• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
KAPALI DEVRE DİNİ YAPILARDA TEK YANLI TELKİN ZEHİRLENMESİ VE TEDAVİSİ
13/01/2016
İnsan beyni telkinle değişime ve dönüşüme çok açıktır. Hele hele çok yönlü olmayan yani tek yanlı girdiler kısa sürede sonuç alınmasını sağlar. Terör örgütleri bu yöntemi kullanır. Böylece kısa sürede, küçükken masum, ufacık bir melek olan bir canlıdan caniler yaratırlar.
 
Bir Hristiyan ülkesinde doğduktan sonra herkesin Hristiyan, Müslüman ana babadan doğan herkesin de ilk başta istisnasız olarak Müslüman olması tesadüfi değildir. Nur cemati sohbetlerine gidip de Süleymancı çıkmak imkansızdır. Menzil dergahına gidip gelerek Rufai de olunmaz.
 
Bu sonuç, alınan tek yanlı yoğun telkin bombardımanının bir neticesidir. Beyin tek yanlı telkinlerde çok boyutlu bakma, analitik yaklaşma, kıyaslama, muhakeme etme, bütüncül görme gibi işlevlerini kaybeder. En önemlisi beyin sistematiğini kaybeder. Böylece daha çabuk etkilenmeye hazır hale gelir.
 
Bir cemaate, tarikata vs gidip geliyorsanız şayet sahip olduğunuz "doğru" algınız gerçekten de doğru şeylere muhatap olmanızdan ziyade sözünü ettiğim bu tek yanlı telkin girdisinin zorunlu bir sonucu olması çok daha muhtemeldir.
 
Bu mekanizmayı, bu işleyişi iyi bilirsek doğru - yanlış derken bu seçimi neyle, nasıl yaptığımızı, bunda neyin ne kadar rolü olabileceğini az çok anlar, ona göre daha sağlıklı analizler ve tespitler ortaya koyabiliriz. "Bana bizim ekol doğru yolda geliyor. Bu gerçekten de doğru yolda olmamdan çok sürekli bu yönde girdiler almamın ve beynimin telkin etkisi altında kalmasının bir sonucu olabilir" diyebilir, kendimizi bu şekilde daha gerçekçi olarak ve daha etraflıca okuyabiliriz.
 
Bu tür tek yanlı girdi yüklemesi ile işleyen cemaat, tarikat gibi kapalı devre yapılarda inşa olan zihinleri çok doğru dahi olsa farklı/yeni bilgilere ikna edebilmek, son derece aleni olan hata ve çelişkilerini gösterebilmek adeta imkansızlaşmaktadır. Bu tür yapılar bireysel bazda aklı kullanma kabiliyetlerini adeta yok etmektedir.
 
Oysa akletmek, sorgulamak, düşünmek Allah'ın emrettiği bir şeydir.
 
Çünkü buralarda üst bir ortak akla koşulsuz itaat söz konusudur. Buraların bir geleneği, bir adabı vardır. Buralarda zaman içinde oluşan kültür sessizce verileni almayı, pasif bir konumda sadece girdileri yüklemeyi empoze eder. Zamanla bu deneyimler mizaç, karakter, genel yaklaşım şekli, genel eğilim haline gelir.
 
Böylesi bir yapı içinde gerçeklere, yeni, daha güncel, daha doğru bilgilere açık olabilmek adeta imkansızlaşır. Çözüm için yapılması gereken evvela bu yönde bir farkındalık oluşturmak, ardından da, "Bana çoğu şeyin doğru gelmesi çok doğru şeylere muhatap olmamdan ziyade telkin etkisi altında kalıyor olmamdan kaynaklı olabilir" demektir.
 
Her fırkanın, cemaatin, tarikatın vs içindekilerin de bizim gibi düşündüklerini, hepsinin de kendi ekollerini en muteber gördüklerini, bunun tesadüfi olmadığını hatırlamaktır. Böyle mukayeseli düşünmektir.

"Bugün insanlar halen ineğe tapabiliyor. Puta dahi tapanlar bulunabiliyor! Onlar benden daha az zeki insanlar değil! Onlar şizofren falan da değil! Bu, zekadan çok aklı kullanma kapasitemizle ve bu kapasitemizi besleyen yahut körelten faktörlere ne kadar maruz kaldığımızla ilgili bir sorundur! O halde benim gittiğim yol da en az bunlar kadar garip olabilir, çünkü onların ve onları bu noktaya taşıyan çevresel koşulların benden bu manada fazla bir farkı olmayabilir" şeklinde kritik ve mukayeseli düşünmektir.
 
Sonra da bu handikapı gidermek için kişiler benim "bardağı biraz boşaltarak yer açma tekniği" dediğim şeyi yapmalı yani ya bir süre ara vermeli ya da karşıt, çok yönlü bilgi girdilerine beyinlerini alabildiğince açmalıdır.
 
Örneğin izlenen kanallar çeşitlenmeli, mümkünse en zıtlar seyredilmeli, okunan kitaplarda alabildiğince çeşitliliğe gidilmelidir. Aksi halde kör olmamız ve gördüğümüz karartıyı en canlı renk zannetmemiz kaçınılmazdır.


1162 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı