• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
YENİ KURULAN ATEİZM DERNEĞİ HAYIRLI UĞURLU OLSUN
22/04/2014
< Binayı çürük bir zemin ve iskele üzerine inşa edersen esecek olan şiddetli poyraza kızmaya hakkın olmaz >
 
Ülkemizde ilginç bir dernek daha kurulmuş: Ateizm Derneği... Öncelikle hayırlı uğurlu olsun demek istiyorum!
 
Bir çok kişinin, "Bunun neresi hayırdır" dediğini duyar gibi oluyorum. Evet her şeyde bir hayır vardır. Hem her şeyde, hem de her şer'de... Çünkü her şeyi, hayrı da şerri de Allah yaratır. Ve Allah her ne yaratırsa mutlaka bir hayırla yaratır. Bazen şer sandığımızda hayır bazen de hayır zannettiğimizde şer vardır. Ama mutlaka bir hikmeti mevcuttur. Yani şer dediğimiz de aslında hikmeti açısından bakınca hayra vesiledir. O halde sorun nedir? 
 
Klasik müslüman yaklaşımı olarak,  "Vay be" türü garipsemeler, "Ne oluyor böyle, nereye gidiyoruz" türü yadırgamalar, "Bu günleri de mi görecektik" şeklindeki alıngan refleksler devreye girmiş hemen, bu görülüyor...
 
Oysa Ateizm Derneği türü sivil toplum örgütlerin kurulması her bakımdan iyidir. Bu özgürlük, "Senin dinin sana, benimki de bana... Dinde zorlama yoktur" diyen dinin de ruhuna uygundur!
 
Aksi yönde inşa olmuş bir homojen sosyal yapı uyuşmaya, atalete ve gaflete yol açar. Farklılığı tehlike olarak gören her türlü homojen yapı çürümeye ve atalete gark olmaya mahkumdur.
 
Bu tür örgütler uçurtmayı havalandıran rüzgara benzer. Uçurtmaları havalandıran arkalarına aldıkları rüzgar değildir; karşılarından esen rüzgardır. Uçurtmalar ancak rüzgara karşı uçarak havalanabilirler. Bu tür yapılar sayesinde ya imanlar uçurtma misali göklere çıkacak yahut çürük olanları tepetaklak yere çakılacak. Çürük olanlar zaten yere çakılmaya mahkumdur. Rüzgar olsa da olmasa da...
 
Bu tür yapılar dünyanın imtihan yeri olması sırrının da zorunlu bir gereğidir. Bunlar sınavdaki sorular hükmündedir. Soru ve seçenek olmayınca sınav olmaz! Cami ile ateizm derneği aynı sokakta olduğunda dünyanın bir imtihan yeri olması gerçeği bir anlam kazanır. Dediğim gibi çeşitli seçenekler mevcut olmadığında, seçenekler arasında özgürce seçim yapabilme olanağı bulunmadığında, bilakis bazı seçenekler bir şekilde dayatıldığında, diğer bazı seçenekler gizlendiğinde / baskılandığında orada gerçek bir sınav yoktur.
 
Seçenek çok olduğunda yapılan bir seçim makbuldür. Öbürü seçim değil; zorunlu bir yöneliştir. Seçeneğin olmadığı bir sınav, sınav değildir.
 
"Vay be bunu da gördük, ateizm derneği bile kurulmuş" şeklinde yansıyan ve bunu bir facia gibi lanse eden yobaz tepkiler İslami ve akılcı değildir.
 
Uyaran çeşitliliği hem zeka geliştirir hem de beynin daha fazla girdi kullanarak daha sağlıklı seçimler yapabilmesinin önünü açar.
 
"Her şey sadece daha fazla dindarlığa hizmet edecek şekilde yapılansın" klasik algısı münafık üreten bir bataklıktır ve şeytanın sureti hak kılıklı sinsi bir tuzağıdır! Şeytan sadece aleni değil; böyle sinsi tuzaklar da kurar!
 
"Müslüman bir ülkede yahut toplumda her şey sadece dindarlaşmaya hizmet etmeli" algısı ve inancı meşru bir yaklaşım olmadığı için çoğu zaman amacın zıddına götürür; genelde maksadın zıddına hizmet eder.
 
Hoşumuza gideni, gönlümüzü okşayanı doğru; bizi kızdıranı, hoşumuza gitmeyeni ve alışık olmadığımız şeyleri de kötü olarak algılamak zanna uymak demektir. Oysa dinen zannın çoğu günahtır; bu sebeple de zandan sakınılması gerekir.
 
Bu tür oluşumlar samimiyetle münafıklığı, zayıf bir inançla kuvvetliyi, uynıklıkla ataleti ayıran bir işlev görür. Ve toplum hayatında her hayırlı ve doğru şey çoğu zaman hayırsız ve yanlış gibi görülen şeyler sayesinde açığa çıkar, ancak bu şekilde öğrenilir. Hayat zıtların çarpışması prensibiyle işler. Sadece doğru dediklerimizin değil yanlış olarak algıladıklarımızın da öğretici ve geliştirici işlevi vardır.
 
Gün sadece gündüzden değil; gece ile gündüzün birlikteliğinden meydana gelir. Yeni bir canlı dişi ve erkek zıtlığında hayat bulur. Dünya bile çekme ve itme kuvveti sayesinde dengede durur. Sadece yerin çektiğini ama yaşadığımız kürenin aynı ölçüde itmediğini düşünsenize!
 
Başarı bile yanlışların içinden doğruyu tercih etmek şeklindeki bir aklın ve iradenin ürünü olduğu için bu denli değerlidir zaten! Başarıyı bile değerli kılan sadece doğru şıkların değil; yanlış seçeneklerin de bulunması, yanlışlara rağmen doğrunun tercih edilebilmiş olması yüzündendir.
 
Bu tür yapılar dinin üzerinde en çok durduğu lakin müslümanların en fazla unuttuğu şey olan akıl etmeyi, düşünmeyi ve sorgulamayı öne çıkartır. Böylece alışkanlıkların üzerine değil; bilincin ve şuurun üzerine kurulmuş gerçek bir iman ve dindarlık zemini kazandırır.
 
Zaten müslüman aleminin esas sorunu az dindarlık - çok dindarlık sorunu değildir; gerçek dindarlık - hormonlu dindarlık sorunudur. Hormonlu gıda doğalından daha zayıf değildir; bilakis daha büyük ve güçlüdür. Sorun az - çok, büyük - küçük sorunu değildir; esas sorun besleyici mi zehirleyici mi, faydalı mı yahut zararlı mı olduğu sorunudur. Bu yapılar iman meyvesinin ve dindarlık sebzesinin hormonlusu ile doğalını ayıklamamıza yarar! Aksi halde iri, büyük ve  çok olanı doğru ve faydalı sanmaya devam eder gideriz.
 
Öyleyse bu tür yapıları ve oluşumları düşman yahut hain ilan etmek değil; tam tersine gözümüz gibi korumak, sahip çıkmak gerekir. Bunlara sahip çıkmak ilahi imtihan olgusuna sahip çıkmak ve imanı göklere yükseltebilmek, zayıf olanları da ayıklayabilmek için gerekli olan rüzgarı karşımıza almak, en önemlisi de bu rüzgarda sapla samanı ayıklayabilmek için imanı elekten geçirmek demektir. Elekten geçmeyen bir samanda buğday ile kılçıklar birbirine karışır. Böylece kişiler saf buğday yerine kılçıklı un yer...
 

"Olacaksa olur! Şayet akacaksa bir kan, o damarda bir saniye durmaz. İnsanın yanına miras kalan o süreçteki duruşu yahut duramayışıdır" (İ. Güllü)
 
"İnsanı değerli kılan ne o'sudur ne de şu'sudur. İnsanı değerli kılan sadece ve sadece olaylar karşısındaki duruşudur." (İ. Güllü)


2040 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı