EKİM 2016 (SEÇME İLETİLER)

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

EKİM 2016 (SEÇME İLETİLER)

27/10/2016

Türk kavmine Arapça kitap okutmak Allah'ın mesajını Arap çöllerine gömmek, bir de bundan şaka gibi sevap beklemek demektir!

Allah her kavme kendi dilinde kitap yolladık diyor!

Demek ki bir kitabın kendi dilinde olması elzem!

Sanki bizimkiler Arap kavminden, Arapça okuyorlar!

Arapça Allah'ın değil, Arapların lisanıdır!

O her kavme kendi dilinde kitap yollamıştır!

Dolayısıyla dilin bir kutsallığı yoktur!

Allah'ın mesajını Arapların lisanı kadar önemsememişlerdir.

Çünkü Arap dilinin telaffuzunu ilahi mesaja tercih etmişlerdir.

122 milyar TL bütceli Milli Egitimin yapamadığı

aydınlanmayı FACEBOOK bedavaya yapıyor...

İnsanoğlu kendisini güldüreni sadece komik

bulur, ancak ağlatan kişiye kesinlikle aşık olur.

"Kuru akıl" ifadesi aklı degersizleştirmek, "Şeytanin da ilmi vardi" deyimi ise bilgiyi itibarsızlaştirmak icin soylenmis iki şeytani sözdür; müslüman coğrafyada!

İlmen ve zihnen geri kalmış toplumlarda

iki şeyin değeri olmaz: Bilginin ve Fikrin!

Bilgi sadece laboratuarlarda değil; derin gözlem ve derin düşünce ile çoğu zaman hayatın içinde üretilir

En önemli üretim zihinsel üretimdir. Bir ucak gokyuzunde uçmadan önce fikir olarak zihinde uçar!

Allah namaz kötüluklerden alıkor diyor.

Koymuyor!

Dogru kilmiyor diyorlar!

Niye dogru kilmiyorlar?

Rukulari mi noksan, yoksa secdeleri mi?

Tahiyyatlari mi ya da rabbena dualari mi?

Namazlarinda sorunlu ne var ki onlari kotuluklerden alikoymuyor?

Huşu eksik denebilir belki!

Iyi ama huşu zaten namazin farzi degil ki!

Allah mutlaka dogru soyler!

Oyleyse namaz kotulukten alikoymali!

Ama koymuyor!

Yoksa namazdan kasit salat mı?

Yoksa salat belki namazi icine alan ancak daha fazlasi da olan bir şey mi?

Bir kişi ekmek yerine patlamış kamyon lastiği yemiyor, yolda ileri gidiyorum zannederek geri gitmiyor, tokalaşmak için eli yerine ayağını uzatmıyorsa o kişinin raporunda isterse kronik şizofren yazsın; cezai ehliyeti vardır, olmalıdır!

4 adet hak mezhep var

1000 yıldır coğrafyada

kırıp geçiriyor ümmeti

Ve hala 4 hak mezhep!

Hemsireye tekme atan mahallenin "ahlak polisi" serbest kaldi! Bizde meseleyi sadece tekme olarak gorurler. En onemli kriter de degip degmemesi, fiziki olarak bir zarar verip vermemesidir. Iyiki de bizde insan eşrefi mahlukat! Bu yuzden bicaklayip yahut kursunlayip da oldurmedigin surece fazla bir beis gorulmez! Avrupa olsaydi sadece insan bedenine yonelmis tehditten degil, insan onurunu hedef almaktan, ozgurluge mudahale ve yasam tarzindan kaynakli toplumsal ayrimciligi ve nefreti korukleme suclarindan agir ceza verilirdi! Sadece bireylerin degil toplumlarin da zihin gelisimleri farklidir.

Ezan okundu mu yanında ölseniz dönüp bakmadan mescide koşacak derecede namaza hassas biriyle lavaboda karşılaştım! Öyle ağdalı ve gösterişli abdest alıyordu ki sanki beni özendirmeye çalışıyor gibiydi! Ben de suyu iğne ucu gibi açarak el yıkamak suretiyle israf konusunda ona örnek olmaya çalışıyordum! İkimiz de amacımıza ulaşamadık! O oluk gibi iki kova su akıtarak aldı abdestini, bense ona asla özenmedim!

Kur'ana gore iki alem var: Dunya ve ahiret alemi! Kabir alemi yok! Peki niye Allah'ın "içinde hiç bir eksik bırakmadık" dediği kitabında olmayan bu ara alemi var etmisler? Kanaatimce ahiret alemi insanlari korkutmada yeterli gelmedigi icin! Cok uzak, cok afaki duruyor bu alem! Kabir ise hem yakin hem de daha somut gibi algilaniyor! Hem ikide bir mezarlık falan görme, böylece bu korkuyu tazeleme imkanı da veriyor. Yılan, çıyan büyük avantaj!

Kadınların duygusallıkları ve erkeğe göre daha baskın olan uhrevi korkuları merdivenaltı dini yapılar için biçilmiş kaftandır. Efendi hazretleri dün gece seni rüyasında görmüş dendiğinde duyguları, kabirde yılanlar sokacak dendi mi korku duyguları gıdıklanır ve bir de bakarsınız ki Suriyeli çocuk ışıklarda abi mendil, 25 kuruş derken o bağlı olduğu dini holding için kermeslerde zeytinyağlı dolma satıyor!

Bir insan diri diri kesiliyorsa, diri diri yakılıyorsa deşin altını ne var diye; ya dini ayrılık kaynaklı bir öfke ya mezhepsel farklılık kaynaklı bir ötekileştirme ve nefret anlayışı çıkar! Biz sürekli bu işlerle yani merhamet, şefkat, kardeşlik yerine gaddarlık, acımasızlık ve ötekileştirme inşa eden paralel dinlerle boşuna uğraşıyoruz, değil mi?

Dininizi Kur'andan öğrenmediyseniz şayet içki içmediniz mi, noel kutlamadınız mı, nihat hatipoğlu dinlediniz mi, kuşluk namazı kıldınız mı, apartman sohbetlerine gidip geldiniz mi, bir de saç telini 200 liralık pierre cardin marka bir örtüyle kapadınız mı, hele hele bir kaç kere de umreye gidip geldiniz mi tamamdır! Tüm bunların üzerine ya Allah bismillah Allahu ekber diye bağırma fırsatı bulduysanız değmeyin keyfinize! Sizden iyisi yoktur! Zulme ses çıkarmasanız da, kimsesizlere kimse olmasanız da, toplum hayatında hiç bir hayırlı işle iştigal etmeseniz de olur! Tüm bunlar varsa çiçek balı glikoz, saf tereyağının yarısı patates püresi olsa ne olur olmasa ne! Yeter ki kaşlarımızı almayalım, kirpiklerimizi inceltmeyelim, burnumuzu yaptırmayalım; çünkü sadece o zaman fıtrat bozulur!

Put denince sadece heykeli anlıyoruz! Çünkü dinin papazları öyle öğrettiler. Adını da puta tapmak koydular. Bu iş sanki beni put yani heykel yarattı şeklinde inanmakmış gibi bir algı yarattılar. Böyle olduğu için de önünde bir cansız putu olmayan ve beni put yarattı diye inanmayan hiç kimse esasında puta taptığını anlayamaz hale geldi.

Yine gösterişi birilerine göstermek amacıyla ibadet etmek olarak yansıttılar. Oysa gösteriş sadece başkası görsün amacı taşıyan ibadetlerin adı değildi; niyet Allah'ın bilmesi olsa bile başkasına gösterilerek, ulu orta, alenen yapılan her ibadetin de adıydı! Çünkü onlar sağ elin verdiğini sol el görmeyecek prensibini sadece sadaka vermekle sınırlı algıladılar.

Hamdolsun yeni bir güne uyandık!

Dua edin sevgili dostlar!

Dualarınızda olmak dileğiyle!

Yaratana ne kadar şükretsek azdır!

Şafakla uyanıp el açmak ne güzel!

...

Anladık arkadaşlar, siz çok dindarsınız!

Ufacik kara deliklerin koca koca galaksileri yutmasina bile hic sasirmiyorum artik! Cunku Allahin dusunup ogut almaniz icin indirdik dedigi bir kitabi milyonlarca muslumana sadece Arapca okuttularsa, ustune bir de bunu yapanlara yani ilahi mesaji sinelerden uzak tutanlara /saklayanlara alim, hoca, zat, mubarek, veli falan dedittilerse bu dunya uzerinde olmayacak hic bir sey yoktur!

Mezhepler ummeti asirlardir kirip geciriyor! Sigaraya dolayli yoldan olduruyor diye haram derler, mezhepler dogrudan toplu katliama yol acmis, hala helal! Rum 32 ayeti orada kapi gibi duruyor, kimsenin umrunda bile degil! Tek 1 adet din adami, numune olarak cikip da mezhepler (firkalasmak) haramdir demiyor, diyemiyor! Bir de bu hakki, gercegi hala soyleyemeyenlerin bize din iman nutugu cekmesi, milletin hala bunlarin dizleri dibine sira sira selviler gibi dizilip de agizlarinin icine bakmasi yok mu! Iste bu hal insani deli ediyor!

GDO ile, sahte bal ile, sahte tereyağı ile vs. çocuklari zehirlenirken umursamayan, lakin komşunun çocuğu oynarken kizinin saçini azicik çekse aninda ailesinin kapisina dikilen bir milletiz! Biz ne ara boyle bir garip millet olduk? (Not: Acun izlerken)

Yorum Yaz

1002 kez okundu. Yazarlar