Panik Atak Tedavinizdeki Temel Yanlışlar
PANİK ATAK TEDAVİSİNDEKİ TEMEL YANLIŞLAR
< Yanlış yoldan doğru köye gidilmez >
Panik duygusunun belli ataklar halinde gelmesinin adı: Panik Atak!
Günümüzde bu sorun oldukça yaygınlaştı. Nedeni bu sorunu yaşayanların ve statükonun yaptığı ürkütücü ve bilinçaltlarını korkuyla kodlayan (korkuya şartlayan) panik atak reklamı!
Panik atağınızın nedeni hastalık değil; bazı belirtilerin hatalı algılanması ve yanlış yorumlanması sadece! Sizi etkileyen ataklar değil; yorumlarınız! Farkında bile olmadan yaptığınız yorumlar…
Panikli ruh halinin, özellikle de kalp çarpıntısının ve nefes almada güçlük diye tabir edilen belirtilerin ölümcül bir tablo olarak yorumlanması esas sorun!
Bu yorum otomatik bir yorumdur; ne kadar mantıklı izahlar yaparsanız yapın, bunun yanlış olduğunu ne kadar sık vurgularsanız vurgulayın bu yorumlama biçimi kolay kolay değişmez! Bu direnç haline bakarak hastalık demeyin hemen! Zor değişen her şey hastalık demek değildir. Alışkanlıklar da kolay kolay değişmez mesela! Şartlanmalar ve inançlar da…
Mantıksal anlatımların mantık ilkeleriyle işlemeyen panik atak sorununun tedavisinde bir faydası yoktur lakin yine de bilmenizde fayda vardır; o yüzden belirtmek istiyorum:
Dünyada panik ataktan ölmüş tek bir kişi mezarı dahi yoktur. Her sorundan, hatta gripten bile -istisna kabilinden de olsa- ölen bulunur ama panik ataktan, OKB’den, hatta depresyondan ölen yoktur!
Size panik atağın birkaç püf noktasını anlatacağım! Bu çok önemli!
Panik atak tedavisinde iki aşama çok önemlidir. Atak öncesindeki uyku evresi dediğimiz aşama. Bir de atak geldiği andaki aktif evre!
Sadece atak gelince mücadele etmek uyku ve atak evresiyle bir bütün olan panik atağa yarım yaklaşmak olur ki bu sonuç vermez! Çoğu panik atak terapisi size sadece atak gelince ne yapmanız gerektiğini söyler. Oysa dediğim gibi bu sorun uyku ve atak evresiyle bir bütündür; dolayısı ile hem uyku hem atak evresinde bir şeyler yapılmalıdır. Bir şeyler zaten yapılıyor; daha doğrusu bu iki aşamada “doğru şeyler” yapılmalıdır!
Uyku evresinde yapılması gereken tek doğru vardır: Doğru beklenti... Sizin şuan ki beklentiniz yanlış beklentidir. “Atak gelmemeli, inşallah gelmez, ya gelirse” şeklinde dışarıya yansıyan atak öncesindeki yani uyku evresindeki hatalı beklenti iki olumsuz sonuca yol açar:
Gelmeyecek atakları bile davet eder.
Zaten gelecek atakların ise (sizinki gibi) hem gelme sıklığını, hem de şiddetini artırır yani atak zeminini besler.
Siz bugüne değin neden sonuç alamadınız o halde?
Çünkü bu soruna kimyasal bir bozukluk gözüyle bakıldı, size sadece ilaç verildi.
İlaç diye de antidepresan verildi üstelik size! Dolayısı ile bir duygu durum ilacı olan antidepresanla panik atak tedavi etmeye çalışan, algı vb. hayati noktaları ise cinayete eş değer bir ihmal ile yok sayan bu statükonun sizi tedavi edememesine, tedavinizin 3, 5, 10 yıldan beri yılan hikayesi gibi sürüp gitmesine şaşmamanız, buna bakarak, “Bu sorun çok zor iyileşiyor” sonucuna varmamanız gerekiyor!
Terapiler de yola sizi hasta kabul ederek yanlış bir noktadan çıktı. Terapileri gözünüzde büyütmeyin. Bilimsel ve nesnel gerçeklikler değildir; alandaki bazı uygulamacıların deneyimleriyle üretip bize önerdikleri, genellikle de birbirleriyle çelişen ve çatışan, her uzmanın elinde daha farklı formatlara dönüşen tekniklerdir bunlar sonuçta. Üstüne bir de sadece atak evresine yoğunlaşarak, uyku evresindeki temel hatayı göz ardı ederek tedavideki başarı olasılığını azalttı. Ancak en kötü terapi dahi en etkili antidepresandan bile daha fazla katkı sağlar; bu tür sorunların çözümünde!
Öyleyse atak öncesi hatalı beklentiniz, “Atak gelecek, bunu biliyor ve bekliyorum” beklentisiyle yer değiştirmelidir öncelikle! Beklemediğiniz bir atağın gelmesiyle beklediğiniz bir atağın gelip gitmesi aynı şey değildir. Bu çok hayati bir noktadır. Sonucu sadece neyin gelip gelmediği değil; hangi beklenti üzerine gidip - geldiği de belirler.
İkincisi atak evresinde doğru mücadeledir.
Atak evresinde bu güne değin yanlış mücadele veriyordunuz siz! Atakları azaltmaya çalışıyordunuz; yani savaşma yöntemiyle yaklaşıyordunuz! Terapilerin en büyük ikinci temel hatası budur: Sizi atakların rahatsız ettiğini düşünmeleri, böylece ataklarla savaşmanıza yol açmaları. Oysa ataklarla aza indirmek için savaşmak atakları daha fazla beslemek ve daha fazla dirençli ve güçlü hale getirmekle sonuçlanır.
O HALDE ÇOK ÖNEMLİ
Atak öncesindeki temel hatanız yanlış beklenti yolu ile kaçınmak; atak esnasındaki temel hatanız da ataklardan savaşarak kurtulmaya yani kaçmaya çalışmaktır.
BU KADAR ÇOK YANLIŞTAN DOĞRU BİR SONUÇ ÇIKAR MI
BU KADAR ÇOK YANLIŞTAN DOĞRU BİR SONUÇ ÇIKAR MI
Bir algı ve (bilinçaltı işleyen) yorumlama sorununa beyin / patoloji / kimya sorunu gibi yaklaş,
Bununla da yetinme; söz konusu panik atak sorununa antidepresanla yaklaş,
Bu sorunun iki hayati evresinden birisi olan uyku evresini sürekli es geç, yok say,
Atak evresinde atak = tehlike mesajı vererek belirtilerle boğuş, zaten temelde bulunan korkuyu besle; böylece öldürmeyen darbelerle bu sorunu daha dirençli hale getir.
Sonra da kalk "panik atak zor, tedavisi güç bir hastalık" algısı inşa et gerek zihinlerde gerekse bilinçaltlarında!
Bu korku sadece panik atak yaşayanların sürecini olumsuz etkilemekle kalmasın sonra; başkalarının da bu korkuyla kodlanmasına yol açsın; başka / yeni panik atak vakaları üretsin!
Ey panikli ruh hali olan arkadaş;
Evvela bu yazıyı iyice anla; sindir iyice. Bir sonraki yazımda panikli ruh halinin ataklar halinde gelmesi durumunda ne yapacağını söyleyeceğim!
Psikolog
İzzet Güllü
Psikolog
İzzet Güllü
Yorumlar - Yorum Yaz