SİZİN DEPRESYONUNUZ HANGİSİ

Mevsimsel Depresyon...

Organizmanın mevsimsel geçişlere verdiği tepkilere bile hastalık deniliyor artık!

Maskeli depresyon...

Tipik depresyon belirtilerinin sanki maskelenmiş gibi görüldüğü depresyon türüdür. Belirtiler aleni değilse bile depresyon kabul edilmek mümkün! Yani tipik depresyon belirtileri olmasa bile depresyondasınız!

Önce depresyon belirtilerini tanımlıyor, bunlar varsa depresyonsunuz diyor! Sonra bunlar görülmese bile sizi depresyonda sayabiliyor; geldiği noktaya iyi dikkat ediniz!

Tipik depresyon belirtileri varsa depresyondasınız; yoksa yine depresyondasınız!

Hekimin vicdanına havalesiniz! Yaşadığınızı siz bilmeseniz bile hekiminiz bilir. Hiçbir tıbbi analiz, nesnel tahlil vs. olmasa bile!

Hafif seyreden depresyon...

Sorulduğunda, "Depresyon günlük hüzünlere benzemez, ağır bir ruhsal çökkünlüktür" derler. Tövbe yalan... Bakın hafif olanına bile depresyon diyorlar! Adı da hafif seyreden depresyon! Tanımlamışlar bile... Ama bazen bunu unutuyor, "Depresyon ağır seyreden bir süreç" diyorlar! Onlarcası gibi bu aleni çelişkilerini de yıllardır farkedemediler, belki bu yazıyla farkına varırlar!

Atipik Depresyon...

Depresyon tanısı koymada kullanılan tipik belirtilerin olmadığı depresyon türüdür.

Tipik depresyon belirtileri varsa zaten depresyonsunuz! Hafifse hafif depresyon, ağırsa major, bazen iyi bazen de depresifseniz bipolar.

Arada bir iyi olma şansınız da yoktur; öyleyseniz de hastasınızdır! Az ise hafifinden, ağır ise major, bazen iyi bazen depresifseniz bipolar, tipikse düz depresyon, tam benzemiyor mu; atipik. Hiç bir belirti yoksa bile depresyonsunuzdur: Maskeli... Hasta olmamak için tek bir seçneğiniz kalıyor: Sürekli neşe dolu olmak! Buna da manik bozukluk diyorlar gerçi! Bu durumda hasta sayılmamak için tek çare bu kliniklerin önünden bile geçmemek!

Dedim ya belirtiler varsa zaten depresyonsunuz; hiçbir belirti görülmüyorsa yine depresyonsunuz; maskeli türü sizinki.

Yok belirtiler var ama tipik değilse yine depresyondasınız. Atipik sizinki. Varsa depresyon, yoksa yine depresyon. Var ama benzemiyosa yine...

Bir duygu türü doğası gereği zaten ya hafif ya orta ya şiddetli yaşanmaz mı?

Bir duygu türü yaşanırken buna doğası gereği başka belirtiler de eşlik etmez mi? En basitinden bir adam sinirlenince sadece sesi mi gür çıkar; titreme, kalp atımında hızlanma, gerginlikte artış vb. şeyler olmaz mı? 

Statükoya göre bu soruların cevabı hayırdır! Statükoya göre bir hüzün sadece hüzün olarak yaşanmalıdır! Ayrıca bu duygunun hafifi de hastalıktır, ortası da, ağırı da...

Ama 2 hafta sürerse depresyonmuş!

Boşanma, ani kayıp olgusu, algılar, sosyal destek yoksunluğu... Statükoya göre hiç önemi yoktur bunların. Neye bağlı ve nasıl gelişirse gelişsin; en fazla 2 hafta sürmelidir! Bu kriter herkes ve her koşul için aynıdır! Sebep, kişi, durum her ne olursa olsun hiç fark etmez; süre hepsinde de iki hafta!

Eskiden bu süre 6 aydı! Bu süre uzun geldi, çok az kişiyi depresyonda saymaya neden oldu! Radikal bir kararla iki hafta kriteri devreye girince her doğal süreci hastalık saymak kolaylaştı. Haliyle depresyon kapsamına sokulacak insan sayısı patladı.

Depresyon salgını da buradan çıktı zaten! inşa ettiği hastalık algısıyla önce sağlam adamı hasta eden statüko hasta sayısını da yine kendi maharetiyle patlattı... Önce suni hastalar var etti, sonra da bu hasta sayısını çoğalttı.

Ha unutmadan: Çeşitlere ayırmak kurnazca bir tekniktir; bir şeyin var olup olmadığı tartışmasını önler! Kendisi tartışılan olgularda bu teknik kullanılır!

Mesela depresyon... Maskeli, atipik, mevsimsel vb. kollara ayırdınız mı artık kimse depresyonun varlığını - yokluğunu değil; en fazla kollarını tartışır!

Hem bu inandırıcılık da katar! Kitlelerde, "Depresyon olmaz mı, hem de bir sürü çeşidi var baksana. Adamlar bırak depresyonu, çeşitlerini bile tespit etmişler" algısı yaratır.

Psikolog

İzzet Güllü