• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
ŞİMDİ BOŞUNA ÜZÜLME, ÖLECEĞİM ZAMAN BEN SANA SÖYLERİM
03/11/2013
"Sizlere hiç beklemediğimiz bir anda gelen hastalık ve ardından gelen ölümden bahsedeceğim.

Hiç beklemediğimiz bir anda kanser olan eşimin tedavi görmesi için hematoloji bölümüne yatış yaptık. Tam bir yıl sürekli orada kaldık. Her hafta oradaki hasta arkadaşlarından bir veya iki kişi ölüyor, ardından da yakınlarının feryatları koridorları inletiyordu. Tabi bu durum hem hastaları hem de hasta yakınlarını çok üzüyor, bir gün bu olayın kendi başlarına da gelme korkusu yaşıyorlardı.

Eşim bunca dert ve acı içerisinde haline şükür ediyor, bana teselli veriyordu. Allah da her anımda bana yakın olduğunu, her an yardım ettiğini hissettiriyor, beni hiç darda bırakmıyordu. Aylar boyunca hastanede kalmak artık bize zor gelmiyordu. Sanki evimiz gibi olmuştu, üstelikte diğer hasta ve yakınları ile aile gibi olmuştuk, bir birimize sabrı tavsiye edip her konuda destek oluyorduk.

Hastanede en zor anlarımdan biri hastasını kaybeden hastaların çığlık ve feryatlarıydı çünkü hastaların hepsi aynı hastalıktan yatıyorlardı. Onların gecenin bir vaktindeki çığlıkları koridorda yankılanıyor, böylece bütün hastalar o kişinin öldüğünden haberdar oluyorlardı. Bir gün kendilerinin de öleceği korkusunu yaşıyorlardı. Biz de hasta yakınlarıyla bir karar aldık, kimin hastası ölse artık bağırıp çağırmayacak diye. Çünkü hastalar bile ailelerine "ölürsek sakın bağırıp diğer hastaları üzmeyin" diyorlardı.

Tabi söylemek kolaydı, gel de yakınını kaybedene bunu anlat. Ben de bir gün aynı şeyi yaşayacağımı biliyordum, eve geldiğimde eşimin fotoğraflarına bakıp gizli gizli ağlıyordum. Çünkü eşim defalarca ölüm derecesine gelip tekrar düzelmişti. Ağladığımı gören kayın validem beni eşime şikayet etti, eşim de şöyle dedi bana. "Üzülme boş yere sürekli, öleceğim zaman ben sana söylerim! Bir gece 3.30'da ölürsem hiç şaşırmayın." Ben o bu saati neden verdi, demek ki bir gece 3.30'da ölecek, ona Allah söyletti" dedim, aklımdan hiç çıkarmadım bu saati.

Bir yıl boyunca hastanede yatılı olarak kalan, defalarca kemoterapi gören eşim genelde cuma geceleri çok ağırlaşır, sanki ölümden dönerdi. Bu nedenle hep korku yaşar, paniklerdim. O da bana çok fenalaştığı zamanlar, "Korkma, şu an ölmüyorum" dese de o kendinin halini göremediği için ölüyor da farkında değil diyordum.

Eşim bir gün bana dedi ki yİne, "Ben sana öleceğim zaman söyleyeceğim, bundan sonra fenalaşırsam korkma sakın." Ondan sonra hep fenalaştığında bana kaşıyla işaret edip, "Şimdi değil daha" diyordu.

Artık son günleriydi, çok ağırlaşmıştı. Ne bir şey yiyor ne de ayağa kalabiliyordu. Ölmeden bir hafta önceki cuma gecesi eşimin kardeşi gece bekleyecek, gece yarısı da ben devralacaktım nöbeti. Cuma olduğu için onun o gece ölebileceğini düşündüm, eşimin kardeşine beni 3.30'da kaldır dedim, belki ölebilir diye. Tabi o bana kızdı, niye ölümden bahsettim diye. Gece 3.30 da eşim nefes alamamış, doktoru çağırmış, oksijen maskesi bulunmadığı için de beni kaldırdı. Eşimin kardeşi eczaneden maske almaya gitti, bir de baktım ki nefes alamıyor, tabi ben panikledim, 3.30' dan sonra oksijen maskesi gelmeden rahat nefes almaya başladı. "Bu günü atlattık" dedim.

Son bir hafta boyunca acılarını morfinle dindiremediğimiz dizinin ağrıları kalmadı. Son cuma günü yatağa sanki sığmıyor, etrafına şaşkınca bakıyor, kadehte içecek getirildiğini, vermek istediklerini söylüyor, "Erzurum'dan Hasan hoca gelecek, giydirin beni, onu karşılayayım" diyor, "Doktorlar geldi, yarın beni çıkartıyorlarmış" şeklinde konuşuyordu.

Bir ara beni yıkayın dedi, ben de onu yıkıyormuş gibi yaptım, inandı sanki, yatağın üzerinde bir şeyler arıyordu, her yerde yemekler olduğunu söylüyordu. Beni yanına çağırdı, ağzıma kendi eliyle bir şey koydu, yememi söyledi, nasıl dedi, ben de, "Çok güzel" dedim, bana gülümsedi, yanıma otur dedi. Ben de, "Şimdi olmaz, babamlar - annemler gitsin, yarın oturayım" dedim. "Yarın da ben burda olamayacağım" dedi. Ara ara gözlerinden yaşlar akıyordu, elini tutup biraz Kur'an okudum.

Akşam saatlerinde nefes alması gittikçe güçleşmişti. Ben de yatsı namazımı kılıp Allah'a dua ettim. "Allah'ım, ona yardım et, onu kurtar" dedim. Bir yıldır her gün her namazda onu benden alma diye dua etmiştim, Allah benim isteyeceğim hale getirmişti artık. Umudumuz tamamen bitmişti, artık kurtulmasını, acılarının bitmesini istiyordum! İlk defa böyle dua etmiştim.

Bana işaret parmağıyla yukarıyı göstererek "ben gideceğim" dedi. Ben de, "Göklere mi çıkacaksın" dedim, gülümseyerek. Başını salladı, evet dercesine. Ben de, "Artık acıların bitecek" dedim, hakkını helal etmesini istedim, "Helal olsun" dedi, bir damla su bile boğazından geçmezken, "Bana zemzem verin, içeyim" dedi. Çay bardağındaki zemzemi bitirdi.

Babasını istedi, gelmesiyle gözleri parladı sanki, kardeşlerini ve arkadaşlarını çağırttı. Heyecan ve mutluluğu içine sığmıyordu. Düğüne gitmek üzere olan bir çocuk gibi coşku içindeydi! "İki baston getirin bana" diyordu, etrafına sevinçle bakıyordu. Sonra arkadaşlarıyla teker teker vedalaştı, ben de bir yandan yasin okuyor, bir yandan da eşimin kardeşine saat kaç, saat kaç diye soruyordum.

O da bana, "Niye soruyorsun" dedi, ben de, "Bu gece 3.30'u atlatırsak ölmez İnşaAllah" diyordum ki saat 3.30 olmuştu bu arada. Hep beraber arkadaşlarıyla şehadet getirdik ve derin bir nefes sesiyle son nefesini verdi, gülümseyerek. Allah'a teslim oldu, başı sağ yanına düştü, dişleri gülümsediği için görünüyordu, dudak kenarında bir uçuğu vardı, o an eşimin kardeşiyle aynı anda, "Bakın uçuğuna kırmızı gül şeklini aldı" dedik, gözlerini kapattık, vedalaştık.

"İnna lillahi ve inna ileyhi raciun" Allah'tan geldik, Allaha döneceğiz dedim içimden, hiç ses çıkarmadık, kimsenin duymasını istemedik ve hiç bir hasta duymadı.

Sabah oldu, gece evdeki annesi ve kız kardeşine haber vermedik, eşimin kız kardeşi gece namaz kıldıktan sonra ellerini açmış dua ederken bir görüntü gördüğünü söyledi. Camide namaz kılındıktan sonra mezarlığa götürdüler, mezar kazılana kadar bekledik, ben de, "Allah'ım onun üstüne rahmetini yağdır ne olur, yağmur yağsın" diye dua ediyordum. Ama yağmur yoktu. Tam mezar kazılması bitti, eşimi tabuttan çıkardılar, kabre koymadan çok hafif bir yağmur çiseledi, eşim kabre koyulduktan sonra da durdu. inşaAllah ölüm mümin için nimettir.

Ölen eğer mümin bir kişiyse onun ruhu yumuşakça çekilip alınır ve iki melekle birlikte sonsuz güzel hayatına başlamakla müjdelenir. Bu kişi ne korkar, ne de üzüntüye kapılır. O artık sonsuza kadar mutluluk ve huzur içinde yaşayacak olmanın tarif edilemez neşesini yaşar. Bu gerçek Kuran'da şöyle bildirilmiştir:

"Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında: "Selam size" derler. Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin. (Nahl Suresi, 32) "Onları, o en büyük korku hüzne kaptırmaz ve: "İşte bu sizin gününüzdür, size va'dedilmişti" diye melekler onları karşılayacaklardır." (Enbiya Suresi)

Ölmeden bir kaç önce bir rüyada bir bitki göstermişler. İsmini bilmiyordu, eli zor tutuyordu, bir kağıda resmini çizdi, hala duruyor bende. Eşimi gömdükten sonra mezarlığın kapısında nane gördüm, çıkarken bir tane koparttım, Kuran 'ımın arasına koydum. Günler sonra naneyi elime aldığımda eşimin çizdiği resmin üstüne koydum. Baktım ki yaprak sayısı ve şekli dahi aynı. "Demek ki şifası ölümmüş dedim"

Bu çok etkileyici gerçek hikaye bir danışanıma ait! Rızasını alarak okuyucuyla paylaşmak istedim. Ruhu şad, mekanı cennet olsun İnşaAllah!

(Amin)



2387 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı