• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
GELENEĞİN İNŞA ETTİĞİ HATALI OKUMA ALGISI
22/12/2017
Son senelerde, bir anlayarak/mealinden bir de Arapçasından yani yüzünden olmak üzere iki farklı okuma şekli varmış, ikisi de iyiymiş ama birlikte olursa daha da harikaymış gibi bir algı yaratılmıştır.

Oysa okumak demek anlamak demektir. Anlamak yoksa orada okumak da yok demektir. Bu ikisi iki farklı olgu değildir. Sadece bir gerçeğin iki yüzüdür. Haliyle de bir yüzü yoksa öteki yüzü de yoktur.

Anlama yok ama okuma var demek yemek yeme var ama mideye inme yok, filanca yolda ilerliyor ama bir yere gitmiyor demek kadar abestir. Yolda gitme varsa ayrıca bir de ilerlemeden bahsedilemez. Gitmek zaten ilerlemek demektir. İlerleme varsa buna gitmek denilir. Kur'an "oku" diyor. "Oku" dedi ama "Anla" demedi, o halde anlamasak da olur denebilir mi? Kur'an sadece oku diyor çünkü bunun zaten anlama anlamına geldiğini biliyor. Bu sebeple hem oku hem de anla şeklinde iki ayrı vurguya gerek duymuyor.

Bunu dediğinizde "Peki bu kadar insan yanılıyor mu yani" diye cevap veriliyor genellikle. İnsanların çoğunu işte bu hatalı çoğunluk algısı aldatıyor. Camiden çıkarken çevresindeki yüzlerce kişiyi gören birisi yanlış bir itikadi zemin üzerinde olabileceğine ihtimal dahi vermiyor. Oysa hangi ilahi yahut beşeri dinin böyle kalabalıkları yok ki! Hatta en uyduruk öğretilerin dahi milyonlarca kalabalığı olabiliyor.

Bu kişilere, "Peki 1 milyar Hindu hacı olmak için Ganj nehrine girerken yanılıyor mu" dediğinizde çoğu zaman ya kızıyorlar ya da sadece susuyorlar.

Oysa çoğunluğu oluşturan bu gelenek daha düne kadar "Meal olmaz, meal aslını tutmaz" diyordu. Hatta meal okumayı mealcilik diyerek hakir görüyor, küçümsüyordu. Ancak örtünme vb konulara gelince ilgili ayetlerin mealini okumaktan da hiç çekinmiyordu.

Daha düne kadar kadınlara camileri kapayan, kadınlar cumaya gidemez diyen; fakat bugün kadınlar için gidebilirler fetvası vererek camilerde özel köşeler hazırlayanlar da hakim gelenekten başkası değildir. Öyleyse aynı geleneğin harfleri birbirine çattırarak telaffuz ettirmesine okumak demesine ve bu konuda da yanılmış olabileceğine neden ihtimal vermiyoruz?

Harfleri birbirine çatmak o harfler sırf bir araya peş peşe dizildiği için değil, bir anlam ortaya çıkardığı için değerlidir. Y-S-N harfleri "Yasin" kelimesini ortaya çıkardığı ve bir anlam ortaya koyduğu için kıymetlidir. Aynı harflerin, velev ki yine Arap harfleri olsa dahi S-N-Y veya N-Y-S şeklinde dizilseydi bir değeri olur muydu? Hayır! Niye değerlidir öyleyse? Harfler Arap harfleri olduğu için mi? Bir anlam ortaya çıkardığı için! Harfler var ama anlam ortaya çıkmıyorsa? Araba var ama sizi götürmüyorsa? Bir şeyi çiğniyor ama yutmuyorsanız?

Bu harflerin bir araya gelmesi bir anlama hizmet ediyorsa, bizi ilgili anlama götürüyorsa kıymet kazanır. Bir araç amaca götürüyorsa bir fonksiyonu vardır. Zaten o bunun için bir araçtır. Bir araç varlık sebebi olan amaca hizmet etmiyorsa o araç gereksizidir, geçersizdir, araç olma vasfını kaybetmiştir. Harfleri birbirine çatmak anlama amacına hizmet ediyor, sizi anlamıyla buluşturuyor, sizi vahyin esas ruhuna götürüyor mu? Öyleyse bu amaca götürmeyen eylemin bir değeri olabilir mi? Amaca götürmeyen, akşama kadar da birbirine çatsanız size tek bir anlam dahi vermeyen bir eylemin adını okumak koyarak insanları sanki okuyorlarmış ve bu konudaki dini vazifelerini yerine getiriyorlarmış algısına ve duygusuna sokmak, böylece anlamı olsa da olur olmasa da olur, ben azından okudum rahatlığına sevk etmek, sırf amaca hizmet etmeyen bir telaffuz işi için on binlerce kurs merkezleri açıp on binlerce öğreticiye maaş bağlamak dinen doğru mudur?

Harfleri birbirine çatmak gerekli olsaydı, İslam evrensel bir mesaj olduğuna göre dünyadaki tüm milletlerin akın akın Kurs merkezlerine gitmesi gerekecektir. Böyle bir durumda dünyadaki tüm okullar kurs merkezi, bütün Araplar da Kur'an öğreticisi olsa yine de kafi gelmeyecektir. Yani böyle bir zorunluluk pratik gerçeklikler açısından da mantıksızdır ve geçersizdir. Öyleyse geçerliliği ve gerekliliği olmayan, bir amaca hizmet etmeyen, vahyin esas ruhu olan anlamına ufacık bile katkısı olmayan, hatta ruhuna vakıf olmak için gerekli olan sınırlı zamanımızı da alan, enerjimizi kendisine çeken bir eylem için bu kadar teşkilatlanmak, maaşlar ödemek, nice kira vb maliyetleri halka ödetmek dinen caiz midir? Ben bunun caiz olduğuna asla inanmıyorum. Bence bu gereksiz faaliyet her şeyden önce israftır. İsraf gereksiz masraf, harcama, tüketme demektir.

Kur'an kursu uygulaması aynı zamanda peygamberi bir metot da değildir. Peygamber rehberimiz diyen nasıl olur da peygamber gibi yapmaz? Peygamber kurs merkezleri açıp orada galgale, idgamı maalgunne dersleri vermedi. Sadece vahyi bildirdi, sadece ilahi mesajı insanlara duyurdu, tebliğ etti. Biz ise bu tebliğ işini belli bir müfredatı vs olan Kimya, Fizik gibi bir derse, eğitime çevirdik. Kur'anı ders, tebliği eğitim, tebliğciyi de maaşlı memur yaptık.

Tekrar etmek istiyorum: Vahyin tek bir geliş sebebi vardır: İnsanların düşünüp öğüt almasını sağlamak! Kitabın tek geliş sebebi düşünmek ve öğüt almak olduğu halde bu kitabı asırlarca düşünmeye ve öğüt almaya izin vermeyecek bir şekilde sadece Arapça telaffuz ettiren geleneğin şimdi çıkıp meal lazım ama telaffuz da şart demesi benim için artık bir değer ifade etmiyor. Ortada buna inanmam için mantıklı ve ikna edici bir sebep bulunmuyor.



637 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı