• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
PROF. DR. ÜSTÜN DÖKMEN HOCA BİR SÖZÜNDE DEMİŞ Kİ
23/04/2014
PROF. DR. ÜSTÜN DÖKMEN HOCA MEALEN DEMİŞ Kİ:
 
"Çocuk bir hata yapınca, mesela başını masaya falan çarpınca velisi hemen, "Aha al, aha dövdüm seni" diyerek hemen masaya vurur. "Git öteye masa, bak masayı dövdüm" vs der. Böylece çocuk ileride hatası için başkasını suçlamayı öğrenir."

Ne kadar kolay değil mi!
 
Çocuk hemen öğreniveriyor!
 
Siz çocuğunuza bir şeyi öğretmek için senelerce gece gündüz çalıştığınız halde bunu çoğu zaman başaramıyorsunuz ama bir olay sonrası "aha masa sana vurdum" dediğinizde çocuk hemen öğreniveriyor. Sonra da ömür boyu hep başkasını suçlamaya başlıyor. 
 
Birincisi: Bu uygulama söylendiği gibi çocuklar için değil; genelde bebekler için geçerlidir. Bebeklere böyle yaklaşılır; çocuklara çoğunlukla, "Ah benim salak oğlum, önündeki masayı görmedin mi, gözün kör müydü ha" vs. diye çıkışılır. Masa bir çarptıysa ebeveyni de üstüne iki çarpar genelde! Bir de üstüne kolundan yahut yakasından tutulur; karakola götürülen asi bir suçlu gibi çekiştirilir. 
 
İkincisi: Bu uygulama ile çocuğun zihni o an yaşadığı ve ufacık yüreğine ağır gelebilecek olan acıdan uzaklaştırılır.
 
Üç: Böylece oluşan korku duygusunun kalıcı bir iz bırakmasına mani olunur. Çocuğun dikkati kayar ve ağlaması genellikle hemen durur. Çocuklar ekseriyetle korktukça ağlar ve ağladıkça daha fazla korkarlar. Böylece ufacık yüreğine ağır gelebilecek olan bir döngü daha başlar başlamaz yok edilmiş olur.
 
Dört: Bir bebeğin yaptığı bu tür şeylere hata demek ne kadar doğrudur?
 
Beş: Bir insan kocaman yetişkin olunca başkasını suçlamayı sadece çocukluğunda yaşadığı bu tür bir olayla mı öğrenir sahi? Bu tespit ne derece bilimseldir?
 
Altı: Bırakalım da çocuğa (daha doğrusu bebeğe), "Yaptığın hatanın acısını çek, bedelini öde, suçlu sensin" mi demeliyiz? 
 
Yedi: Bir yetişkin bile kazara bir iş yapınca onu teselli etmiyor muyuz, bu uğurda ona senin suçun yok, canını sıkma anlamında bir sürü şey söylemiyor muyuz, buna yetişkinlerin bile ihtiyacı varsa ufacık bebeklerin olmaz mı?
 
Sekiz: Bu alanda bir gelişimsel kazanımı böylesine tek bir olayla izah etmek, şu şuna yol açar gibi kesin bir iddiada bulunmak ne derece doğrudur? Bu söylem bu alanın doğasına ve gerçeklerine ne denli uygun düşer?
 
Dokuz: Bu alanda bir sonucu pek çok faktör ortaklaşa belirlemez mi? Bir sonuç pek çok faktörün toplam etkisinin bir sonucu değil midir? Bilim bize bunu böyle söylemez mi?
 
On: Hatta bu alanda çoğu zaman aynı faktörler aynı sonucu bile doğurmaz, bırakın tek bir faktörün hep aynı sonucu doğrumasını!
 
SONUÇ
 
Laf ola beri gele türü öneriler ünlü birinin ağzından çıktı diye doğru olmaz. Kulağa hoş gelen, özellikle de çarpıcı gibi duran, özgün bir mesaj taşıyan şeyleri büyük ve sıradışı  bir keşifmiş gibi sahiplenme, sonra da bunu herkesle paylaşma şeklinde yansıyan ego odaklı tuhaf eğilimlerimiz ve çabalarımız var.
 
YİNE BİR BAŞKA KONU 

Bir soru: "Hocam 6 ay dır noroloji klıniğıne pedegoğa götürüyoruz çocuğumu. 4.5 yaşında... Teşhis olarak aşırı bencil ve asi denildi"

Pedagog aşırı bencil ve asi demiş daha 4,5 yaşındaki ufacık çocuğa... Teşhis koymuş... Teşhis koymadan duramıyoruz. Bu egomuza iyi geliyor!

Ve 6 aydır gidip geliyor kliniğe. Kafasına göre değil herhalde... Gidip gelmesi gerektiği söyleniyor mutlaka! Sorun eğitimsel nitelikli ama çaresi klinikte! 

Bu arada ülkemizde pedagog yetiştiren bir kurum yok. Tamamına yakını ya çocuk gelişimi öğretmeni ya PDR'ci. Tam bir unvan kandırmacası... Bu alanın çivisi çoktan çıkmış vaziyette.

Pedagog son dönemde moda malum. Eeee haliyle birileri kendini öyle göstererek öne çıkan etiketten nemalanma derdinde... Oysa pedagog bir eğitimcidir.

Çocuk eğitimi uzmanı demek olan pedagogu çocuk sorunlarının klinik terapisti gibi kullanmak ve öyle bir meslek algısı inşa etmek bizim ülkemize özgü!

Yeni namına ne bulsa gözü kapalı sahipleniyoruz. Taki ki hevesimiz  geçene kadar! Şimdi pedagog moda. Mevlana'yı bile tüketip son dönemde çoktan Şems-i Tebriziye geçen halkımız şimdilerde pedagogu tüketmekle meşgul...

Önce psikiyatrist, sonra psikolog, ardından çocuk psikiyatristi, şimdi de pedagog... Aman iktisatlı tüketelim çünkü sırada fazla uzman kalmadı!

 

 


2402 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı