolayısıyla da gördüklerine bile inanamayacak, sadece teslim olacak kişiler ve kesimler yaratırlar.
 
Cami çevresinde, Kur'an odaklı olarak kurulmayan bir cemaat merdiven altında, sömürü ve suistimal odaklı bir anlayışla kurulmaya mahkumdur! Bu ihtiyaç camilerde diyanet tarafından giderilmelidir. İmamlar namazdan sonra camilerde düzenli olarak Kur'an odaklı dini sohbetler vermelilerdir. Cami bünyesinde kurulmayan bir cemaat cami dışında, merdiven altında kurulacaktır.
 
Tekrar ediyorum:
 
Cemaat ve tarikatlar ülke güvenliği için bir risktir. Çünkü üç - beş kişiyi maniple ettiğinizde koskoca kitleleri de kontrol altına alıp yönetebilirsiniz! Hızla palazlanan bir tarikatin ileri geleni "Biz seyda hazretleri çıkın dediği için sokağa çıktık, çıkmayın deseydi çıkmazdık" demiş! Konu vatan olsa bile mi? diye sormamış arkadaş! Evet, konu vatan olsa bile! Çünkü 15 temmuzda konu zaten vatandı! "Bir hikmeti vardır" diyeceklerdi demek, sevda çıkmayın deseydi! Işte bu yapıların yol açtığı ve gözleri kör eden köleci zihniyet, işte bu yapıların ulusal güvenlik için taşıdığı risk!
 
Velhasıl dinde tek söz sahibi Allah olmadıkça, din sadece Kur'an haline gelmedikçe paralel dini kaynaklar olacak, paralel dini kaynaklar ise paralel dini yapılar üretmeye devam edecektir. Öyleyse esas sorunun, temel sorunun, asıl sorunun kişilerin din kisvesiyle köleleştirilmesi ve kitleler halinde robotlaştırılması sorunu olduğu unutulmamalıdır.
 
HEDEF SAPTIRMA
 
Bu olayın sadece dış güçlerin oyunu olduğunu ileri sürerek meselenin altındaki diğer esas gerçeği perdelemek isteyenler mevcuttur. Bu olayın dini bir yapılanma işi olarak görülmesi benzer diğer dini yapılarda prestij kaybına yol açacaktır çünkü! Evet tepedeki kişilerin arkasında CIA vs vardır, bu doğrudur. Lakin peşine takılıp giden kitlenin arkasında kula kul olmayı öğreten ve öğütleyen paralel dini kaynaklar vardır. Tepedeki bir kişi satın alınsa yahut hain çıksa bile arkasındaki kitle özgür düşünen, muhakeme eden, kulu yüceltmeyen, kula kul olmayan, her olaya hocası endeksli değil Kur'an bazlı bakan, Kırık Testiden, Risaleden vs çok Kur'an okuyan, böylece uyutulmayan, uyanan, uyaran bir kitle olsaydı sonuç böyle olur muydu? Bu din adamı görünümlü hainler bu kitleleri din maskeli hikaye ve menkıbelerle hipnozlamasaydı bir gün ihanete kalktığında tek bir kişiden destek bulabilir miydi? Bulamasaydı buna cesaret edebilir miydi? Öyleyse paralel dini yapıları koruma adına meseleyi yanlış okuma hatasına düşmemeliyiz.
 
SON GELİŞMELER GÖSTERDİ Kİ
 
Son gelişmeler bir kez daha gösterdi ki hayatta en hakiki mürsit şu efendi, bu hazretleri değildir; ilimdir, fendir, akıldır diyen Atatürk en az 100 sene sonrayı görebilmis büyük bir dehaymis! Son gelişmeler bir kez daha ispat etmiştir ki bu ülkenin kurtuluşu ve geleceği fırkacı/hizipci olmayan, dini vitrine koya koya kirletmeyen, dini Allah ile arasındaki ihlasa dayalı özel bir ilişki, özel bir bağ olarak gören, böylece riyakarliklara, suistimallere kapı açmayan, munafik izi ile müslüman izini birbiri içine karışmış bir hale getirmeyen, zanna göre hareket etmeyen, zahire göre paye, zahire bakarak dini rütbe vermeyen, kalplerde olanı bilme işini Allah'a bırakan, hikaye ve menkibeci din komisyoncularina eyvallah demeyen, kula kul olmayan, Allah'tan başka kimseyi yuceltmeyen, onurlu, özgün kişiliklerini yani fitratlarini koruyan, bir tarikata ve cemaate murit olarak aynı torbadan çıkmış bir makine haline gelmeyen, hür vicdanlı, özgür zihinli, sorgulayan, aklını kullanarak hareket eden, 40 sene veli denilenin deli cikabildiginin idrakinde, birilerine koşulsuz itaat ede ede robota donusmemis, demokrasiyi benimsemiş, evrensel değerlerle barışık beyinlerde!
 
HAKLILIĞIMIZ TESCİLLENDİ
 
Mezhep, camaat, tarikat, şeyh, hoca, gavs, kutup vs... Hepsine karşıyız! Kula kul olmayın, sadece Kur'ana uyun derken ne kadar da haklıymışız! Utanmazlar arkanızda İsrail var diyordu bize! Kimlerin, hangi yapıların arkasında dış odakların olduğu belli oldu! Dış odaklar herkesin tek tek özgür olduğu, kitlelerin tek bir kişiden emir almadığı, herkesin aklını kullandığı, dolayısıyla kontrol edemeyecekleri özgür ve bağımsız hareket eden kişileri ister mi? Onlar ancak tepedeki kişileri satın aldıklarında koca kitleleri de satın alabilecekleri cemaat ve tarikat tipi yapıları ister! Onlar ancak robotlaşmış kitleler ister! Sadece din hakkındaki tutumumuzun ne kadar doğru, ne denli gerekli ve ne kadar hayati olduğu değil; ayrıca bize Kur'an müslümanı sapığı diyenlerin ve arkanızda yahudiler var diye iftira atanların müfteri oldukları da böylece açığa çıktı!
 
Evet, uydurulan dinle, paralel dini yapılarla olan amansız ilmi ve fikri mücadelemizi gereksiz, yanlış yahut abartılı bulanlar uydurulan din güdümlü, paralel dini kaynaklar motivasyonlu fetö oluşumuyla ve yol açtığı vahim sonuçla umarım bizi daha anlamışlardır!


788 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı