• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
UÇURTMAN SAĞLAM İSE RÜZGARDAN KORKMA
15/03/2017

Niye sürekli bizim dini eleştiriyorsun diyorlar!

Birincisi o din sadece senin değil, benim de dinim! Bana ait olan bir şeyi ise eleştiririm!

Kaldı ki ben dini eleştirmiyorum! Din algımızı eleştiriyorum. Biri olgu, öteki algı! Aradaki fark en az Ağrı dağı kadar! Yoksa sen algını olgu mu sanıyorsun? Terazi orada, haydi vur tartıya o halde! Algın kaç okka, olgu kaç okka, gör!

Senin din algın din olgusundan fersah fersah uzağa düşmüş ise susayım mı? Sustuk da ne oldu? Düzeldi mi? Düzeliyor mu susunca? Bu işi siz yapsaydınız da bize gerek kalmasaydı keşke! Kırılan her kol yen içinde kaldıkça kangrene dönüştü! Siz ise neşterden şikayet ediyorsunuz!

Senin hatalı din algın elbette beni hiç ilgilendirmiyor. Bana ne! Herkesin dini kendisine! Lakin senin hatalı din algın bir şekilde bizim hayatımızı da etkiliyor. Çünkü senin hatalı din algın sen kuvvetlendikçe sana bizim üzerimizde hükmetme yetkisi ve hakkı veriyor. En basitinden bu bizim özgürlüğümüz için bir tehdit oluyor!

Senin din algına olan eleştirel yaklaşımım senin cennetini cehennemini çok düşündüğümden değil; biraz da bu, hatta en çok da bundan, bu kaygıdan kaynaklanıyor. Ateizmi hiç eleştiriyor muyuz? Niye? Demek ki biz her bizim gibi düşünmeyeni eleştiriyor değiliz! Biz inancını yahut inançsızlığını psikolojik ve sosyal baskı aracına dönüştüren, bu potansiyeli barındıran, bunun işaretlerini veren hatalı inanışlarla fikri ve ilmi mücadele veriyoruz. Her bizim gibi olmayan inanışla değil! Öyle olsaydık biz de hoşgörüsüz, inanç özgürlüğüne inanmayan birer bağnaz olurduk!

İkincisi: İsveç'te yaşasaydım Hristiyanlığı eleştirirdim! Güç her zaman eleştirilmeli! Eleştirilmeyen bir güç zulme dönüşür. Baskıya dönüşür. Oysa dinde baskı yoktur! Eleştirmediğinizde bir din yalan yanlışla dolar, hormonlu hale gelir ve derken zamanla bir baskı unsuruna dönüşür.

Evet! Herkesin karşısındakini kendisiyle terbiye ettiği, herkesin birbirine kendisiyle hükmettiği bir sopaya dönüşür.

100.000 din görevlisinin, onlarca İlahiyatın, binlerce ilahiyatçının, milyonlarca cemaat, tarikat üyesinin, şeyhlerin, mollaların vs 1400 senedir tek yanlı olarak propagandasını yaptığı şeyleri, böylesi devasa bir yapıyı bırakın üç beş kişi de eleştirsin!

Bundan korkmayın!

Bir tarafta milyonlar, öte yanda bizim gibi cılız, kendi çalıp kendisi oynayan üç beş ses!

Ortada zaten bir orantı yani adalet yok! Bari üç beş kişi bu eksikliği bir nebze olsun telafi etsin!

Siz asırlardır dini tek yanlı olarak anlatırken iyi, birileri eleştirince mi kötü?

Siz ateizmi, Hristiyanlığı, dinsizleri vs hiç eleştirmiyor musunuz? Siz eleştirilince mi fitne?

Yoksa siz kendiniz için istediğiniz şeyi başkası için istemiyor musunuz?

Üç beş kişinin eleştirisinden zarar görecek bir kişi, kurum ve yapı varsa şayet zaten o kişi, kurum ve yapı zarar görmeyi çoktan haketmiş demektir. Buna çoktan namzettir, adaydır. Bir dal kuru ve kırık ise sen itmesen ne çıkar, kendisi düşer zaten!

Bir itikat ve yapı üç beş kişinin üflemesiyle yıkılıyorsa o şey zaten kendi kendine de, en kötü ihtimalle de ilk fırsatta esecek ufacık bir rüzgarda da yıkılır.

Uçurtman sağlam ise rüzgardan korkma! Bilakis ona teşekkür et! Unutma: Uçurtmalar arkasına aldıkları rüzgarla değil, karşılarından esen rüzgar sayesinde yükselir ancak!

...

Bir gözümü Kur'anın manası açtı! İkincisi ise bir din işleri yüksek kurulu üyesinin rahmetli Yaşar Nuri Öztürk'e (programına telefonla bağlanarak) "Hocam seni yıllardır izlerim, her dediğin doğru! Fakat senin kusurun her şeyi halkın önünde konuşman! Bazı şeyleri kendi aramızda halletmeliyiz. Her şeyi ulu orta konuşmak doğru değil. Mesela 20 rekat teravih yok tamam! Millet hiç olmazsa senede bir kere namaz kılıyor işte, kötü mü! Ne zararı var" demesinden sonra açıldı! Rahmetli Yaşar hoca "Efendi din bize gelmedi sadece, bu insanlara da geldi, tabi onlar da bilecek, bu nasıl bir yaklaşım, yaklaşıma bakın" mealinde bir şeyler söylemişti, adeta saç baş yolmuştu! Biraz üzerinde düşününce bu çarpıcı anekdot aslında her şeyi çok güzel izah ediyor.



1426 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı