• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
NE TUHAF İŞLER OLUYOR ŞU HAYATTA
02/09/2013
Bir psikolog olarak yegane görevimiz bize başvuran kişilerin bireysel nitelikli sorunlarına çözüm üretmek değildir; balığın sağlığını etkileyen akvaryumla da ilgilenmektir.
 
Bu sebeple diğer bir mesleki sorumluluğumuz toplum psikolojisini olumlu yahut olumsuz yönde şekillendiren bireysel, grupsal, kitlesel yahut yapısal sorunlara psiko-analitik bir bakış açısıyla yaklaşarak ışık tutmak, böylece doğru bir kişisel veya kitlesel algı oluşmasına, sonuç olarak da sağlıklı bir psikolojik ve sosyal ortam oluşmasına katkı sunmaktır.

Bu bağlamda çevremizde gördüğümüz tavır, tutum, düşünce, davranış ve yaklaşım sorunları biz psikologların ilgi ve bilgi sahasına girmekte, doğal olarak da üzerimize mesleki bir mesuliyet yüklemektedir. 
 
Bu ve benzer içerikli diğer yazılarım düz bir mantıkla  ele alınmamalı, dolayısı ile de siyasi değer taşıyan muhalif yazılar olarak değerlendirilmemeli; mesleki görev bilincinin ve bu bilinç nedeniyle hissedilen manevi sorumluluğun dığa yansıyan bir ürünü olarak algılanmalıdır!
 
*** 
 
Bir şehirde çok güzel bir tarihi - otantik mahalle inşa ediliyor. Bildiğimiz toprak tuğlalarla binalar bizleri gerilere, eskilere götürüyor. İşçilik vs. çok güzel görünüyor. Yeni kuşağı eskiyle buluşturması düşünülen ve içerisinde sanatsal etkinliklerin yer alacağı ifade edilen bu tarihi - yöresel mahallede sanat sokakları vs. yer alacakmış.

Son durumunu araştırınca her şeyin bir anda değişmiş olduğunu gördüm. Kumdan tuğlaların üzeri bildiğimiz sıva ve kireçle kaplanmış; binaların dış cephesi bir anda bildiğimiz yeni - düz binalara dönüşüvermiş.

Madem böyle olacaktı, kerpiç ve kumdan tuğlalara ne gerek vardı? Direk bildiğimiz basit tuğla üzerine sıva, badana ve boya yapılsaydı?

Eski tip yapıya - inşaata "zor bir iş, üstelik de ince işçilik gerektiriyor, hem ustası az kaldı" vs. diye düşünülmüş olabileceği için muhtemelen ciddi bir ihale bedeli ödenmiş, yüklü bir masraf yapılmıştır diye tahmin etmek çok güç olmasa gerektir!

Madem sonuçta ortaya çıkacak olanlar; tipik günümüz yapılarına benzeyen düz duvarlı binalar olacaktı; eski - yöresel bir alt yapı üzerinden bu sonuca varmaya neden gerek görüldü acaba?

İlk başta eski - yöresel bir inşaat izlenimi ver; hatta, "Keşke bu şekilde kalsa, ne harika yapılar" diye düşündür herkese! Sonra da bir anda ortaya badanalı - boyalı - sıvalı günümüzün dümdüz evleri çıksın; olacak iş mi! 

***
Yine bir yerde büyük bir kamp kurulmuş! İsmi lazım değil! Bilen biliyor! Zaten amacımız kişiler veya kurumlar değil; genel ve yapısal sorunlara ışık tutarak çözüme katkı sunmak! Amacım her zaman için yıkıcı olmak değil; yapıcı katkı sağlamak! Öbürünü yapan fazlasıyla mevcut ülkemizde!

Buradaki kamp sorumlusunun esas işinin fidan dikim işçiliği olduğu söyleniyor. Yani asıl işi fidan dikmek olan ve asli kurumunda işçi kadrosunda çalıştığı ifade edilen bir kişi ülke için prestij vesilesi veya sıkıntı kaynağı olabilecek hayatiyette bir yere, en az on bin kişinin kaldığı koskoca bir sosyal kampa / komplekse sorumlu olmuş!

Bu işleri hiç bilmeyen birine bile sorsanız sosyal bir kampa sosyolog yahut sosyal hizmet uzmanı atar! Hiç olmazsa "sos" yahut "sosyal" sözcüklerini - kavramlarını benzetir, bu çağrışımdan yola çıkar; böyle bir sonuca gider.

Liyakatsizlikte ve kayırmacılıkta son perde bu olsa gerek!

Heyhat!

Çocuğun, yaşlının, genç kadının, yaşlı adamların yani her kesimden binlerce insanın bir arada yaşadığı sosyal ve kompleks bir kampa, sahasında dikili tek bir fidan bulunmayan çorak bir bölgedeki tesislere bir fidan dikim işçisi kamp sorumlusu olmuş!

İmamdan müdür, düz memurdan amir veya şef, ilahiyatçıdan daire başkanı çok duyduk basında. Lakin bu seferki örnek oldukça farklı bir tabloyu resmediyor.

Çünkü bu örnek; liyakat konusunda sadece içine girilen içler acısı yolu değil; bu hususta kısa sürede gelinen noktayı da gösteriyor.

Bu tespitlerden sonra sorulması gereken en okkalı soru şu olsa gerek:

Böylesi garip bir tercih hangi gerekçeyle ve niçin yapılmış olabilir?

SONUÇ 

Bu tür kişisel ve mikro ölçekli hatalar tabanda makro yapıların ve siyasi anlayışların sorgulanmasına, durup dururken bunlara karşı reaksiyon içine girilmesine yol açıyor.

Sadece belli kişilerin lehine olan lakin koca bir milletin, ülkenin ve devletin aleyhine sonuç üretmesi muhtemel bu tür gereksiz yanlışlara izin verenler veya bildikleri halde rıza gösterenler bunu hangi hakla ve sayikle yapıyorlar acaba?



1606 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı