• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
HOCAM İNTİHAR BÜYÜK BİR GÜNAH MIDIR
06/10/2013
Soru: "Hocam bana bir yol gosterin yardımcı olun manevi boşluk içindeyim ayrica sartlar duzelmedikce ben duzelemiyorum. Daha buyuk yanlislar icerisine dusmeden bi cikis yolu gosterin. Hayatimda onca eksikler yarim kalan seyler var ki hanisini anlatayım bu saatten sonra neyi degistirebilirim ki her seye gec kaldim... İnsan ne kadar guclu olursa olsun bazen siginacak bir liman ariyor uzanacak bir el..."

Ayrıca bu gibi durumlarda sorulan mühim bir soru da şudur: İntihar anı aklın bizi terk ettiği bir an ise, akıl olmayınca sorumluluk da olmayacağına göre intihar neden namazı dahi kılınmayacak derecede büyük bir günahtır?

Hemen belirteyim ki akıl hiçbir zaman terk etmiyor bizi. Akıl her zaman beynimizde var. Sadece aklımızı kullanamıyoruz zaman zaman, mesele bu!

Cevap: Allah varken kendini hala yalnız hissediyorsan, dünya geçici bir imtihan meydanıyken bu dünyadaki kazançları ve kayıpları her şey gibi görüyorsan şuan, suçu kısa süreli bir cinnet hali olan intihar anına atmak abestir.
 
Senin dünyanda dini değerlerin önemi büyük. Senin imanın zayıflamış. İman beslenmezse zayıflar. Zayıfladığında dünya ve bu dünyadaki kayıplar, eksiklikler yahut noksanlıklar olması gerekenden daha önemli hale gelir. İnanan birisi olduğun için buna uygun bir çare üretmeli, mesela imanını kuvvetlendirmelisin! (Not: Bu çözümleme ve öneri dini değerleri belli bir eşiğin üzerinde olan kişiler için geçerlidir. Profesyonel yardım değer dayatmaz, her kişiye bunlar önerilmez)
 
İntihar dediğin gibi son andaki bir akıl tutulmasının yahut cinnet halinin ürünü değildir. İntihar olgusu aklımızın başımızda olduğu uzun bir sürecin ürünüdür. Aklımızın gayet iyi çalıştığı bu uzun süreçte düşünce, yaklaşım, bakış açısı ve algı odaklı bir yığın hatalar yapıp sonra da suçu aklın geçici olarak devre dışı kaldığını iddia ettiğimiz son ana atmak kendimizi kandırmaktır, dolayısı ile büyük bir yanlıştır.
 
Tekrar ediyorum: İntiharı hazırlayan ve aklımızın gayet yerinde olduğu uzun süreçte bir sürü düşünce hatası içine girip intihara zemin hazırlamaktır bizim kabahatimiz. İntiharı sadece son anda gerçekleşen ve irademizin söz sahibi olmadığı bir olay gibi görmek kendimizi kandırmak olur.
 
İntihar basit bir günah değildir. Kendi imtihanını kendin bitirmektir ki bu ilahi plana kafa tutmaktır. Yaratıcıya isyan etmektir. "Senin bana verdiğin hayata, bana takdir ettiğin sıkıntılara razı değilim. Bunlara sabretmiyorum, lanet olsun her şeye" demektir. Bu yüzden bu günah diğerlerine benzemez! 
 
Tüm bunların sessiz ve saygısız bir ifadesidir intihar!

Soru: Ayrica İntihar dusuncesi uzun bi surec size katiliyorum akil tutulmasi eyleme gectigin an... Bu duşünceden nasil soyrılacam nasil kurtaraym kendimi soyleyin...

Düşünceden kurtulmaya çalışma! Düşünceden kurtulamaz insan her zaman!
 
Düşüncenin eşittir eylem olmadığını bil sadece!
 
Sen eylemlerine sahip çık!
 
Düşüncenle uğraşma!
 
Düşünceye engel olmaya çabalarsan engel olamazsın!
 
O zaman da intihara mecbur kalmış gibi algılarsın kendini.
 
Oysa düşünce eşittir eylem değildir. İnsan her düşündüğünü yapmaya mahkum pasif bir varlık değildir.
 
Düşünceye her zaman güç yetmez. Ama eylem sürekli bizim elimizdedir!
 
Sanki böyle düşünürsen intihar kaçınılmazmış gibi algılıyorsun ki hata burada.
 
Atmaya çalışma kafandan; ilgilenme sadece. Bu geçici bir duygusal süreç!

Soru: Abartmıyorum; benim yasantimi tamamiyla bilmiyorsunuz hocam

Bilsem ne değişir!
 
İnsana ait hangi dert intihara gerekçe olabilir!
 
Senin de yürekten inandığını düşündüğüm Allah kimseye taşıyamayacağı bir yükü vermem demiş!
 
O halde hangi dert taşınmazdır! Böyle yaparak Allah'a yalancısın demiş oluyorsun, farkında mısın!
 
Felç misin!
 
Aç ve açıkta mısın!
 
Tepene bomba mı yağıyor! Kolun mu koptu! Bacağın mı parçalandı!
 
Babanı suçsuz yere 20 sene hapse mi attılar!
 
Kardeşini mi kaçırdılar gözlerinin önünde!
 
Tecavüze mi uğradın!
 
Sorunları dramatize etmeyi ne çok seviyoruz! Arabesk bir kültürüz ne de olsa!
 
Ben ne dertler gördüm!
 
Onların cümlesine sadece gülümseyerek selam veren ne babayiğitler!
 
Sorun dertlerde değil!
 
Sorun hatalı dert algımızda! 
 
Sorun derdimizde değil bizde!
 
Sorunların etkisinden kurtulmak için zannettiğimiz gibi sorunlardan kurtulmak gerekmiyor. Hatalı sorun algımızdan kurtulmak gerekiyor sadece!
 
Doğru algılanmış dertlerin dertsizlikten farkı fanta ile yedi gün cola arasındaki kadardır.
 
O halde ne elinde olmayan düşüncelerinle boğuş körü körüne ne de sadece sana bağlı olmayan koşullarınla uğraş! Sadece dert ve sorun algını düzelt, yeterli!
 
Bunun için algı ve düşünce üzerinde çalışma yapmayı dene, gerekirse bu noktaya yoğunlaşan psikolojik destek al!
 
Beceremem diyorsan şayet bir hekimle görüş, bir süre ilaç alıp beynini uyuşturmak, böylece sorunların farkındalığının dışında kalarak zihnini dinlendirmek gerekebilir. 
 
Mutlaka bu yolu dene! 
 
Soru: İlaca karşisiniz ama hocam!
 
Ben ilaçlara karşı değilim! Hastalık olmayan sorunlarda hastalık kulpu takılarak kullanılmasına, hemen her gündelik soruna reçete edilir hale gelmesine, ruhsal yardımın sadece ilaca indirgenmesine, bu ilaçların etkisinin abartılmasına ve sakıncalarının gerektiği kadar dile getirilmemesine vs, yani yapısal işleyiş kaynaklı hatalı kullanımlara karşıyım!
 
Evet, bu ilaçlara sırf ilaç olmaları dolayısı ile bir alerjim yoktur. Böyle olmakla birlikte ben bu ilaçların (kişisel düşüncemdir) tedavi edici etkisinin ve sorun çözücü niteliğinin anlamlı denilebilecek düzeyde olmadığını düşünüyorum. Benle aynı yönde düşünen çok sayıda meslek elemanı, hekim ve araştırma sonucu da vardır dünyada!
 
Ancak bu ilaçların beyinleri uyuşturduğu bir gerçektir. Sizin şu süreçte zihnen uyuşmanıza ihtiyaç var bence! Sizin bu ölüm düşünceleriniz için bir süre uyuşmak, böylece psikolojinize; dinlenerek toparlanabilmesi, derken sağlıklı düşünecek bir noktaya gelebilmesi için zaman tanımak yararlı olabilir! (Bu ilaçların fayda ettiği söylenen durumlardaki etkisinin bir bölümünün plasebo kaynaklı olduğunu, geri kalan etkisinin de aslında bu nokta ile ilgili olduğunu değerlendiriyorum. Bu da benim kişisel kanaatimdir)
 
Bu nedenle mutlaka bir uzman hekimle görüşmeni öneriyorum!

 



1746 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı