• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
BİZİM SEÇİMİMİZ ASIL HANGİ SEÇİM
29/03/2014
Hiç kimse düşman değil! 
 
Herkes ülkesi için dertlenmiş birer vatandaş sadece! 
 
Herkes baktığı yerden öyle örüyor.
 
Ve gördüğü yönde etkileniyor.
 
Etkilendiği şekilde de tercihte bulunuyor.
 
Bundan daha doğal ne olabilir! Burada eşyanın tabiatına aykırı ne var! 
 
Ne kimse daha çok vatansever ne de bazılarımız daha fazla hain!
 
İktidarı destekleyenler Marmaray, duble yollar gibi somut icraatlara bakarak oy veriyor.
 
"Daha önce bu denli hizmet görmedik" diyorlar. Bunları önceliyorlar, tercihlerini daha çok bunlar belirliyor.
 
Muhalefet yanlıları ise yolsuzluk iddiaları, hukuk ihlalleri, toplumun kutuplaşması gibi meseleleri daha fazla önemsiyor, ona göre bir saf tutmuş durumdalar. Bir kan değişimi şart diyorlar! 
 
Herkes ülke için en iyisini hedefliyor aslında!
 
Sadece öncelikler ve kriterler farklı farklı!
 
Ne olursa olsun, seçim bitecek, birileri bazı belediyeleri alacak, yol yapmaya, iki - üç yıl öncekileri söküp yerine yeni kaldırımlar döşemeye, biriken çöpleri toplamaya, su sayaçlarını okuyup Allah'ın suyuna fatura kesmeye vs. devam edecek.
 
Ne paramıza para ne ömrümüze ömür ne de hayatımıza daha fazla mutluluk katacaklar!
 
Bizler acısıyla tatlısıyla yine kendi hayatımızı yaşayacağız!
 
Ha bir de her mahalleye oyun parkları vs. kuracaklar! Daha iyi çalışanı ise üzerine belki muhtar evlerini de ekleyecek!
 
Hepsi bu!
 
Belediyelerden ihale vs. almayı düşünenler çeksin tasasını; bize ne!
 
Yanlış yapan olursa da hukuk hissetsin kaygısını! Vebal daha çok onların omzunda! Halk devlet denilen bir aygıt kurmuş, vergi vererek onu güçlendirmiş / desteklemiş, hukuk mekanizmaları tesis etmiş bunun için, "Bizim yerimize gereken her şeyi sen yap" demiş, yetki vermiş çünkü!
 
Ucunda ne savaş var ne de sonunda kazanılacak olan ulusal bağımsızlık zaferi...
 
Ve biz birlikte yaşayacağız yine.
 
Birbirimizi gerçek manada sevmesek bile saygı duymaya mecburuz.
 
Allah'ın yarattığı kuldan nefret edilmez! Yaratanın hatrı vardır çünkü!
 
Hem bir tercih meselesi nasıl kin, öfke ve nefret sebebi olabilir? 
 
Aksi halde boş yere birbirimize kızar, kinleşir, sürtüşür dururuz.
 
Su akar yine yatağını bulur bir biçimde!
 
Ne seçimler geldi geçti, hepsi unutuldu, su hep yatağını buldu!
 
Yine öyle olacak!
 
Bazen iki ileri bir geri, bazen de bir ileri iki geri olsa da ülke bugünlere geldi!
 
İş her seferinde sürekli olacağına vardı!
 
Evet su her zaman yatağını bulur!
 
Bu arada olan bize olur çünkü keskin sirkenin zararı kendi küpünedir.
 
Kim kazanırsa kazansın, kazanan bizler olalım; ülkemiz olsun!
 
Biz sadece hakkı, adaleti, hukuku savunalım; hangi sebeple ve kimden gelirse gelsin, ne maksatla ve kime yönelmiş olursa olsun her türlü haksızlığın / hukuksuzluğun ve zulmün sürekli karşısında olalım. Biz işte o zaman kazanmış oluruz seçimi!
 
Bizim seçimimiz asıl bu seçim!
 
Biz kendi seçimimizi, "insanlık" ve olaylar karşısındaki "duruş" seçimini kaybettikten sonra birileri belediye seçimini kazansa ne olur kazanmasa ne!
  
Hak edenin ve hayırlı olanın kazanması dileğiyle...
 
Mesuliyeti derinden hissedilen, hakkaniyete dayanan, adalete, vicdanın saf ve duru sesine duyarlı olan tercihler temennisiyle...
 
Hayırlı seçimler... 
 
SON BİR ÖNERİ
 
AKILLI BİR YÖNETİMİ AKILLI İNSANLAR TOPLUMU HAK EDER
 
EMANETİ SAĞLAM KAZIĞA BAĞLAYIN 
 
Gücü ve denetimi aynı elde toplamayın; bu ikisini ayrı ellere dağıtın! Bu bağlamda İl Genel Meclisi oyunuzu desteklediğiniz belediye başkan adayının partisine değil; (benim gibi yaparak) bölgenizde en güçlü olan muhalif partiye verin. Böylece 4 - 5 yıl boyunca gücü ve yetkiyi elinde bulunduran kişileri kontrol etsinler. Verdiğiniz emaneti sadece "hüsnü zan" kulpuna değil; "muhalefet" adındaki sağlam kazığa da bağlayın. Çünkü bu hem  insani hem de vicdani bir görevdir! 
 
<> Hayatta bireysel bir sosyal kimlik (etiket) ve statü sahibi olamayanların vaziyeti kabul edemeyen kısmı parti, futbol takımı, tarikat gibi yapılarla akılcı değil fanatik ve duygusal bir bağ kurar; böylece kendilerini özdeşleştirdikleri bu yapılar sayesinde toplumda bir kimlik ve statü sağlamaya çalışırlar. Oysa hayatta en değerli statü beşer olmaktan kurtulup insan olabilmektir. <>


2381 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı